İstanbul Şubelerimiz ve Dev Sağlık-İş banka promosyon ihalesinin şeffaf ve adil bir şekilde yapılması talebiyle basın toplantısı gerçekleştirdi.
İstanbul Şubelerimiz ve Dev Sağlık-İş adına ortak açıklamayı yapan İstanbul Şişli Şube Eş Başkanımız Abuzer Aslan şöyle konuştu: “Ülkemizde son yıllarda kendini her alanda artırarak hissettiren ekonomik krizin yanı sıra yetkililerin de emekten değil, sermayeden yana tavır almasıyla tüm emekçiler gibi sağlık ve sosyal hizmet alanında çalışan emekçilerin de alım gücü gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kalmıştır. Bankalar sadece 2022’nin ilk 8 ayında geçen yıla kıyasla kârını beşe katlarken emekçilerin alım gücü artmak bir yana gerilemeye devam etmektedir. İstanbul’da 2020 yılında 3 senelik imzalanan anlaşma karşılığı ödenen 3816 lira geçen süre zarfında pula dönüşmüştür. Emekçilerin hakkının erimesine göz yuman, anlaşmayı feshetmekten imtina eden İl Sağlık Müdürlüğü bu yıl da tamamen bankaların lehine olan bir anlaşma imzalamak istemektedir. Bilindiği üzere İstanbul’da 100.000’in üzerinde sağlık emekçisi bulunmaktadır. Bu sayı bankalar için çok ciddi bir kar marjı sağlamaktadır. Zira bankalar maaş kartlarıyla beraber kredi kartı yollar, emekçiler bu kartları kullandıkça bankalar kâr eder. Emekçiler harcamalarda bankanın kartını kullanır, kart kullanıldıkça esnaf o bankanın pos cihazını daha çok kullanır ve bunun için komisyon öder banka kâr eder. Banka işlem hacmini yüz bin kişi arttırarak anlaşmalı firmalardan daha fazla komisyon talep edip kâr eder. Hepsinden öte emekçiler yatan maaşın bir kısmını bankada tutmaya devam eder, bankalar emekçilerin maaşını bankada tutmasıyla kredi isteğinde bulunan firma ve kişilere kredi vererek kâr eder. Bu yadsınamaz kâr kaynaklarına rağmen bankalar, yetkililerden aldıkları destekle ücretlerimizden elde ettikleri kârı göz ardı edip komik ihale teklifleri ile karşımıza çıkmaktadır.
Emeğimiz her geçen gün daha da değersizleşirken, alım gücümüz enflasyon karşısında mum gibi erirken bizler buna seyirci kalıp göz yummayacağız. Sözde yetkili, özde etkisiz, rengi sarı olan sendikanın aksine emeğimizi her kim sömürüp kârına kâr katıyorsa ve kim buna göz yumuyorsa karşısında durup hakkımız olanı istemekten geri durmayacağız. Bugüne değin başlatmış olduğumuz imza kampanyaları ile kamuoyu oluşturduk. Konuyu Türkiye’nin gündemine taşıyarak emekçileri bilinçlendirip yetkilileri de sorumluluklarını ifa etmeye çağırarak olumlu adımlar atmasını sağladık. Tüm bunlara rağmen altı dönemdir toplu sözleşmelerde emekçileri sadakaya muhtaç hale getiren yetkili sendikanın sessizliği, bakanlığın önce anlaşmayı üzerine alıp sonra sessizliğe bürünerek yaptığı oyalama taktiği ve il sağlık müdürlüğünün bankalar lehine ilan ettiği anlaşma şartnamesi ile cüret bulan bankalar kapalı kapılar ardında kendi aralarında anlaşmıştır. Geçen ay bankaların ihale için verdiği komik teklifler bu anlaşmanın en büyük ispatıdır. Bankaların kendi aralarında anlaştığı bir ortamda emekçilerin yapması gereken de bellidir. Biz bu vesileyle SES olarak diğer tüm sendika ve sivil toplum kuruluşlarını ortak paydada mücadeleye, İl Sağlık Müdürlüğünü ise aşağıdaki önerilerimizi dikkate alarak anlaşma sürecini yönetmeye davet ediyoruz.
- Promosyon sözleşmelerinin yenilenmesinin çıkarılacak bir kararnameyle tek bir günde çözüme kavuşacağı bilinmektedir. Bu nedenle tüm emekçiler lehine promosyon sözleşmeleri için yeniden bir düzenleme yapılmalıdır.
- Hükümetin memur maaş zamlarında yaptığı gibi 6 aylık enflasyon farkının promosyon sözleşmelerinde de uygulanması,
- Enflasyonun belli bir oranı aşması ya da olağanüstü bir enflasyon artışı durumunda promosyon sözleşmelerinin süresi dolmadan güncellenmesi,
- Enflasyonist dönemlerde promosyon sözleşmelerinin cezai şart olmaksızın güncellenmesi,
- Promosyon sözleşmelerinin süresinin 3 yılı aşmaması, 3 yıllık sözleşmenin aylık 1000 tl ve 36000 tl den başlaması,5 yıllık sözleşmenin 60000tl den başlaması…
- Promosyon anlaşmalarında işkolundaki örgütlü yapıların tamamının sürece dahil edilmesi gerekmektedir.”