ÖZEL HASTANELERDEKİ “BİYOMETRİK KİMLİK DOĞRULAMA SİSTEMİ” SAĞLIK HAKKINA VE ÖZEL YAŞAMA MÜDAHALEDİR!

Facebook
Twitter
WhatsApp

            1 Aralık 2013 gününden itibaren özel hastanelere muayene amaçlı başvuranlardan 13 Kasım 2013 te SGK’ca yayınlanan“biyometrik kimlik doğrulama sistemi” uygulaması nedeniyle “avuiçi damar izi” ve ya “parmak izi” alınıyor.

            Bu uygulamaya gerekçe olarak hak etmeyenlerin başkalarının TC numarasını kullanarak muayene ve tedavilerin yapıldığı ifade ediliyor.

Sağlıkta dönüşüm adı altında milyonlarca insanı sosyal güvenlik dışına çıkarırsanız insanların tedavi olmak için her yola başvurmaları mübah sayılır. Bu güne kadar savunduğumuz ve mücadelesini verdiğimiz ulaşılabilir, nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmet sunumunun ne kadar hayati olduğu bu uygulama ile bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu uygulama insanların sağlık hizmetine ulaşımını engellediği gibi özel yaşamına da bir müdahale anlamına gelmektedir.

Parmak izi, avuç içi, göz retina taraması vb uygulamalar cezaevleri, MİT vb. gibi yüksek güvenlikli yerlere gidişte ve ülke güvenliği için tehlike oluşturabilecek yerler için uygulanmakta olan bir yöntemdir. Hastanelerde yapılan ve kişisel verileri bu şekilde depolayan bir sistem kişi hürriyeti ve mahremiyeti açısından da tehlike arz etmektedir.

Sağlık Bakanlığına bağlı işyerlerinde zaman zaman mesai takip sistemi için uygulanan bu tür yöntemlerin tamamı sendikamızın açmış olduğu davalarla uygulamadan kaldırılmıştır. Bu tür uygulamalara karşı Yine Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Hastane Hizmetleri Başkan Yardımcılığı tarafından İl Valiliklerine gönderilen konu ile ilgili 02.10.2012 tarih ve 438835 sayılı yazıda “Kullanıcısı fiziksel ve davranış özelliklerinden tanıyarak kimlik tespiti yapmak üzere geliştirilmiş olan bilgisayar kontrollü otomatik sistemlerin her insanda farklı ve kendine has koda sahip biyolojik özelliklere ait bilgilerin elde edilmesi ve veri bankalarına kaydedilmesi suretiyle hizmet verdiği nazara alındığında kişisel veriler kapsamında olduğu hususunda tereddüt bulunmayan ve şahsa mahsus özellikleri yansıdan parmak izi, göz retinası, iris, yüz şekli, ses, imza, avuç içi vs. gibi karakteristiklerin ölçülerek, bu bilgilerin bilgisayar sistemleri ve veri bankalarına kaydedilmesi suretiyle kimlik doğrulaması yapabilen cihazların kişilerin açık rızaları olmaksızın mesai takibi maksadıyla kullanılmasının hukuken uygun olmadığı” belirtilmektedir.

Sağlık Bakanlığının da mesai takip sistemi ile ilgili olarak ifade ettiği gibi kişilerin rızası alınmadan yapılan bu uygulama tümüyle hukuka aykırıdır. Hal böyleyken Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenen özel hastanelerde Anayasanın 20. Maddesine göre korunan özel yaşama saygı yükümlülüğü ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. Maddesine, TCK’nın 133 ve 134. maddelerine aykırı olarak hukuksuzca yapılan bu uygulamaya derhal son verilmesi gerekmektedir.

Tüm yurttaşlara sesleniyoruz: Kişisel verilerinizin güvence altında olmadığı böyle bir uygulamayı kabul etmeyin. Sendikamız da bu konuyla ilgili olarak hukuksal süreci başlatacaktır.

Sağlık hizmetinden yararlanmak için ödediğimiz vergiler yeter diyoruz. İkinci bir vergilendirme olan sosyal güvenlik primine, katkı-katılım paylarına ve her türlü ilave ücrete hayır diyoruz. 06.12.2013

 

 

                                                                                              MERKEZ YÖNETİM KURULU

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]