15 Temmuz sonrasında Olağanüstü Hal Uygulaması ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerle ülkeyi yöneten AKP iktidarı, son çıkarmış olduğu 675 sayılı KHK’yla 2774 sağlık emekçisi olmak üzere 10 bin 131 kamu emekçisini daha ihraç etti.
Sendikamız 675 sayılı KHK ile yapılan açığa almalara ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.
Açıklamayı Eş Genel Başkanımız Gönül Erden yaptı.
“Kanun hükmünde kararnameler direnenlerin, ezilenlerin, kadınların, işçi ve emekçilerin haklarını yok sayan uygulamalar olarak, AKP tarafından yıllardır kullanılmaktaydı. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından parlamento askıya alınmış hukuksuzluğun hukuku dayatılmış ve Türkiye KHK’larla biçim verilen, halkın demokratik iradesinin hiçe sayıldığı, örgütlenme özgürlüğü başta olmak üzere sendikal hakların askıya alındığı, ifade ve basın özgürlüğünün ortadan kaldırıldığı bir ülkeye dönüştürülmüştür.” diyerek sözlerine başlayan Erden,
Konuşmasını “Kamudan ihraç edilen 10131 kamu görevlisi arasından birkaç yüz kişi de sendika üyelerimizden oluşmaktadır. Darbe girişimi ile hiçbir ilgisi olmamasına ve hiçbir yasadışı örgütle ilişkisi olmamasına rağmen, sırf etnik kimliği, inancı ve dünya görüşü nedeni ile bu ihraçları yapıldığını biliyoruz. AKP’nin bu ayırımcı ve fırsatçı uygulamalarını her yerde ve her zaman teşhir edeceğiz. İhraç edilenler arasında sendikamızın ve konfederasyonumuz KESK’in eski ve mevcut yönetim kurulu üyelerinden bazıları, AKP’nin neoliberal politikalarına karşı sendikal haklarını kullanarak direnen ve bu yüzden AKP tarafından yıllardır defalarca hukuksuz biçimde cezalandırılan aktivist üyelerimiz de bulunmaktadır.” diyerek sürdürdü.
Erden sözlerini “AKP, ırkçı ve gerici iktidarını, tek adam diktatörlüğü ile pekiştirmek için kendine muhalif olanları baskı ile, ihraç ile, cezaevi ile engellemeye çalışsa da, SES’imizi engelleyemeyecektir.
Hukuksuzluğu kurala dönüştüren, antidemokratik uygulamaları demokrasi diye yutturmaya çalışan, barışı istenmemesi gereken bir talep olarak sunan AKP iktidarının son KHK ile birlikte yapmış olduğu kavga davetine vereceğimiz cevap nettir.
Davetiniz kabulümüzdür.
Bu günden başlayarak direniş bayrağını işyerlerine, kent meydanlarına taşıyacağız. Herkes bilmelidir ki bu şekilde mevcut Anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, ILO Sözleşmelerine aykırı bir şekilde gerçekleştirilen ihraçlar fiili ve hukuksal mücadele ile mutlaka geri dönecektir. Nasıl ki 1402 sayılı kanunla 12 Eylül döneminde ihraçlar gerçekleştirildi ve yıllar sonra bu ihraçlar kamuya geri döndü ise bu sefer bu kadar uzun süre beklemeden daha kısa sürede arkadaşlarımızın kamu görevine dönmesini sağlayacak etkin mücadeleyi yürüteceğiz. Hiç kimsenin bundan kuşkusu olmamalıdır.
İşimize geri dönene ve bizim olanı alana kadar mücadele edeceğiz.
AKP yenilecek, biz kazanacağız.” diyerek tamamladı.