Çanakkale Şubemiz, üyemiz Çanakkale Tabip Odası Başkanı Doktor Ayşe Güneş’in 1 Nisan günü Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Acil Servisi önünde boşandığı Doktor Niyazi Akay tarafından bıçaklı saldırıya uğramasına karşı hastane önünde açıklama yaptı.
Çanakkale Şube Eş Başkanımız Canan Coşan ve Şube Kadın Sekreterimiz Saadet Yılmaz tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Müşterek kız çocuklarını babalarına teslim etmek için aracıyla hastaneye gelen üyemiz, kızlarının gözü önünde uğradığı bıçaklı saldırıdan kendi imkan ve çabalarıyla yara almadan kurtulabilmiştir. Acil Serviste uzman hekim olarak çalışan Doktor Niyazi Akay mesleğini icra ettiği hastane bahçesinde, onlarca hasta ve hasta yakınının, üyelerimizin ve müşterek kız çocuklarının gözü önünde bu saldırıyı gerçekleştirmiştir. Araç içerisindeki üyemize doğru elinde bıçakla koşmuş, üyemizin can havliyle aracın camlarını ve kapılarını kilitlemesi üzerine kaçmasını engellemek için lastikleri bıçakla yarmıştır. Ölümle burun buruna gelen ve aracını güçlükle çalıştırarak yarık lastiklerle suç mahallinden kaçabilen üyemiz, hemen 112 Acil Çağrı Hattını arayarak polis yardımı istemiştir. Kepez Polis Merkezi Amirliğine varamadan aracı yolda kalan üyemiz, bir süre daha aracında korku ve panik içerisinde beklerken devriye polis ekibi gelmiştir. Polis ekibine babasının ve kızlarının hastane bahçesinde olduğunu, eski eşin elinde bıçakla onlara da zarar verebileceğini, suç halinin sürdüğünü, hastane polisinin ve güvenliklerinin ortalıkta olmadığını, oraya hareket ederek müdahale etmeleri gerektiğini belirtmiştir. Polisler durumu ciddiye almayarak ve üstüne “daha çok işlerinin olduğunu” belirterek, üyemizi ifadesini almak üzere Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği’ne götürmüşlerdir. Kelimenin tam anlamıyla zanlı serbest kalmış, mağdur gözaltına alınmıştır! Tüm bu zaman diliminde Niyazi Akay ise hastane bahçesinde elinde bıçakla uzun süre bağıra çağıra dolanmış, tehditler savurmaya devam etmiş, üyemizin babasını tahrik etmiş, duruma müdahale etmeye çalışan sendika üyelerimize saldırmış, taşkın davranışlarını sürdürmüş, sonrasında suç mahallinden uzaklaşmıştır. Üyemizin ifadesinin alınması işlemi dört saate yakın sürmüştür. İfadeyi alan polis memurlarının “eski eşin mesleğinden olabileceği, şikayetçi olması halinde vaziyetin daha da büyüyebileceği” gibi tanıdık, bildik yönlendirmelerine de maruz kalmıştır. İfade sonrasında -eski eşin hala yakalanmamış olması ve yaşadığı travma nedeniyle- evine gidemeyen üyemiz, uzunca bir süre 112 Acil Çağrı Merkezi-KADES (Kadın Destek Merkezi)-Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliğinden kendisine eve kadar nezaret edilmesi için ekip desteği istemiştir. Sonunda bir polis ekibi yardımcı olmuş ve üyemizi eve bırakmıştır. Bizler yıllardır sağlıkta hız kesmeden tırmanan şiddetle mücadele ediyoruz. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri hemen her gün hasta ve hasta yakınlarının şiddetine maruz kalıyor. Bu kez üyemiz bir sağlık çalışanının, kutsal hekimlik mesleğini icra eden ve insan hayatını koruması gereken birinin, hem de çalıştığı, hayatları kurtardığı hastanede öldürme teşebbüsüyle burun buruna geldi. Yaşanan bu olay, kadına yönelik erkek şiddetinin her alanda, her meslek grubunda kesintisiz sürdüğünün kanıtıdır. Kolluk kuvvetlerinin, acil yardım hatlarının ve caydırıcı olması gereken adalet mekanizmasının, yine nasıl sınıfta kaldığının da göstergesidir. Yıllardır kadınlara yönelik şiddetin ortaya çıkmadan önlenebileceğini, şiddet uygulayanlar cezalandırılmadan caydırıcı olunamayacağını, şiddete karşı kurumların koordinasyon içinde çalışması ve görevini ihmal eden görevliler hakkında işlem yapılması gerektiğini, tüm bunların mümkün olabilmesi ve kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak için bir siyasi iradenin şart olduğunu söylüyoruz. Kadınların şiddete maruz kalarak geçen ömürlerinin, şiddet tehdidi nedeniyle kısıtlanan ve erkek şiddeti nedeniyle kaybettikleri hayatlarının telafisi yok. Kadınlar hayattayken, özgür ve bağımsız hayat kurabilmeleri için alınacak önlemlere ihtiyacımız var. Bugün buradan siz değerli basın mensupları aracılığıyla kamuoyuna, şiddeti önleme ve cezalandırma yetkisi ve sorumluluğu olan kurumlara bir kez daha seslenmek istiyoruz: Niyazi Akay hala elini kolunu sallayarak gezmektedir. Üyemizin canına tekrar kast etmeyeceğinin garantisi yoktur. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümleri tamamıyla işletilerek, acilen yakalanmalı ve tutuklanmalıdır. Aksi takdirde, geçici koruma tedbiri olarak elektronik kelepçe uygulaması yapılmalı ve bir daha üyemize yaklaşmaması sağlanmalıdır. Etkin, hızlı, adil bir soruşturma ve kovuşturma neticesinde hak ettiği en ağır cezayı almalıdır. Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü ve Devlet Hastanesi tarafından hızlı, etkin ve adil bir disiplin soruşturması yapılmalıdır. Eski eşin gecikmeksizin başka bir ile naklen tayin kararı alınmalıdır. Olaya tanık olan üyelerimizin de ifadesine başvurularak, hak ettiği en ağır disiplin cezası verilmelidir. Üyemizin çalıştığı işyerine bir süreliğine polis veya özel güvenlik görevlisi tahsis edilmelidir. Sendikamız tüm gücüyle, üyeleriyle, fiili meşru mücadelesi ve hukuki desteğiyle Ayşe Güneş’in yanındadır. Sendika avukatımız aracılığıyla, savcılık ve idari soruşturmayı yakından takip edeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın örgütlü mücadelemiz.”