Sağlık Bakanı Tweet Atacağına Gerçeği Cumhurbaşkanına Anlatsın Ya da Gereğini Yapsın!

Facebook
Twitter
WhatsApp

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 09 Haziran 2020 tarihinde Twitter hesabında  “Virüsün etkisinin zayıfladığını gösteren bilimsel bir veri yok. “normal” olan, tedbirdir” cümlesini paylaştı.

 

Bakanın söylediği bir gerçeğin açıkça ifadesidir. “Yeni normalleşme” açıklamalarından bu yana başta sendikamız olmak üzere birçok kurum ve bilim insanı tarafından da ifade edilen, ayrıca tüm kısıtlılığına rağmen açıklanan veriler bu salgın sürecinin devam ettiği yönündedir.  AKP iktidarının yönetim anlayışı ve sağlığa bakışı toplumu öncelemek yerine iktidarının bekası ve sermayenin çıkarları olduğu için de bu süreci bu kriterlerle yürütmüş ve salgında da halkın sağlığını korumayı tercih etmemiştir. Zorunlu hizmetler dışında üretiminin durdurulmaması, emekçiler ve yoksul halk kesimlerinin bu dönemde ekonomik ve sosyal olarak desteklenmemesi, bu dönemin ihtiyacı olan toplumun kendini ifade etmesi için demokratik bir yönetim anlayışı yerine daha baskıcı bir yönetim anlayışının devam ettirilmesi salgın ile doğru mücadele etmenin önüne geçmiştir. Bildiğimiz hamaset siyaseti ile süreç idare edilmiştir. Salgın döneminin daha da içinden çıkılmaz bir duruma gelmemesi bu baskıcı, “ben bilirim”, “yaptım oldu” yönetim rejimine rağmen kendi imkanları ve dayanışma ilişkileri içerisinde toplumun ve sağlık emekçilerinin yoğun çabası ile olmuştur.

Sermayenin ve iktidarın kendi çıkarlarını gözeterek ve devletin kendi sorumluluğundan vazgeçerek başlattığı “yeni normalleşme” süreci için Bakan’ın da ifade ettiği gibi tehlike çanları çalmaktadır. Bu sürecin olası sonuçlarının farkında olan iktidar ve onun sözcülüğünü yapan basın yayın kuruluşları ise söylem ve haberleri ile olası sonuçların faturasını şimdiden halka yıkma çabası içine girmişledir. AKP’nin 18 yıllık iktidarının bildik yöntemi olan “her şeyi yap, olumsuz bir sonuç çıkarsa bir günah keçisi bul ve suçu onun üzerine at, aynı zamanda burada iktidar lehine bir de ‘mağduriyet’ çıkar” yöntemini uygulanmaktadır. Bu dönemin günah keçisi olarak ise “kurallara uymayan” toplum seçilmek istenmektedir. Bunu kesinlikle kabul etmediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Sürecin sorumlusu kurumsal olarak tüm tedbirleri kendi elleriyle ortadan kaldıran iktidar ve onun bileşenleridir.

Şimdi Sağlık Bakanına kamuoyu önünde açık bir çağrı yapıyoruz;

“Yürüteceğiniz çalışmalar da ifade ettiğiniz bu gerçekle uyumlu olmak zorundadır.”

Bu nedenle:

“Yeni normalleşme”yi ilan ederken hangi verilerin esas alındığı bizler tarafından halen bilinemediği için bugün tekrardan “normal” denmesinin hangi verilere dayandığını bilmiyoruz. Bundan dolayı ilk günden söylediğimiz gibi başta vakalara ilişkin verilerin paylaşılması olmak üzere demokratik katılım ve şeffaflık konusunda adım atılmalıdır.

  • Tüm süreçlere sağlık emek ve meslek örgütleri başta olmak üzere emek örgütleri dahil edilmelidir.
  • Toplumun farklı kesimlerinin katımının sağlanması için salgın süreci Meclis tarafından yürütülmelidir. Ayrıca Meclis dışında bulunan toplumsal muhalefet örgütleri de bu sürece dahil edilmelidir.
  • İl il verilerin açıklanması çok önemlidir. Nitekim bakanlığın kendi hazırladığı rehberde, her ilin kendi sürecinin ildeki verilere göre kendisinin planlayacağı belirtilmektedir. Oluşturulan il pandemi kurulları başta sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri olmak üzere demokratik katılımla oluşturulmalıdır.
  • Salgın devam ettiğine göre zorunlu hizmetler dışında üretim durdurulmalıdır. Üretimin durdurulan yerlerde çalışan emekçilerin işten çıkarılmaları yasaklanmalı, ücretli izine çıkarılmalıdır.
  • Üretimi devam eden yerlerde iş yükünün azaltılması için çalışan sayısı artırılmalıdır.
  • Son günlerde şehirlerarası yaşanan hareketlilikle birlikte vaka sayısı artan Ordu-Trabzon-Antep-Urfa-Diyarbakır, Mersin vb. illere yönelik özel çalışmalar yürütülmelidir. Yürütülecek çalışmalara yerel demokratik örgütler dahil edilmelidir.
  • Ayrıca turizmin açılması ile birlikte turizm bölgelerinde başlayan yoğun hareketliliğin neden olabileceği olumsuzluğun önüne geçmek için ek tedbirler alınmalıdır.
  • Tarımda başlayan ekim süreci ile memleketin ölüm döngüsüne dönen mevsimlik tarım işçilerinin bu dönemde kazaların yanı sıra salgınla yeni bir işçi kırımına uğramaması için ek tedbirlerin alınması gerekir.
  • Ülkemizin komşularla ilişkiler ve dış politikasındaki yanlışlıklar nedeniyle ve içeride inkar ve baskıcı politikaların bir yansıması sonucu yaşanan çatışma ve savaş sonucu sayısı milyonları bulan göçmenler/mültecilere yönelik ek tedbirlerin alınması gerekir.
  • Salgına karşı toplumun kendini güvende hissetmesi son derece önemlidir. Ancak ötekileştiren, kutuplaştıran, farklı düşüneni düşman ilan eden, düşüncenin ve örgütlenmenin engellendiği, her türlü demokratik etkinliğe müdahale eden yönetim anlayışından vazgeçilmelidir.
  • Sağlıkta dönüşüm programının iflas ettiği açıktır. Halen programda ısrar etmek salgın ile mücadeleyi zaafa uğratmakta ve toplum sağlığı olumsuz etkilenmektedir. SDP ‘da vazgeçilmeli ve yeni bir sağlık için sağlık emek ve meslek örgütleri başta olmak üzere tüm toplum kesimlerinin dahil olduğu bir çalışma yürütülmelidir. Salgının da gösterdiği üzere koruyucu sağlık merkezli ve toplum temelli bir sağlık vazgeçilmezdir.
  • Sağlık hizmetlerinin sağlıklı yürütülmesi için sağlık emekçilerinin işine yabancılaşmadığı ve özne olduğu bir çalışma ilişkisi oluşturulmalıdır. Bunun için öncelikle sağlık emekçilerinin yönetime katılımı sağlayacak bir yönetim anlayışının hayata geçirilmelidir. Ayrıca yapılan işin tehlikeli ve ağır olduğu için sağlık çalışanların sağlığı ve güvenliği için her türlü önlem alınmalıdır. Sağlık emekçileri her türlü kaygıdan arındırılmalı, insanca bir yaşam ve emeğinin karşılığının verilmesi için özlük ve ekonomik hakları korunmalı ve geliştirilmelidir. En önemli olanda güvenli bir gelecek için güvenli bir iş ilkesi ile hareket edilerek iş güvencesini tehdit eden farklı istihdam biçimlerinden vazgeçilmeli tek ve kadrolu istihdam sağlanmalıdır. Az kişi ile çok iş yapma anlayışı sağlık emekçilerini sağlığını olumsuz etkilediği gibi sağlık hizmetlerini de olumsuz etkilemektedir. Var olan sağlık çalışanı sayısı acilen artırılmalıdır. Bunun için ihraç edilmiş sağlık emekçileri ve güvenlik soruşturmalarına gerekçisi ile başlatılmaya sağlık emekçileri hemen işe başlatılmalı ve ataması yapılmayan yüz binlerce sağlık ve sosyal hizmet emekçisinin ataması yapılmalıdır.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak, salgın yönetiminin halk sağlığını ve emekçileri gözeten bir şekilde bilimsel gerçeklere uygun olarak yürütülmesi için çağrı yaptığımız bu konularla ilgili mücadelemizi sürdüreceğiz.

 

Merkez Yönetim Kurulu

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]