Baskıya ve zulme karşı gelişen ülkemiz halk hareketleri tarihine altın harflerle yazılan, en barışçıl, en demokratik direnişin, GEZİ Direnişinin üzerinden 9 yıl geçti.
İstanbul’un yeşil alanlarından birisinin daha betonlaştırılmasına karşı çıkanlara reva görülen amansız şiddete duyulan tepki milyonların ekolojik bir yaşam, eşitlik, özgürlük, laiklik, adalet ve demokrasi talebi ile birleşerek o ağaçların yeşeren dalları gibi kısa sürede tüm ülkeyi sardı.
Yıllardır süren antidemokratik ve baskıcı ortamda bu ülkede yaşayan milyonlar yaşam alanlarına ve yaşam tarzlarına dönük saldırılarla karşı karşıya kaldı. Kaç çocuk sahibi olacaklarından, çocuklarını hangi okullara göndereceklerine, nasıl giyinip ne yiyip içeceklerine kadar yaşamlarının her hücresine müdahale edilen, en temel sendikal hakları tek tek ellerinden alınan milyonlar kölece çalışma koşullarına “yeter artık” diyerek omuz omuza verdiler.
Demokrasiye, adalete, özgürlüğe susamış her yaştan, her kimlikten, her düşünceden, her inançtan, her meslekten milyonlar dayanışmayı, karşılıklı saygı ve sevgiyi, kardeşliği temel alan bir toplumsal direnişe, GEZİ’YE imza attılar.
“Astığı astık, kestiği kestik” Tek Adam Rejimi farklıkları zenginlik olarak gören, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, dışlamayan GEZİ’nin değerlerine, demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik talebine adeta savaş açtı. Olmadık yalanlara, iftiralara sığındılar. Bir toplumsal direnişten gizli örgüt, darbe senaryosu çıkarmaya çalıştılar.
Çünkü daha da otoriterleşmek ve OHAL’e varacak yeni bir süreci başlatmak için yalana, hileye, gerekçelere, senaryolara ihtiyaçları vardı. Askeri darbelerden alışık olduğumuz hazırlıklara benzer kendi sivil darbelerinin ön hazırlıklarını yapıyorlardı!
Dava açtılar. Olmadı. Yargılananların tümü beraat etti. Yargıya müdahale ettiler, aynı iddianame ve iddialarla bu kez müebbetler, onlarca yıllık cezalar verdiler. Çünkü muktedirler hükmünü vermişti, bu topraklarda “ayakların baş olmasına izin verilmeyecekti”!
Ancak ne yaparlarsa yapsınlar milyonların eseri GEZİ’Yİ hafızlarımızdan silmeye, GEZİ’NİN değerlerini, ruhunu yok etmeye güçleri yetmedi, yetmeyecek!
Milyonların demokrasiye, adalete, özgürlüğe, insanca yaşamaya olan özlemi sürdükçe de yetmeyecek, GEZİ hep yaşayacak.
Eşitliğin, özgürlüğün, barışın, laikliğin, dayanışmanın, insanca ve ekolojik bir yaşamın hâkim olduğu bir ülke için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Gezi sürecinde aramızdan koparılan Berkin Elvan’ın, Ethem Sarısülük’ün, Ali İsmail Korkmaz’ın, Abdullah Cömert’in, Medeni Yıldırım’ın, Hasan Ferit’in, Ahmet Atakan’ın, Mehmet Ayvalıtaş’ın anıları önünde saygıya eğiliyoruz.
Milyonların Demokrasi, Eşitlik, Adalet Mücadelesinin Eseri GEZİ’Yİ VE GEZİ TUTSAKLARINI bir kez daha selamlıyoruz!
BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM!
KARANLIK GİDER GEZİ KALIR!
KESK YÜRÜTME KURULU