“18 Aralık’ta yapılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla Bakan oğullarının da aralarında bulunduğu 89 kişi gözaltına alınmıştı. Aralarında İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan’ın da bulunduğu 24 kişi ise bugün itibariyle tutuklandı.
Operasyonun ardından başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 30 ilde 60 kadar emniyet şube müdür ve müdür yardımcısı görevinden 
alındı. Bu operasyon sonrası Adli kolluk yönetmeliğinin değiştirmesi ve İstanbul emniyet müdürlüğünde bulun basın odasının kapatılması, basın emekçilerinin haber yapma özgürlüğünün engellenmesine bizlerinde haber alama özürlüğü de engellemiştir. Yolsuzluk operasyonu, halkın emeğinin ve ülkenin kaynaklarının nasıl çalındığının, kimlerin ceplerine indirildiğinin belgesidir. Bu operasyon hangi amaçla ve kim tarafından yapılmış olursa olsun, gerçek olan AKP’nin ve iktidar ortaklarının yolsuzluklarıdır. 11 yıldır din-iman dediler, hırsızlıkla rüşvetle karunlaştılar” dedi.
Halkın cebindeki üç kuruşa göz dikip milyon dolarları kutulara doldurdular,”Yoksulları evlerinden ocaklarından edip müteahhitlerini zenginleştirdiler. Sözde demokrasi adı altında kara para aklayıcılarının, rüşvetçilerin, hırsızların iktidarını kurdular. 11 yıldır ülkeyi birlikte yönetenler şimdi birbirlerini hırsız ve çete diye suçluyor. Biliyoruz ki ikisi de hırsız ikisi de çete ikisi de suçlu! Ortalığa saçılan bu pislikler tüm iktidar güçlerinin pisliğidir, düzenin pisliğidir. “Bir baba düşünün oğlunun sabahın beşinde gözaltına alındığını gazetelerden öğreniyor, ne acı” diyor Bülent Arınç. O halde ona biraz acı ne demek bahsedelim. Oğlunun polisler tarafından dövülerek öldürüldüğünü gazeteden bile öğrenemeyen Ali İsmail’in annesinden, 14 yaşındaki Berkin Elvan’dan, çocuklarının faillerinin bile bulunamadığı Cumartesi annelerinden bahsedelim.
Sizler ayakkabı kutunuzda milyon dolarlar taşırken Van’da konteynır kentlerde elektrikleri devlet tarafından kesilen ayağı yalın Vanlı çocukları biliyor musunuz…Çocuğuna ayakkabı alamayan anne babalar var bu ülke….. Bizler gaz yedik haram yemedik… Bizler çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için sokaktayız. Sizin ayakkabı kutularınızdan, rüşvet, yolsuzluk çıkarken bizim ayakkabı kutumuzdan çıksa çıksa soruşturmalar, gözaltılar, tazyikli sular, coplar, elektrik, su, doğalgaz faturası çıkar. Artık iktidarın halka hesap verme zamanı geldi. Bizlerin sırtından kazandığı bütün kara paraların, yolsuzlukların, katliamların hesabını bu halk soracaktır. Halkı soyanlara, milyon dolarları kutulara dolduranlara YUH… Haziran direnişinde gençlere saldıranlara, çocuklarınızı onlardan uzak tutun diyenlerin kendilerine de çocuklarına da YUH… TOKİ’leri, belediyeleri denetimden kaçıran, Sayıştay Raporu’nu gizli kasalarında saklayan yolsuzluk iktidarına YUH… 4 Bakanıyla bilmem kaç bürokratıyla, eşiyle dostuyla yolsuzluğa boğazına kadar pisliğe batmışlara ve yandaşlarına da YUH…”