Tutuklu bulunan Silopi Temsilcilik Yönetim Kurulu üyemiz Kadri Abalak ve Silopi’deki Sağlık Çalışanlarından selam var.
14 Aralık 2015 tarihinde başlayan ve kesintisiz 36 gün süren sokağa çıkma yasağının ardında Genel Sekreterimiz Birsen Seyhan, MYK Üyemiz Fikret Çalağan, SES Mardin Şube Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Keleş ve Şırnak Şube Eş Başkanımız Lezgin Gözlek,Yönetim Kurulu üyeleri Selahattin Barınç, Hamdiye Atlı’dan oluşan bir heyet olarak 16 Şubat 2016 tarihinde Silopi Devlet Hastanesine gidilmiştir.
Yapılan ziyarette temsilcilik yönetim kurulu üyelerimiz ile bir görüşme yapıldıktan sonra, hastanede bulanan üyelerimiz ve sağlık çalışanları ile servislere yapılan ziyaretlerle buluşulmuştur. Yaşananlar hakkında bilgi alışverişinde bulunulmuştur. Yaşanan ve halen devam eden baskıya rağmen sağlık çalışanları canla-başla sağlık hizmeti vermekte ve bununla yaşanan sürecin yaralarını sarmaya çalışmaktadırlar.
Hastane sonrası düzmece ifadelerle tutuklanan Silopi Temsilcilik Yönetim Kurulu Üyesi Kadri Abalak’ın ailesi ziyaret edildi. Daha sonra da Cizre’de Özel hareket polislerince öldürülen Arkadaşımız Aziz Yural’ın eşi Gülşen Yural ziyaret edilerek baş sağlığı dileğinde bulunuldu.
17 Şubat 2016 tarihinde ise Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulanan Kadri Abalak ve Mardin D Tipi Kapalı Cezaevin tutuklu bulunan Abdullah Köçeroğlu’nu ziyaret etmek için savcılıklara başvuru yapıldı. Abdullah arkadaşımız için izin alınamadı. İzin verilen Kadri Abalak Arkadaşımızla MYK üyemiz Fikret Çalağan görüştü. Arkadaşımızın durumunun iyi olduğu ve tüm SES örgütüne selamları alarak heyetimiz ayrılmıştır.
Yapılan bu ziyarette elbette heyetimizin gözlemleri oldu. Söylenenler ve gözlemlerin sonuçlarnı ise söyle sıralanabilir;
-Silopi de sokağa çıkma yasağı kalkmasına rağmen, fiili yasak devam ediyor. Her şey güvenlik güçleri tarafından belirlenmektedir. Tüm kurumlar güvenlik güçlerinin bir alt kurumuna dönüşmüştür.
-Şırnak’ da sokağa çıkma yasağı olmamasına rağmen saat 18.00’de fiiline sokağa çıkma yasağı uygulanmaktadır. İnsanlar can güvenliğinde kaygılılar.
-Silopi başta olmak üzere Şırnak’ta devlet sadece askeri/güvenlik kurumları ile bulunmaktadır. Başta sağlık kurumları olmak üzere, eğitim ve diğer tüm kurumlar askeri/güvenlik karargahları olarak kullanılmaktadır.
-Sağlık kurumlarının kamera kayıtları öncelikle güvenlik güçlerince kontrol altında tutulmaktadır. Fiilen tüm kurumlarda güvenlik güçlerince barikatlar oluşturulmuştur.(kum torbaları ile)Sağlık kurumlarına girdiğimizde sağlık kurumu görüntüsünden daha çok askeri/polisiye bir kurum görüntüsündedir.
-Tüm bu yaşananlar sağlık çalışanlarını tedirgin etmekte ve can güvenliklerinden kaynaklı olarak çalışma koşulları kalmamıştır. Zaten AKP hükümetinin bu illerde sağlık hizmeti verme isteği de bulunmadığı bu uygulamalardaki ısrarı ile göstermektedir.
-112 Ambulans Hizmetleri tamamen Emniyet Müdürlüğüne bağlanmış durumdadır. Acil bir sağlık hizmeti talebi için 112 den önce 155 aranmaktadır. Sağlık Bakanlığına bağlı herhangi bir kuruluştan söz edemeyiz. Zaten Sağlık Bakanı bu dönemde gösterdiği tavırla fiilen İçişleri Bakanı rolüne soyunduğu yereldeki uygulamalarıyla da net görülmektedir.
-Bu dönem içinde sendikamıza yönelikte yoğunca baskı ve hukuk dışı uygulamalarda yaşanmıştır; Özel hareket polislerince;
- Defalarca kamuoyu ile paylaştığımız gibi; üç arkadaşımız/üyemiz Aziz, Eyüp, Şehmus arkadaşlarımız özel harekat polislerince hedef gösterilerek öldürülmüştür.
- Sendikamızın işyerlerinde bulunan panolardaki yazılar özel sökülmüş, üyelerimiz tehdit edilmiştir.
- Uzun namlularla hastanelere girerek temsilcilerimiz tehdit edilmiştir.
- Takvimlerimiz sökülmüştür.
- Üyelerimizi tehdit ederek sendikamızdan istifaya zorlanmıştır.
- Silopi temsilcimiz Kadri Abalak düzmece ifadelerle tutuklatılmıştır. Tutuklanmadan önce üç kez hedef gösterilerek ateş edilmiştir.