İstanbul Anadolu Şubemiz, Heybeliada Sanatoryumu ve 200 dönümlük arazisinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesine tepki gösterdi.
Şube Yönetim Kurulumuz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “1924 yılında kurulan, ülkemizde ve dünyada pek çok ölüme sebebiyet vermiş, bulaşıcı bir hastalık olan verem tedavisi ve rehabilitasyonu için yıllarca hizmet etmiş, kendi dalında bir okul niteliğindeki Heybeliada Sanatoryumu’nun, hastalara şifa dağıtması gerekirken 200 dönümlük arazisi ile birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesini kabul etmiyoruz. Sanatoryum bir sağlık kuruluşudur, sağlık ise en temel insani haktır. Son bir yıldır dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs pandemisi bunu çok açık göstermiştir. Yaşanan süreç ve yeni normal dönem, spesifik hastalıklar için ayrı ayrı hastanelerin olması gerekliliğini gözler önüne sermiştir. Yeni hastaneler inşa edilip var olan hastanelerin bir kısmı pandemi hastanesine dönüştürülürken ve büyük sahra hastanelerine ihtiyaç duyulmuşken hâlihazırda her yönüyle sağlık hizmeti sunmak için tasarlanmış bir hastanenin işlevsizleştirilmesi ve amacı dışında, ilgisi olmayan bir kuruma devredilmesi halk sağlığını yok saymaktır. Sağlık emekçileri olarak, Heybeliada Sanatoryumu gibi bir sağlık kuruluşunun, tarihi ve kültürel miras olarak korunmasını ve gerektiğinde amacı doğrultusunda sağlık kurumu olarak kullanılmasını istiyoruz. Dünyadaki benzer tarihi yapılar geçmişlerine uygun olarak korunurken, Heybeliada Sanatoryumu da korunmalıdır.”