İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşanan sorunlara dikkat çekmek ve yöneticileri uyarmak için yapılacak GREV bugün itibariyle başladı. Sağlık ve Sosyal Hizmet emekçileri Sendikası’nın Hastane önünde yaptığı basın açıklamasına SES Genel Başkanı Dr. Çetin ERDOLU ve TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Faruk SÜRENKÖK katılarak birer konuşma yaptı. Konuşmalarında “Haklı ve meşru olan bu eylemi desteklediklerini ve taleplerin takipçisi olacaklarını, mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladılar”. Basın açıklamasını SES İzmir Şube Başkanı Dr. Veli ATANUR okudu. Basın açıklaması metni ve GREV’den birkaç fotoğraf ektedir. Uyarı GREV’i 29 Kasım 2013 Cuma günü de devam edecektir.
Basına ve Kamuoyuna
Artık bıçak kemiğe dayandı!
Angarya çalışmaya,
Görev tanımı dışında görevlendirilmelere,
Çalışan sağlığı ve iş güvenliği önlemini almayan anlayışa,
Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete,
Geçici görevlendirme ile yapılan sürgünlere,
Sağlık emekçilerini köleleştiren, hastaları müşteri yapan,
Performansa dayalı piyasacı sağlık sistemine,
TESLİM OLMAYACAĞIZ…
Sağlık çalışanlarının ölüme davetiye çıkaran koşullarda çalışmasına son verin
İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışma yaşamına ilişkin sorunlar artmaya devam ederken, yaşanan sorunlar nedeniyle başta ameliyathane çalışanları olmak üzere tüm hastane çalışanları mutsuz, kaygı ve tükenmişlik sendromu yaşamaktadır.
Sorunların çözülmesi için yöneticiler ve genel sekreterlikle görüşülmemize rağmen, çözüme dair bir arpa boyu mesafe alınamamıştır. Çözüm olarak çalışanlardan performans sistemi ile işletmenin gelirlerini artırmak için daha fazla işlem yapılmasını, giderlerin azaltılması için ise az personel ile daha çok niteliksiz iş yapmamızı istemektedirler.
Bize üretimden gelen gücümüzü kullanmak dışında bir seçenek bırakmadınız. Hastanemizde biz sağlık emekçilerinin yaşadığı birikmiş devasa sorunlara çözüm için irademizi kullanıyoruz ve başta ameliyathane olmak üzere hizmet üretmiyoruz.
Ameliyathane başta olmak üzere hastanede çalışma koşullarına bağlı yaşadığımız sorunların bazıları;
– Komplike vakaların mesai bitimine yakın alınması ve tedavilerin mesai dışına sarkıtılması ile yaşanan mesai aşımı,
– Entübasyon yetkisi olmamasına rağmen mavi kodda görevlendirilme yapılması,
– Öğlen arası mola olmaması nedeni ile en temel hak olan beslenme hakkından mahrum bırakılmamız,
– Anestezi teknisyenlerinin sayısının yetersiz olmasına rağmen diğer kurumlara geçici görevlendirme yapılması,
– Skopi çekme yetkisi olmadığı halde taşeron işçilere ve ameliyathane personeline skopi çektirilmesi,
– Skopi uygulamasında gerekli tedbirlerin alınmamış olması nedeni ile radyo aktif ışın maruziyetine kalmamız,
– Havalandırma ve kurşun izolasyonunun standartlara uygun olmaması nedeniyle kanser riskine maruz kalmak,
– Ameliyatta hemşirelere sözlü hakarete ve küfüre varan mobing uygulanması,
– Eğitim araştırma hastanelerinde eğitim amaçlı bulunan asistan hekimlerin sayılarının sürekli azalması ve iş yükünün artması sonucu gerekli eğitimin alınamaması,
– Acil dışı hastaların acil servise başvurusu nedeni ile acil hizmetlerin işlevine uygun çalışamaması, acil biriminin artan aşırı iş yükü ve sağlık çalışanlarının şiddete maruz kalması,
– Yanık ve yoğun bakımda yetersiz personelle çalışma ve artan iş yükü,
– Özellikli birimlerde ödenmesi gereken birim farklarını ödenmemesi,
Yaşadığımız sorunlar sadece sağlık çalışanlarının sağlığını ve iş güvenliğini tehdit etmekle kalmamakta aynı zamanda sağlık hizmeti alan hastalarımızın da sağlığını tehdit etmektedir.
Yetkililere soruyoruz?
Ameliyathanelerde, Acil servislerde Yanık ve Yoğun bakım servislerinde çalışma koşullarının düzeltilmesi için sağlık çalışanlarının canının yanması veya ölmesi mi gerekmektedir?
Asistan hekimlerin çalışma koşullarının düzeltilmesi için asistan hekimin canının yanması veya ölmesi gerekmektedir?
Bu soruların yanıtını sağlık çalışanları hayatını kaybetmeden- vermeye çağırıyoruz.
Yoksa gözlerimizi kapatıp hep beraber susalım… mı?
“Bizler piyasaya düşürülmüş bir sağlık hizmetinin ‘oyuncusu’ değil, topluma adanmış mesleğin onurlu üyeleri olarak görevimizi yapmak istiyoruz. Bunu sağlayana kadar mücadelemize devam edeceğimizi mevcut yönetici ve genel sekretere de, gelecek yönetici ve genel sekreterlere de bir kez daha ilan ediyoruz.
SES İZMİR ŞUBE