Hekim ve diş hekimlerinin maaşlarına, 1 Aralık 2021 günü görüşmeleri süren 287 sıra sayılı torba yasaya eklenen bir madde ile sabit ek ödemelerine ve emeklilik ek ödemelerine yönelik yapılan düzenleme sonrası yaşananlara karşı, birçok sosyal medya hesaplarında hekimlerin sendikalardan istifa etmesine yönelik çağrılar yapılmakta, dolayısıyla bu yapılan iyileştirmelere sanki karşı olduğumuz algısı yaratılmaktadır. Öncelikle bunun doğru olmadığını belirtmek istiyoruz. Bu çağrıları örgütsüzlüğü dayatma ve sağlık emekçileri arasında çatışmayı derinleştirmeye yönelik bir yaklaşım olarak görmekte ve doğru bulmamaktayız. Sağlık Ekip İşidir. Ekibin Her Bir Üyesi, İnsanca Yaşayacak Bir Ücret ve Güvenli Çalışma Koşullarında Ekip Olarak, İş Barışı Bozulmadan Çalışmak İstemektedir.
Bugün itibari ile 39 meslek grubundan oluşan üyelerimizin önemli bir bölümünü hekimler oluşturmaktadır. Her üyemiz bizim için eşit değerdedir. Bazı sendikaların gündelik fırsatçı yaklaşımları üzerinden yaratılan algının tüm sendikalara mal edilmesini doğru bulmuyoruz.
SES olarak; kurulduğumuz günden beri sağlık hizmetlerinin sunumunun bir ekip hizmeti olduğunu, ekibin tüm parçalarının yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan güvenceli bir temel ücret almasını, bu temel ücret üzerine yapılan işin niteliği, eğitim düzeyi, mesleki risk, hizmet yılı, uzmanlık düzeyi vb. değerlendirmeler ile oluşturulan kriterler eklenerek toplam ücretin hesaplanmasını savunduk ve bunun mücadelesini verdik. Yine sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin diğer ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik mücadele ile halkın sağlık ve sosyal hizmet hakkına yönelik mücadeleyi birlikte yürütmeye çalışmaktayız. Bunu yaparken de işkolumuzdaki örgütlü yapıların tümüyle kollektif bir çalışmayı ve ortak mücadele yürütmeyi her zaman esas aldık.
Son 2-3 aylık dönemde ASM’lerde yaşanan ceza yönetmeliğine karşı aile hekimleri ve 1. Basamaktaki örgütlü yapılarla ortak düzenlediğimiz mitingler, iş bırakma eylemleri ve diğer çalışmalar tüm emekçiler tarafından bilinmektedir. Son olarak da Türkiye’nin en büyük hekim örgütü olan TTB’nin 23-27 Kasım arası beyaz yürüyüşüne yaptığımız destek ortadadır. Beyaz yürüyüş başlayışında ve uğradığı tüm güzergahlar da örgütümüzce kitlesel karşılanmış ve uğurlanmıştır. Ankara’daki buluşmaya mevcut gücümüzle dahil olmaya çalıştık.
Son olarak torba yasada yapılan düzenlemeye dair görüşümüz oldukça açık ve nettir. Yapılan zamların yetersiz olduğunu, bu zamlarla bile hekimlerin büyük çoğunluğunun ücretlerinin halen yoksulluk sınırı altında kaldığı eleştirimizle birlikte her platformda azda olsa yapılan iyileştirmenin olumlu olduğunu ifade ettik. Ancak torba yasa görüşmeleri devam ederken diğer sağlık emekçileri içinde de yeterli bir artışın sağlanması için girişimde bulunup, TBMM’de yasalaşması için yasa tekliflerini gündeme getirmeye çalıştık.
Sendikamız kurulduğu günden beri işkolumuzda çalışan 39 meslek mensubu emekçilerin tümünün haklarını elde etmek için mücadele etmektedir. Sadece pandemi sürecinde yürüttüğümüz mücadeleye, 2021 yılı TİS süreci ve Bütçe dönemindeki eylem etkinliklere ve açıklamalarımıza bakıldığında ne demek istediğimiz görülecektir.
Bizleri ayrıştıran “sağlıkta dönüşüm” uygulamalarına karşı sendikal geçmişimiz, işkolu emekçilerini birleştirmeye çalışan olumlu mücadele pratikleriyle doludur. İşkolu emekçilerini ayrıştırmaya çalışan hiçbir politikaya karşı sessiz kalmayacağız.
Son olarak işkolumuz emekçileri için;
Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret,
COVID-19’un iş kazası ve meslek hastalığı olarak sayılması,
3600-7200 ek göstergenin kademeli olarak düzenlenmesi ve
Yıpranma payı verilmesi için yoğun bir mücadele yürütmekteyiz. Bu mücadelenin bir ayağı da 6 Aralık 2021 günü yapacağımız uyarı amaçlı iş bırakma eylemidir.
Bu eylemi de başta işkolunda sendikalar olmak üzere emek ve meslek örgütleri ile ortaklaştırmaya çalıştık. Hepsine yazılı olarak talebimizi ilettik. Eş başkanlık düzeyinde telefonla görüştük. Şimdiye kadar birçok konuda birlikte mücadele yürüttüğümüz çok sayıda örgüt desteklerini ifade ettiler. Ancak iş bırakma kararını deklere eden iki sendikadan, iş bırakma eylemini ayrı ayrı günlerde yapma yerine ortaklaştırma, birlikte güçlendirme çağrımıza henüz bir yanıt almış değiliz.
Buradan tüm iş kolu emekçilerine bir kez daha çağrıda bulunuyoruz:
Hepimizin çalışma koşulları ağır ve hepimizin maaşı çok düşük ve her geçen gün mum gibi erimektedir. Hangi meslek mensubunun ekonomik ve özlük haklarına yönelik bir kazanım elde etsek ya da düzenleme sağlansa hepimiz mutlu oluruz. Dayanışma ve ortak mücadele ile ekibin bir parçası olan her çalışanın ve meslek mensubunun haklarının iyileştirilmesi için birlikte mücadele etmekte geri adım atmamalıyız. Ülkeyi yönetenler angarya koşullarında, sefalet ücretleri ile bizleri çalıştırırken ayrım yapmamaktalar. Ne zaman haklarımızı elde etmek için ortaklaştığımızda, güçlü ses çıkardığımızda bizleri ayırmak için ekibin bir kısmına yönelik kısmi yasal düzenlemeler yapmakta, mobbing uygulamakta, ötekileştirme dahil her türlü yöntemle bizi baskı altına almaya çalışmaktalar.
Bu oyuna gelmeyeceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte kazanacağız. Emekçilerin tepkisinin çığ gibi büyüdüğü, “geçinemiyoruz” “yaşatmaya çalışırken ölmek istemiyoruz” feryatlarının yükseldiği bir dönemde bile hükümetle danışıklı dövüş tarzında kararlar alarak kendi koltuklarını sağlama almaya çalışan, tabandan gelen sese ve taleplere kulak asmayan sendikaların politikalarına da iş yerlerinde birleşerek ve birlikte mücadele ederek cevap olacağız.
6 Aralık 2021 Pazartesi günü yukarıda ifade ettiğimiz temel taleplerimizi hep birlikte en güçlü şekilde haykıralım. Kazanıncaya kadar birlikte mücadele edelim. 04.12.2021
Yaşasın işçilerin, emekçilerin birliği!
Yaşasın sınıf dayanışması! 04.12.2021
Merkez Yönetim Kurulu