12 Mayıs Hemşireler Günü nedeniyle Ankara Şubemiz Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına merkez yönetim kurulu üyelerimiz de katıldı. Açıklamayı Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Runa Temelli okudu.
Basın açıklamasından sonra Genel Başkanımız Gönül Erden bir konuşma yaptı. Genel Başkanımız konuşmasında hemşirelik mesleğinin sorunlarını değinirken, “Hemşirelerin sorunlarının süslü konuşmalarla kutlanarak çözülemeyeceğini, sorunların çözümü için sendikamızın taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğini” ifade etti.
HEMŞİRELER KÖLELİK DÜZENİNE KARŞI İSYANDA
Kamu hastane birlikleri uygulamasıyla hastaneler şantiyeye dönüşmüş, kar için poliklinik ve hasta odası elde etmek adına hemşirelerin giyinme odaları ellerinden alınmış. Tedavi odaları kullanılamayacak kadar daraltılmıştır.
Verimlilik ve kar adına birlik içinde personel hareketleri yoğun bir biçimde yaşanmaya başlamıştır. Bundan en çok hemşireler etkilenmiş, hastanelerde servisler arasında ve birlik içindeki hastaneler arasında görevlendirmelerle işyeri güvencesi ortadan kaldırılmıştır.
Performansa göre çalışma ve ücretlendirmenin iflas ettiğini görmekteyiz. Hemşireler güvencesiz ve emekliliğe yansımayan ek ödemeleri alamaz duruma gelmiştir. Riskli birimlerde çalışan sağlık emekçilerine sabit ek ödeme dışında herhangi bir ödeme yapılmamaktadır.
Günlük 8 saat mesai 24 saatlik nöbet dönemi sona ermiş 7/24 saat esnek kuralsız çalışma dönemine geçilmiştir. Bu uygulamadan en çok etkilenen meslek gurubu ebe ve hemşireler olmuştur. Hemşirelerin haftalık ortalama çalışma süresi 56 saate çıkarılarak görev tanımından söz etmek artık mümkün değildir. Dolayısıyla, herkes her işi yapar anlayışı egemen hale getirilmektedir.
Sağlıktaki ticarileşmeye bağlı olarak servisten ameliyathaneye, acilden polikliniklere, laboratuarlardan görüntüleme merkezlerine kadar her kademede yoğun bir hizmet talebi ile karşı karşıyayız. Bu yoğunluktan ebe ve hemşireler de payına düşeni almakta, ağır bir iş yükü altında giderek tükenmektedirler.
Bu kadar ağır iş yükü performans baskısı iş yeri ve gelecek güvencesinin ortadan kalktığı bir ortamda sözlü taciz ve fiziksel şiddete bağlı can güvencesi de ortadan kalkmıştır. Bütün bunlar sağlıkta dönüşüm programı ve onun uygulaması olan KHK düzenlemesi ile sağlığın piyasalaştırılması ve ticarileştirilmesinin sonuçlarıdır.
Toplam Kalite Uygulamaları hemşirelerin yükünü daha da arttırmıştır. Çünkü toplam kalite yönetimi; çalışanları denetler, iş sürelerini arttırır, teknoloji kullanımıyla sömürüyü gizler, cazip kılar, yalnızlaştırır, sendikasızlaştırır, ispiyon mekanizmasını geliştirir, iş yükünü ve stresi arttırır. Hemşireler için angaryayı, iş ve kağıt yükünü arttırır, dayanışmayı azaltır. Tüm bunlar sağlık kurumlarında yaşanmaktadır
”Herkese Sağlık, Güvenli Gelecek” diyen sendikamız SES, yıllardır emeğimizle kazandığımız iş güvencemizin önemini savunmaktadır. Bu sebeple Ebeler ve hemşirelerdeki bu parçalı istihdam modelinin hemen terk edilip, Vekil ebe-hemşire, 4/C’li 4924’lü ve 4/B’li sözleşmeli taşeron olarak çalışmak zorunda bırakılan tüm çalışanların kadroya alınmasını savunmaktadır. Çünkü sağlık bir kamu hizmeti olup, nitelikli, ulaşılabilir, ücretsiz ve anadilinde olmalıdır. Sağlıkta hiçbir ticari hesap yapılmamalıdır.
Sağlıklı toplum, koruyucu sağlık hizmetleriyle başlar. Eşit, Ulaşılabilir, Nitelikli,Ücretsiz ve Anadilinde olursa insan hayatına verilen değerin anlamı olur.
Sustukça, korktukça, yandaş ve etkisiz sendikalara üye oldukça geleceğimizin kararacağı açıktır. O sebeple iş yerlerimizde sağlığın bir ekip işi olduğu gerçeğiyle; tekrar ekip ruhunu canlandırarak, dayanışma ruhuyla başta iş güvencemiz ve ücret güvencemiz olmak üzere tüm haklarımız için mücadelemizi ısrarla büyütüp genişletmeliyiz.
Biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak;
ü Başta Sağlıkta dönüşüm programından vazgeçilmesini,
ü Performans yerine emekliliğe yansıyacak insanca yaşamaya yetecek bir temel ücret için,
ü 24 saat açık kreş ve çocuk bakım evlerinin açılması için,
ü Sağlığın ağır ve tehlikeli iş kapsamına alınması için,
ü Fiili Hizmet zammı kapsamına dahil edilmesi için,
ü Erken emeklilik hakkı verilmesi için,
ü Şiddetsiz ve güvenceli çalışma koşullarının sağlanması için,
ü Kadrolu-Güvenceli çalışma biçimi için,
ü 4/b,4/c, taşeron, sözleşmeli çalışan tüm ebe ve hemşirelerin kadroya alınması için,
ü Haftalık çalışma saatlerinin 35 saat olması için,
ü Görev tanımlarının belirlenmesi ve yasal güvenceye kavuşturulması için,
ü ILO hemşirelik antlaşması imzalanarak, gerekleri yerine getirilmeli,
ü Cinsiyetçi iş bölümüne son verilmesi için,
ü İşyeri sağlık birimleri açılarak, iş kazaları ve meslek hastalığı tanımlarının yapılmasını talep ediyoruz
Bizler alın teriyle çalışan, onurumuzla mesleğimizi yapmak isteyen emekçiler olarak; bizden önceki mücadele mirasına sahip çıkarak; iş ve iş yeri güvencemize, sağlık hakkımıza, gelecek güvencemize, meslek onurumuza ve mesleki bağımsızlığımıza sahip çıkmak ve çocuklarımıza onurlu bir dünya bırakmak için azim, cesaret ve inançla TAŞERON, SÖZLEŞMELİ, KADROLU, hep birlikte SES’te mücadeleyi yükselterek devam etmeliyiz.
Hiç birimiz hepimiz kadar güçlü değiliz…!
Tüm emekçiler gibi hemşireleri de gelecek güzel günlere olan inancımızla hep birlikte omuz omuza mücadeleye davet ediyor ve 12-18 Mayıs Hemşireler Haftasını kutluyoruz . 08.05.2014