Yerel seçimlere ilişkin Konfederasyonumuz Toplantı Salonunda “Emek, özgürlük, demokrasi, hak mücadelesinden vazgeçmedik; eril, erkek egemen sisteme OY YOK” diyen KESK’li kadınlar adına basın açıklaması KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy tarafından okundu.
Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Ve Özgürlükçü Yerel Yönetim Anlayışını Savunuyoruz!
31 Mart’ta, yerellerimizde, kentlerimizde, yaşamlarımızı doğrudan etkileyen politikalar üretecek, kararlar alacak yeni yönetimleri belirlemek üzere bu ülkenin yurttaşları olarak biz kadınlar da bir seçimde bulunacağız. Bu ülkede, türlü bedellerle tesis edilen ve daha da ileriye taşıma mücadelesi verdiğimiz demokrasi, özgürlükler ve haklar, bugün AKP/Saray iktidarının sistematik saldırısı altındadır. KESK’li kadınlar olarak, ne dün ne de bugün emek, özgürlük, demokrasi, hak mücadelesinden vazgeçmedik, her ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz. Bunun yanında, “henüz” elimizden alınmamış seçme hakkımızı da emekçilere, kadınlara, halklara karşı esen sert rüzgârın seyrini değiştirmek için önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Yerel demokrasi, demokratik bir ülkenin temeli, dominosudur. Dolayısıyla, yerel seçimlerdeki tutumumuz, demokrasinin yeniden inşasından yana olacaktır.
KESK’li kadınlar olarak, tüm kadınları, 31 Mart’ta; sokakları, yaşam alanlarını, kamusal alanları bizlere dar etmeye, emeğimizi bedenimizi, hayatlarımızı, sesimizi tahakküm altına almaya, ruh ve beden sağlığımıza, geleceğimize kast etmeye, kaygı ve korkuyu yaşamlarımıza boca etmeye çalışan erkek egemen ittifaklara güçlü bir cevap vermek için; bugünümüz ve yarınımız için; eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, katılımcı, toplumcu, laik, barıştan, emekten yana , ekolojik, şeffaf, yerel yönetim programları lehine oy kullanmaya çağırıyoruz.
Her birimizin oyu kıymetli. Tek bir oyumuzu dahi çarçur etmeyeceğiz. Seçimimizi, uğruna mücadele ettiğimiz, bedeller ödediğimiz, düşlerimizdeki ülkeye, düşlerimizdeki yaşama katkı sağlayacak yönde yapacağız. Bu bağlamda, yerel seçimler için ortaya koyduğumuz aşağıdaki ilkeleri programlarına alan, gerçekleştirmeyi taahhüt edenleri destekleyecek ve bu taahhütlerin gerçekleştirilmesinin de takipçisi olacağız.
- 2014 yerel seçimlerinde kadınların temsil oranı %10 dahi olamamıştır. Bu yılda durum pek farklı değildir. Bu vahameti dert etmeyenlere, kadınları, siyasette yalnızca vitrin olarak görenlere OY YOK!
OYUMUZ, kadınların siyasette, yerel yönetim karar mekanizmalarının her alanında eşit temsilini ve katılımını güvence altına alacak olanlara…
- Kadını, yaşamda yok sayanlara, kamusal alanlardan, sokaktan soyutlamak, eve hapsetmek isteyenlere OY YOK!
- OYUMUZ, yerel politikalarda, kadınların, özgün sorunlarına, ihtiyaçlarına cevap olacaklara, geceleri daha güvenli sokağa çıkabilmemiz için tüm sokakları, tüm alanları aydınlatacak, 7/24, sık aralıklı ücretsiz ulaşım sağlayacak olanlara
- Kadın ile erkeği eşit görmeyenlere, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini, ayrımcılığı derinleştirenlere OY YOK!
OYUMUZ, yerelde kadın birimleri, kadın ve cinsiyet eşitliği komisyonları kuracaklara, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri düzenleyecek olanlara…
- Kadınların işgücüne katılma oranı bugün ancak % 30’larda iken, kadın istihdamına engel olanlara, kadınları düşük ücretli, yarı zamanlı, güvencesiz işlere mahkûm etmek isteyenlere OY YOK!
OYUMUZ, kadınlara tam zamanlı ve güvenceli istihdam sağlayacak, tüm meslek alanlarını kadınlara açacak olanlara…
- Kadını evle, aileyle, kocayla, çocukla tanımlayanlara, cinsiyetçi iş bölümünü pekiştirenlere, kadına evin yolunu gösterenlere OY YOK!
OYUMUZ, her mahalleye ücretsiz, nitelikli, bilimsel, ulaşılabilir, anadilinde 24 saat hizmet veren kreşler, yaşlı ve hasta bakımevleri açacak olanlara, doğum sonrası devredilemez ebeveyn izni, kadınlar için en az 24 hafta doğum izni uygulayacak olanlara…
- Kadın düşmanlarına, kazanılmış haklarımıza göz dikenlere OY YOK!
OYUMUZ, mevcut hakları ileriye taşımayı esas alacak ve kadına yönelik şiddete ilişkin yaptırımları uygulayacak, 8 Mart’ı kadın emekçiler için ücretli tatil hakkını tanıyacak, bu hakkı içeren toplu iş sözleşmelerine imza atacak olanlara…
- Ne giyeceğimize, nasıl yaşayacağımıza, kaç çocuk doğuracağımıza karışanlara, bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz üzerinde tahakküm kurmaya çalışanlara, makbul kadın yaratmaya çalışanlara OY YOK!
OYUMUZ, bedenimizin, emeğimizin bizim olduğunu, yaşamlarımızın öznesi olduğumuzu kabul etmiş olanlara…
- Laiklik ilkesini ortadan kaldırmayı, kadınların kendi hayatlarının öznesi olmalarını ve karar alma mekanizmalarına katılmalarını engellemeyi, gerici politikalarla kadını eve kapatmayı, kamusal alandan dışlamayı şiar edinenlere, eşitsizliği fıtrattan görüp meşru göstermeye çalışanlara, kadını kul-köle görenlere OY YOK!
OYUMUZ kadının kamusal alana katıldığı, kendisini özgürce ifade ettiği, özne olduğu, laik bir düzeni tesis edecek olanlara…
Eğitim ve sağlığı dinselleştirenlere, çocukları erken yaşta evliliklere mecbur edenlere, çocukları eğitim alanının dışına atanlara, işçileştirip sömürenlere, sıbyan mektepleri açanlara, gerici, alternatif tıp uygulamaları adı altında sağlığımızı tehlikeye atanlara OY YOK!
OYUMUZ laik, bilimsel, nitelikli, anadilinde eğitim imkanlarını çoğaltanlara, çocukların gönencini, haklarını gözetenlere, her yerde kadın ve çocuklar başta olmak üzere halkın sağlığa erişimini kolaylaştıracaklara, bilimsel ilkeler ışığında koruyucu önleyici sağlık hizmeti sunacak olanlara..
- Cinsiyetçi bütçe yapanlara OY YOK!
OYUMUZ, cinsiyet eşitlikçi bütçeleme ve özgün bir kadın bütçesi yapacak olanlara…
- Kadın kurumlarını, derneklerini kapatanlara, kadın siyasetçileri rehin alanlara, kayyumcu zihniyete OY YOK!
OYUMUZ, halk iradesini esas alanlara, kadın kurumlarını, örgütlerini destekleyecek ve kadın örgütleriyle eş güdümlü çalışacak olanlara..
Son 17 yılda kadın cinayetlerinin % 1400 artış göstermiş olmasından sorumlu olanlara, kadın cinayetlerini ve cinsel saldırıları cezasız bırakanlara, kız çocuklarının evlenmesine olur verenlere, çocuk istismarcılarını affetme cüretinde olanlara OY YOK!
OYUMUZ, kadına yönelik şiddete karşı, danışma, dayanışma merkezleri, sığınma evleri ile sokaklara acil arama butonları kuracak ve eril şiddete uğramış kadınlara, ücretsiz sağlık ve sosyal destek hizmeti sunacak olanlara..
- Cinsel yönelimi, cinsiyet kimliklerini, “hastalık”, “sapıklık” olarak tanımlayanlara, LGBTİ+’leri yönelik nefret söylemlerini meşrulaştıranlara, yaşamda LGBTİ+’leri yok sayanlara OY YOK!
OYUMUZ, LGBTİ+’lere dönük inkâr, nefret, imha politikalarına, LGBTİ +’lerin istihdam, barınma, sağlık, ulaşım vb. sorunlarına LGBTİ+ kurumlarıyla birlikte çözüm üretecek olanlara…
Biz kadınlar, düşlediğimiz ülkenin ancak yerellerde doğrudan demokrasinin hayata geçirilmesiyle, halkla birlikte yönetim anlayışının vücut bulmasıyla, şeffaf, katılımcı, hesap verebilir ve gerektiğinde geri çağırma ilkesini uygulayacak yönetimlerle kurulabileceğini biliyoruz.
Kapitalist üretim ilişkilerine, sömürüye, doğamızın, kentlerimizin, kolektif emeğimizle ürettiğimiz kamusal kaynakların, tarihi ve kültürel varlıklarımızın yağma ve talanına, belleğimizin yok edilmesine mahkum değiliz.
Bizleri müşteri olarak, yerel yönetimleri de sermayeye kaynak aktarılacak “arpalıklar” olarak görenlere mecbur değiliz.
İnsanı, hayvanları, doğayı meta olarak görenlere, değersizleştirenlere, yok edenlere mecbur değiliz.
İktidarını sürdürmek için, kendi bekasından başka bir şey düşünmeyenlere, militarizmden, milliyetçilikten, ırkçılıktan, cinsiyetçilikten, savaştan beslenerek ayrımlaştırıcı, kutuplaştırıcı, düşmanlaştırıcı politikalar uygulayanlara mahkum değiliz.
Kapitalist, ataerkil, gerici, tekçi bu yapının çarkını biz kadınların mücadelesi kıracak; kentlerimiz, doğamız, dünya bizimle özgürleşecek.
Biz kadınlar, AKP’nin biat eden toplum yaratmak amacıyla makbul kadın tarifine sığmayarak, görünen ve görünmeyen emeğimize sahip çıkacağız; hayatımıza, bedenimize, kimliğimize, dilimize, emeğimize sahip çıkarak, savaşa karşı barışı, sömürüye karşı emeği, özelleştirmelere karşı kamuyu, dinin araçsallaştırılmasına karşı laikliği, talana karşı doğayı savunacağız.
Bütün kadınları toplumsal cinsiyet eşitlikçi ve özgürlükçü ilkeler doğrultusunda seçim yapmaya çağırıyoruz.