0 0341982’ de başlayan, 2002 yılından beri hızlandırılan “sağlıkta dönüşüm programı” ile birinci basamaktan başlayarak sağlık piyasalaştırılırken, sağlık emekçisinin istihdam biçimi başta olmak üzere, özlük hakları ve ücret rejiminde radikal değişiklikler getirilmiştir. 2011 yılından itibaren sağlıkta taşeron işçi sayısı, 120 Binlere çıkmıştır. Bu gün iş kolumuzda güvencesiz ve düşük ücretle çalıştırma giderek yaygınlaşmıştır. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi anlamına gelen, çalışanların tamamen performans baskısı altına alınacağı ve iş güvencesinin giderek ortadan kalkacağı unutulmamalıdır.

Biz Dicle Üniversitesi çalışanları olarak öfkeliyiz çünkü
*Her gün daha yoğun çalışıyor daha fazla hasta bakıyor, şiddete uğruyor yaşamamızı kaybediyor, mesleki saygınlığımızı yitiriyor, ama bir türlü emeğimizin karşılığını alamıyoruz.

Öfkeliyiz çünkü
*Toplu sözleşme komedisiyle verilen 4+4 zamları vergi dilimi yükselince elimize geçmedi bile. Üstüne doğal gaz, elektrik, benzin vb. zamların olması bu hükümetin memura verdiği değeri net olarak ortaya koymuştur.
Öfkeliyiz çünkü
*Her sabit ek ödemelerin üstüne ne kadar fark aldığımıza bakıyor, dağıtılan ek ödemelerin üstüne çıkamıyor ya da cüzi oranlarda alıyoruz. Performanstan ötürü yoğun çalışmaktan eve, ailemize, kendimize zaman ayıramaz hale getirildik. Mesleki hastalıklar, bacak, bel, sırt ağrıları artmaktadır. Personeller arasındaki dayanışma zedelenmiş, çalışanlar arasında rekabete yol açmıştır.
Öfkeliyiz çünkü
*Maalesef kendisini sendika olarak tanıtan yandaş sendika sağlıkta performans sistemini savunmuş, performans katsayılarının hastane yöneticilerinin keyfi ve insafına bırakılan yasaya hiçbir tepki göstermediği gibi performans sisteminin geçmesi için bütün çabasını esirgememiştir.

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri çalışanları olarak;

Bizden İSO 9001 kalite standartlarında hizmet sunmamız istenirken, başta döner sermayenin çok cüzi oranlarda yatırılması.  Yemek kalitesi düşük ve çeşitliliğin az olması, yemekhanede hocalar ve idari personeller arasındaki eşitlik ilkesine uymayan uygulamaların olması.  Asansörlerin tam  çalışmaması, İdari  personelin kendi birimi dışında hiçbir birime girememesi. Üniversitemizde 6000, hastanemizde 3000’e yakın emekçinin çalışmasına rağmen, çocuklarımız için kreşin olmaması kalitenin sadece hastaneye daha çok para kazandırmak amacı güttüğünü ortaya koymuştur. Çünkü personel lehine yapılan hiçbir değişiklik olmamasının aksine, çalışanlarımızın şartları gittikçe zorlaştırılmaktadır. Hastanemizde yandaş kadrolaşması hat safhaya ulaşmıştır; bazı bölümlerde neredeyse hasta sayısı kadar uzman hekim vardır. Bunun yanında yeni atanan sorumluların neye göre atandığı ise bizim tarafımızdan net olarak bilinen, fakat kendilerinin kabul etmediği bir yandaş dayanışmasını açıkça ortaya koymaktadır. Çalışanlara uygulanan mobing, özellikle lise mezunu hemşire ve memurların yıllardır bu kuruma hizmet üretmesine rağmen performans sistemiyle hizmetlerinin yok sayılması, kurumumuzda uygulanan performans sisteminde şeffaflık olmaması, kimin neye göre ne kadar performans aldığının belli olmadığı, aldığımız ya da alacağımız performans ödemelerinin başhekimin kararına bağlı ve her ay değişken olması bu kuruma aidiyet duygularımızı yok etmektedir.

Döner sermaye ödemelerinde şeffaflık olması ve her ay listelerin panolar aracılığı ile çalışanlarımıza deklare edilmesi isteğimizdir. Bununla birlikte ocak ayına ait olan döner sermayelerin para olmadığı halde dağıtılmasını bir iyilik göstergesi olarak sunmalarını kınıyoruz. Çünkü kimse, o paranın çalışanların hakkı olduğundan bahsetmiyor. Soruyoruz: 1.5 trilyon eksik dağıtıldığı söylenen para tekrar yatırılacak mı ve ne zaman yatırılacak? SES işyeri temsilciliği olarak, bunun takipçisi olacağız.

Yukarıda saydığımız sorunların çözümü için, derhal hareket geçilmelidir. Aksi takdirde biz Dicle Üniversitesi Hastanesi SES üyeleri olarak, aktif eylemsellik sürecini başlattığımızı buradan herkese bildiriyoruz. Biz şuan uyarı amaçlı bordro yakma eylemini gerçekleştireceğiz.

Bu işin takipçisi olacağımızın, buradan tekrarlıyoruz.03.04.2013

DİCLE ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ SES İŞYERİ TEMSİLCİLİĞİ

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]