Engellilerin deneyimledikleri sorunların pek çoğu toplumsal alanın ve kamusal hizmetlerin ticarileştirilmesi ve metalaştırılmasıyla doğrudan ilgilidir.

Engellilerin %44’ü Sağlık Hizmetinden Yararlanamıyor!

Ülkemizde engelli bireylerin %44,3’ü, sağlık hizmetlerinden yararlanamamaktadır. Zihinsel engellilerde bu oran daha da artmaktadır. Sağlık hizmetleri açığının başlıca nedenleri arasında ulaşımda ve katkı payında yaşanan sorunlar bulunmaktadır. Engellilerin çoğunluğu engelli istihdamında yaşanan sorunlardan kaynaklı olarak işsizlik ve maddi sorunlarla boğuşmak durumunda kaldığından sağlık kurumlarına katkı payı ve diğer cepten ödemeler yüzünden başvurmaktan çekinmektedirler.

Engelli bireylerin kullanmak zorunda olduğu ve hayatlarını kolaylaştıran protez, ortez, işitme cihazı, tekerlekli sandalye, akülü sandalye, hasta bezi, hasta minderi, hasta karyolası gibi tıbbi malzeme ve tıbbi cihazların SGK tarafından sağlanmasında büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Engelliler için gerekli fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin sayısı oldukça yetersizdir.

Engelli ve yaşlılara, insanlık onuruna yaraşır bir hayatı sürdürecekleri miktarda maaş ödenmesi gerekmektedir. Türkiye’de, 65 yaş üstü yaşlının ve engellinin aylık maaş aldığı 2022 sayılı kanun ile kendi ihtiyaçlarını gideremeyen ve başkalarının yardımına muhtaç olanlara bakım hizmeti sunulmasını sağlayan 2828 sayılı Sosyal Hizmet Kanunu bulunmaktadır. Bu iki kanun 2013’de yapılan düzenleme ve ara düzenleme uygulamalarıyla çok daha katı hale getirilmiştir. Artık yaşlı ve engellilerin maaş alabilmesi için ailede kişi başına düşen gelirin 286, evde bakım maaşı alabilmesi için de 572 liranın altında olması gerekmektedir. Ayrıca, engelli ve yaşlı maaşı alabilmek için sadece ailenin değil, üçüncü derece akrabaya kadar gelirin düşük olması şartı getirilmiştir.

Yasa değişikliği ile sadece İstanbul’da evde bakım aylığı alan 76 bin kişiden 26 bininin aylığı kesilmiştir.

AKP tarafından engelli bireylerin toplumsal hayata katılabilmeleri için yapılan destekler genellikle “muhtaçlık yardımı” niteliğindedir. Engelli bireylerin aldığı muhtaçlık aylığı ya da ağır engelliye bakan kişinin aldığı evde bakım aylığı, engelli bireyin ve ailesinin onurlu bir yaşam sürdürmesini sağlamaktan oldukça uzaktır. AKP Hükümeti, 2013’te yaptığı düzenlemelerle yüz binlerce engelli ve ailesinin aylıklarını kesmiş ve onların genel sağlık sigortasından yararlanma haklarını ellerinden almıştır.

2005 yılında çıkarılan Özürlüler Yasası’nda engellilerin, kanunda belirtilen yedi yıllık sürenin sona ereceği Temmuz 2012 itibarıyla, yaya geçitlerini rahatça kullanabileceği, tüm resmi yapılara kolaylıkla erişebileceği, yeşil alanlarda serbestçe dolaşabileceği, spor tesislerini engelsiz olarak kullanabileceği belirtilmekteydi. TBMM’de temsil edilen tüm siyasi partilerin oy birliğiyle yürürlüğe giren kanun, yedi yıl içerisinde engelsiz bir Türkiye yaratılmasını öngörüyordu. Buna rağmen, sürenin dolmasına üç gün kala, yasanın uygulanması 2015’e ve toplu taşıma araçlarının engellilere göre düzenlenmesi 2018 yılına ertelenmiştir.

Ülke genelinde okur-yazarlık oranı %95’e yaklaşırken, engellilerde bu oran %60’lar düzeyinde kalmaktadır. Engelliler içinde ilkokulu tamamlayanların oranı %40,9 ve ortaokul veya dengi meslek okulunu tamamlayanların oranı ise sadece %5,6’dır. Liseyi tamamlayabilen engellilerin oranı %6,9 iken, yüksek öğrenimde bu oran %2.4’e kadar gerilemektedir.

Engellilerin çalıştırıldığı iş alanları ve ücret politikaları üzerinde ciddi bir denetleme bulunmamaktadır. Engelli bireyler, genellikle statü gerektirmeyen, terfi etmeye kapalı ve dolayısıyla da daha düşük ücretler ile çalıştırılmaktadırlar.

Kamu ve özel sektörde engelli çalıştırma kontenjanının yüzde 40’ı kullanılmamaktadır.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkilileri, sorumluluk alanındaki engelli vatandaşların sayısını, engel durumunu, eğitim, sağlık ve istihdam durumunu bilmemektedir. Engelli örgütlerinin, engellilerin sorunlarının çözümü için devlet desteğiyle hayata geçirmek istedikleri projeler ise ‘kaynak yok’ gerekçesiyle geri çevrilmektedir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bina ve araç kirasına milyonlar harcayacağına öncelikle Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün bütçesini arttırmalıdır.

Engellilere yönelik tüm sosyal mekanizmalar engellilerin ve hak temelli engelli örgütlerinin söz hakkını içerecek biçimde yeniden düzenlenmelidir.

Engellilerin tüm kamu hizmetlerine erişimlerini mümkün kılacak fiziki donanım sağlanmalı, bu yöndeki eksiklikler derhal giderilmelidir.

Engellilere yönelik destek mekanizmaları bir an önce hak temelli bir anlayışla yeniden yapılandırılmalıdır.

Devlet, engellilere yönelik “muhtaç” algısından vazgeçmeli ve sosyal devlet ilkesi gereğince tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmelidir.

Engellilere yönelik sağlık, sosyal hizmet, sosyal güvenlik hizmetleri, engellilerin yoğunlukla deneyimledikleri yoksulluk, işsizlik, ayrımcılık gibi toplumsal sorunların kökten çözümüne yoğunlaştırılmalıdır.

SES MERKEZ YÖNETİM KURULU

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×