Adana Şubemiz, Adana’daki birçok hastanede Mayıs 2019 tarihinden bu yana ödenmeyen döner sermaye ücretleriyle ilgili olarak basın toplantısı düzenledi.
Yönetim Kurulu adına açıklamayı yapan Adana Şube Eş Başkanımız Muzaffer Yüksel şöyle konuştu: “Performans sistemi uygulanmaya başladığından bugüne sendikamız SES performans sistemine hep karşı çıkmıştır. Çünkü hekim odaklı performans sistemi adaletsiz eşitsiz ekip hizmetini yok eden iş barışını bozan bir sistemdir. Çalışırken performans olacak takat sınırına kadar çalışacaksın ödemelere gelince hekim çalışması puanlandırılıyor hekim dışı emekçilerin çalışmaları puanlandırılmıyor ona göre ödeme yapılıyor. Performansa dayalı döner sermaye payları ödemeleri aylık yapılır ilgili ay içinde ödeme olmazsa o ayki hakkını kaybedersin güvenceli bir ücretlendirme değildir zaman zaman çok cüzi miktar da ödemeler yapılıyor telafisi yoktur bu performans sistemi tüm itirazlarımıza karşı uygulanmakta kendi içinde çelişkiler gittikçe derinleşmekte iş yerleri arasında, aynı iş yerindeki servisler, bölümler meslekler arasında farklılıklar var. İdareciler her şeyi ben bilirim benim dediğim doğrudur havasında. Ödenecek ücretler idarecinin dudaklarında. Puanı yüksek yerlere yandaş sendika üyeleri, idareye biat edenler yerleştiriliyor, dolasıyla ekip hizmeti, iş barışı bozuluyor, iş verimi düşüyor ve bunu artık yetkililer de kabul ediyor. Adana’da kamu sağlık kurumlarında ödemeler hem eşit değil hem adaletli değil hem de performans çalışmaya uygun değil, yetkililer bu konu ile ilgilenmiyor. Mayıs 2019’dan bu güne Adana’daki kamu hastaneleri özellikle merkezde Adana Yüreğir Devlet Hastanesi ve Adana Dr. Ekrem Tok Hastanesi’nde, ilçelerde Ceyhan Devlet Hastanesi ve Kozan Devlet Hastanesi’nde kamu emekçileri performans ücretlerinden yeterince faydalanmamakta, yıl sonuna kadar ki aylardan da ödeneceğinden ümit yok. Bu şu demek mi oluyor yılın ilk altı ayında performans döner sermaye payı alırsın ikinci altı ayda alamazsın mı oluyor? Sorunun çözümüne de gidilmemektedir Hekim dışı sağlık personellerinin bu performans ücretinden aylardır bir kısmı hiç faydalanmıyor, bir kısmı da10.00 TL- 100.00 TL gibi cüzi aylık ücret alıyor. Yüreğir Devlet Hastanesi’nde 700 civarında kamu emekçisi çalışmakta aylık yaklaşık 2.400.000.00 TL kadar döner sermaye payı dağıtılmakta, neden hekim dışı personele para kalmıyor Adana Şehir Hastanesi’nin açılması ile Yüreğir Devlet Hastanesi’nde kadın doğum, çocuk, plastik cerrahi, fizik tedavi, kardiyoloji gibi servisler kaldırıldı. Şöyle bir soru akla geliyor; bu hastane çalışmıyor personel performans ücret alamıyor diyerek acaba kapatılmak mı isteniyor. Adana Şehir Hastanesi’nde servisler 9 tek yataklı oda, 5 çift yataklı oda olmak üzere 19 yataklıdır. Kadın doğum bölümünde 3 servis var, bize gelen bilgilere göre ayda 1150 doğum yaptırılıyor, servis yatakları her yatağın yanına ikişer üçer yatak eklenerek 3 katına çıkarıldı. Odalarda yataklar da yetmiyor, hasta refakatçılarına ait kısımlar yatak yapılıyor, buralarda enfeksiyon tehlikesi olmayacak mı? İdare tarafından dışarıya hasta sevki havalesi yasaklandı, hasta kabul etmeme olmayacaktır, her hastaya bakacaksın yatacak bir yer bulacaksın denmekte. Dolasıyla diğer hastanelerin gelir girişi azalıyor, o hastanelerde de kadın doğum servisleri açılmalıdır. Özellikle Marsa Kadın Doğum Devlet Hastanesi eskisi gibi tam kapasite ile çalıştırılmalıdır. Kapasitesi düşürülen hastaneler tam kapasite
ile çalıştırılmalı, kapananlar açılmalı, yapılacağı söylenen Adana Karşıyaka Devlet Hastanesi ve Seyhan Yeşil Oba’da yapılacak olan hastane inşaatlarına başlanmalıdır. Ayrıca Şehir Hastanesi’nde idare polikliniklerde öğleden önce her birinde 60 hastaya bakılmasını, günde 80 kadar hastaya bakılmasını istemekte. Acilde doktor ve hemşire dinlenme odası yok, bu kadar çok çalışmaya rağmen bu hastanede hekim dışı emekçilere yeterli performans, döner sermaye payı, ücret ödenmemektedir, neden? Tüm hastanelerde kadro eksikliği var, angarya işler yaptırılıyor. Adana Seyhan Devlet Hastanesi’nde acile günde 2000 kadar hasta müracaat ettiği, doktor sayısı yetersizliğinden bazı günlerde bir doktor 24 saatte 400 üzerinde, 16 saatte 250 üzerinde hastaya bakmakta olduğu duyumları var, ama hemşire ve doktor sayısı yeterli olmadığı halde kadro arttırılmıyor. Bunların mı performansı düşük, niçin eksik döner sermaye ödeniyor. Bu kadrolar ne zaman yeterli hale getirilecek, bu kadar eksik kadro ile çalışmak iş yoğunluğu aynı zamanda sağlıkta şiddete de çağrı yapmaktadır. Dr. Ekrem Tok Hastanesi’nde de durum aynı. 500 yataklı bir bölge hastanesinde 371 kamu emekçisi çalışıyor, aylık ödenen döner sermaye tutarı 1.000.000.00 TL civarında. Bu hastanede de hekim dışı sağlık ve sosyal hizmet emekçisi performans ücreti alamamaktadır, üstelik bu hastanede birçok bölüm öncelikli bölüm olarak kabul edilmekte, çalışanlarına öncelikli performans ödenmeli. Görülüyor ki çalışan kamu emekçisi hasta yatak sayısından az, kimse bu çalışanların performansı düşük diyemez. Bu hastanede ne düşünülüyor, burada da şu akla geliyor; bu hastanede bölge hastanesinden kent hastanesine mi düşürülmek isteniyor? Üniversite hastanelerinin de kamu hastanelerinden farkı yok: ÇÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de hekim dışı sağlık ve sosyal hizmet emekçisi yeterli döner sermaye payı alamıyor, asistanlar nöbet ücretlerini zamanında alamıyor. ÇÜ Diş Hastanesi’nde de diş hekimi dışı sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine gelir yok diyerek performans döner sermaye payı ödenmemekte, neden eşit davranılmıyor? Mayıs ayından sonra ödenemeyen performans sisteminden vazgeçilmelidir, sabit ek ödemeler iki katına çıkarılmalı emeklilikten sayılmalı maaşlarla beraber genel bütçeden ödenmelidir. 3600 ek gösterge döner sermaye ödemelerini de etkilemektedir, bu yasa en kısa zamanda çıkarılmalı, yalnız hemşireler değil tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine ayrımsız en düşük 3600 olmak üzere kademeli olarak meslek durumuna göre arttırılmalıdır. Bunu hazırlarken eşitsizliklere, adaletsizliğe meydan vermemek için ilgili meslek örgütlerinin ve ilgili iş kolu sendikalarının önerileri alınmalıdır. Başka bir sorun sağlık işletmelerinin hastanelerin döner sermaye gelirleri sosyal hizmetler kurumu SGK’dan hizmet alımıdır, şimdi global bütçeye geçilmiş Sağlık Bakanlığı’na ayrılan global bütçe 47 milyar TL civarındadır. Tüm kamu ve üniversite sağlık kurum ve kuruluşlarına paylaştırılmaktadır. Yıllık tüm tedavi ve ilaç giderleri buradan harcanacaktır, ayrıca şehir hastaneleri kiraları şehir hastanesi destek sınıfı giderleri vs. buradan ödenecek, geri kalan gelirden sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine döner sermaye ek ödemesi yapılacaktır. Sanırım ilk altı ay sonunda giderler ve SGK payı değerlendiriliyor, yıl sonu gelirleri tahmini gider karşılaştırılarak tasarrufa gidiliyor. İlk akla gelen zayıf halka sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin performans, döner sermaye ücretlerini kısıtlamak oluyor. Yeni bir döner sermaye yönetmeliği hazırlığı içindeler, bakanlıkta bu yönetmeliklerden memnun değil, yanlışları adaletsizlikleri görüyorlar yine ilgili işkolu sendikalarından, ilgili meslek örgütlerinden saklayarak hazırlıyorlar. Çözüm performans sistemi kaldırılmalı, tüm ek ödemeler yan ödeme ücretler maaşa ve emekliliğe yansıtılmalı, tüm ücretler genel bütçeden yapılmalıdır. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri insanca yaşayabilecek bir ücret istemekte. Ülkemizde enflasyon artmış %30’larda, son 8 ayda gıda%28 elektrik,%15 doğalgaz %32ulaşım %18 çay %15 benzin 17+16 kuruş artmış döviz karşısında Türk Lirası değer kaybetmiş, satın alma gücü düşmüştür. Yoksulluk sınırı 6550 TL’yi geçmiş, ücretlerimiz yoksulluk sınırı altında olmamalıdır Bu ücret sistemi sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin kayıplarını arttırmaktadır. Şehir hastanelerinde kira ve hizmet giderleri ödenirken 3 ayda bir enflasyon ve döviz güncelleşmesi yapılıyor bizde de aylık enflasyon güncelleştirilmesi yapılarak farklar aylık ödenmelidir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin maaşlarına yapılan 2020 yılı için % 4+ %42021 yılı için %+3 maaş katsayı artışları TUİK in inandırıcı olmayan enflasyon değerleri karşısında yoksullaşmaktır, gelecek de ümit vermiyor. Yetkili yandaş sendika önümüzdeki iki yıl sözleşmesini de tiyatroya çevirdi, emekçilere bir yeni kazanım sağlanmamış yandaş sendika idare iş birliği ile kendi üyelerine döner sermayede öncelikli olan bölümlere kendi üyelerini atandırmakta, nöbet isteyenlere fazla nöbet yazma yeni göreve başlamış üyeleri başlarken üye yapmak ve hasta servisleri dışı bürokratik kolay işlerde çalıştırmaktadır. Kadro yetersizliği yanında dağıtım adaletsizliği de had safhadadır. Az miktarda alınan döner sermaye dağıtımı da şeffaf değil, kendinin başaramadığı TİS sonuçlarından kendini aklamaya çalışmakta. İdareciler tüm çalışanlara karşı eşit mesafede olmalıdır. Ekonomik krizlerin kronik hastalıkları intiharları arttıracağı unutulmamalıdır. Emekçiler nefes alabilmek için ümidini döner sermaye ücretlerine bağlamış ödeme günü geldiğinde çok cüzi düşük ödemelerle karşılaşınca hayal kırıklığına uğruyor ve borçlanmaya gidiyor. Şimdi soruyoruz ne yapmamız gerekiyor? Yeterli performans göstermiyor muyuz, tam tersine kadro eksikliklerine rağmen fazlası ile çalışıyoruz, hakkımız olan karşılığını alamıyoruz. Greve mi gidelim? Bu arada yandaşlık ve torpiller araya girerek tayinler başlıyor, neresinden baksan eşitsizlik, adaletsizlik, liyakatsızlık önümüze çıkıyor. En kısa zamanda bu performans sisteminden vazgeçilmeli, tüm ödemelerin genel bütçeden ödendiği emeklilikten sayıldığı adaletli eşitlikçi bir sistem olmalıdır. Performans kaldırılıncaya kadar sabit ek ödeme performans ücretleri iki katına çıkarılmalıdır, insanca yaşayacak bir ücret almalıyız. SES olarak bu adaletsiz eşitliksiz performans çalışmanın takipçisi olacağız. Sağlık ve sosyal hizmet iş kolundaki sorunların çözümü için SES’te örgütlenelim.”