İstanbul Şişli Şubemiz, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün sağlık personeli için belirlediği kıyafet standartlarına karşı Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonu önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında söz alan Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi iş yeri temsilcimiz Mehriban Emek, “Bunca sorunumuz varken bu dayatmanın hiçbir anlamı yok. Sarı sendikanın İl Sağlık Müdürlüğü ile görüşmesinin ardından “edep, adap, inanca ve fiziksel duruma göre…” standartlar getirilmesini kabul etmiyoruz. Biz bugüne kadar edepsiz mi giyindik. Karanlık, basık odalarda renkli formalar içimizi ısıttı, bunun size ne zararı var” diye konuştu.
Emek’in ardından açıklama yapan İstanbul Şişli Şube Kadın Sekreterimiz İpek Deniz şöyle konuştu: “Bilindiği üzere sendikamız, üyelerinin ve tüm çalışanların ekonomik, demokratik kültürel, mesleki, hukuksal, özlük haklarını ve çıkarlarını korumayı ve geliştirmenin yanı sıra insan onuruna inanan ve her insanın kendisini onurlu ve özgür bir şekilde ifade etmesini savunmaktadır. Savunduğumuz değerler gereğince; İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 13.02.2019 tarihli ve 87300753 sayılı makam onayı ile ilimizde 2020 yılı başına kadar düzenlemeye geçirilmesi planlanan, sağlık emekçileri (hemşire, ebe, sağlık memuru, sağlık teknikeri) kıyafet standartları uygulaması, biz sağlık çalışanları tarafından üzerinde tekrar düşünülmesi gereken ve hiç bir aciliyeti olmayan bir uygulamadır. Sağlık emekçileri en başta sağlıkta şiddet vakalarına çözüm üretmeyenler, 3600 ek gösterge taleplerimiz karşılamayanlar, gerçek enflasyon oranında zammı bize çok görenler, çalışırken ve emeklilikte insan onuruna yakışır ücret taleplerimizi karşılamayanlar, çalışma koşullarından kaynaklı olarak sağlıklarımız bozuluyor sağlık çalışanların sağlığı konusunda sorumluluklarını yerine getirmeyenler ve onca ekonomik, özlük sorunumuz çözüm beklerken ve halihazırda hiçbir çalışanında böyle bir talebi mevcut değilken üniforma değişikliği biz sağlık emekçilerinin iş barışını bozup huzurunu kaçırmaktadır. Hastanelerin özerkliği bertaraf edip tek yetkiliden forma dayatılması bizleri ve hastane yönetimlerini aynı zamanda yok saymaktadır. Bizler sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak formaya karşı değiliz, yalnız tek tipleştiren formaya karşıyız. Hemşire, ebe, sağlık memuru ve sağlık teknikeri kadrosunda olanlar için sadece geçerli olması Hekim ve idari sınıfta çalışanların ayrı tutulması eşitlik ve adalet ilkesine aykırıdır. Ekonomik krizin bu kadar kendisini belli ettiği bir dönemde bizlere yeniden forma almaya mecbur bırakılmak istenmesi kabul edilecek bir durum değildir. Bu kılık kıyafet değişikliğinin Türkiye’nin hiçbir şehrinde uygulanmaması, sadece İstanbul’da dayatılması da ayrıca İstanbul gibi yaşam şartlarının oldukça ağır olduğu şehirde sağlık emekçilerine yüklenen ek bir külfettir. Çünkü; çalıştığımız kurumlarda döner sermaye ve ek ödemeler ya hiç ödenmiyor ya da çok cüzi rakamlarda ödeniyor. Bu da sağlık emekçilerini ekonomik olarak oldukça zor durumda bırakmaktadır. Sağlık hizmeti üretirken görüntüden ziyade ürettiğimiz hizmetin niteliği önemlidir. Rengine ve şekline hiçbir şekilde sağlık çalışanlarının karar vermediği tek tip kılık kıyafet yönetmeliğini kabul etmiyoruz, yaşamlarımızı tek tipleştirmenize izin vermiyoruz. Bu tek tip uygulamadan vazgeçin. Bu konudaki ısrarımızın ve mücadelemizin süreceğini kamuoyuna duyuruyoruz.”