Ankara Şubemiz Koranavirüs salgınına ilişkin olarak “Yaşatmak için yaşamak istiyoruz” açıklamasında bulundu.
Şube Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede dünya genelinde yayılan Covid-19 Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 11 Mart itibariyle pandemi ilan edildi. Ülkemizde de artmaya başlayan vaka sayısına rağmen gerekli tedbirler tam anlamıyla alınabilmiş değil. Acil Afet ve Durum Yönetiminin, Hastane Afet ve Acil Durum Planı (HAP) Hazırlama Kılavuzunun, İş(çi) Sağlığı ve Güvenliği mevzuatının ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen evrensel normların uygulanmasının eksik kalınması Corona salgınının ülkemizdeki yayılma hızını artıran etkenlerden biri olmuş durumunda. Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak dünya genelinde ortaya çıkan salgın karşısında üzerimize düşen sorumlulukları her zaman olduğu gibi yerine getiriyoruz. Ancak böyle bir salgının ön saflarında savaş verecek olan biz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yönetimlerden kaynaklı eksiklikler yüzünden salgının yayılmasını hızlandıracak birer etken olması kaçınılmaz duruma getirilmektedir. Kişisel koruyucu donanımlardaki eksiklik (maske, eldiven, koruyucu gözlük, önlük, el dezenfektanı vb), triaj yönetiminin uygunsuzluğu, yoğun çalışma saatleri, çalışma ortamının yetersiz dezenfeksiyonu ve ağır iş yükü gibi konular bizleri mağdur duruma sokmakta ve zaten en riskli gruba dahil olan sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin güvenliğini tehdit etmektedir. Dünya çapında ölü sayısının 6500’ü geçtiği güncel durumda Sağlık Bakanlığından ve hastane yönetimlerinden insan hayatının kutsallığına ve hayata hizmeti vazife edinmiş sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak çalışan ve hasta güvenliği için taleplerimiz şunlardır;
*Acil Durum ve Afet Yönetmeliği, Hastane Afet ve Acil Durum Planı (HAP) Kılavuzu ve İş(çi) Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatına uyulmalı,
*Sağlık çalışanlarına güncel eğitimlerin verilmesi ve bilgilerin paylaşımında şeffaf olunması,
*Tüm hizmet alanındaki personelin nitelikli koruyucu ekipmanlara yeterli sayıda ve düzenli olarak ulaşımının sağlanması,
*Tüm personelin periyotlar dahilinde kontrollerinin ve tanı testlerinin yapılması,
*Havalandırma sistemlerinin güvenirliğini sağlayarak, sağlık çalışanlarının bulundukları ortamın güvenli hale getirilmesi,
*Risk grubundaki sağlık personelinin (kronik hastalık, hamile, engelli, organ nakli ve kanser hastaları, 60 yaş üstü, süt izinde olanlar gb) amirlerinin inisiyatifine bırakılmadan idari izinli sayılmaları,
*COVID– 19 bulaşıcılığı durumunda meslek hastalığı olarak kabul edilmesi, bildirimlerin yapılması,
*Çalışanlara ruhsal, sosyal ve yönetsel anlamda desteklenmeli,
*Çalışanların maddi koşulları desteklenmeli, ulaşım imkanları sağlanmalı,
*Yönetim ve çalışanlar ve/veya temsilcileri arasında işbirliği sağlanmalı,
*Sağlık kurumlarında iş yükünü azaltıcı idari kararlar uygulanmalı,
*Fazla mesai dayatmasından vaz geçilerek sık molalarla çalışma saatleri kısa tutulması,
*Ebeveynlerin ikisinin de sağlık personeli olması durumunda birisine izin hakkı verilmesi,
*Uluslararası standartlarda iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri çerçevesinde gerekli önlemlerin alınması
Bu tedbirlerin ivedilikle uygulanması ve sağlık meslek örgütleriyle işbirliği yapılması salgın ile daha etkin mücadelede rol oynayacaktır. Bu kapsamda sağlık emekçilerinin SES’i olan biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi olarak tüm gücümüzle; Covid-19 ile mücadelede ön saflarda savaşan sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yanında olduğumuzu buradan siz değerli basın aracılığıyla tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçisi arkadaşlara duyuruyoruz.”