ŞİŞİ ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ’NDE DE SAĞLIKÇIYA ŞİDDET

Facebook
Twitter
WhatsApp

Sağlık bakanlığı verilerine göre her gün 30 sağlık çalışanı şiddete maruz kalıyor. Bu olayların fiziksel şiddetle kendini gösteren iki örneği de bu hafta hastanemizde yaşandı. 23.03.2013 Cumartesi gecesi acil serviste görevli bir asistan doktor arkadaşımız muayene ettiği hastası tarafından darp edildi. 27.03.2013 Çarşamba günü Süt Çocuk Kliniği’de görevli iki asistan doktor arkadaşımız , serviste yatmakta olan bir çocuğun annesi tarafından darp edildiler.

Çocuk kliniğinde yatmakta olan hasta yakını birçok kez özveriyle çalışan çalışma arkadaşlarımıza sözlü saldırılarda bulunmuştur.Daha da ileri giderek yaklaşık 1 ay önce asistan arkadaşlarımıza yaşamlarını tehdit edici ifadeler kullanmıştır.tüm bu sislietfalsiddetolayların üzerine tutanaklarla kayıt tutulmuş ve hatta halen davası devam eden hukuki süreç başlatılmıştır. tüm bu gelişmelere rağmen hastane yönetimi tarafından çalışma şartlarımız değiştirilmemiş, kliniğimizde hiçbir güvenlik önlemi alınmamıştır. Olay günü darp edilen doktor arkadaşımız Ümmühan Öncül bir önceki gece nöbetçi olarak çalışırken söz konusu şahıs tarafından sözlü hakarete uğramış ve durum bildiren tutanağını çalışan güvenlik birimine iletmesine rağmen herhangi bir önlem gene alınmamıştır. Ve en sonunda hasta yakını tehditlerini gerçekleştirmiş ve iki doktor arkadaşımızı darp etmiştir. 

Meslektaşlarımız bir taraftan uzmanlık eğitimi alırken, bir taraftan da haftalık 120 saati aşan çalışma koşullarında hizmet vermekteler. Görevleri sağlık sistemindeki olumsuzluklara hedef olarak gösterilip iyileştirmeye çalıştıkları hastalarla karşı karşıya gelmek değil; aldıkları tıp eğitiminin ve meslek etiğinin gereklerini yerine getirerek nitelikli sağlık hizmeti vermektir.

Sağlık alanında son yıllarda artan şiddet olayları sağlık emekçilerinin fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyecek bir noktaya ulaşmıştır. Kamu ve özel ayırımı olmadan; her düzeydeki sağlık kurumunda, her düzeydeki sağlık çalışanı şiddete maruz kalmaktadır.

Kamuoyunda maruz kalınan şiddet sadece sağlık kurumlarına gelen hasta ve hasta yakınlarının sağlık emekçilerine yönelik fiziki şiddeti olarak bilinmektedir. Kamuoyunda oluşan bu algı üzerinden ve sağlık emekçilerinin tepkileri sonucu bu konuya dair önlemler alınması gerektiği herkesçe bilinmektedir..

Ancak şiddet olgusuna yaklaşım sadece dışsal bir şiddet olarak değerlendirildiğinde ve güvenlik sorununa indirgendiğinde çözümde eksiklik yaşanacağı aşikardır. Sağlık emekçilerinin yaşadığı şiddeti;

 

  1. a)Hasta ve hasta yakınlarının şiddeti; Bakanlığın, Hükümetin ve İdarecilerin Dil ve Üslubu, Uygulanan Sağlık Politikalarının Etkisi
  2. b)İstihdam modelleri, iş yoğunluğu vb.
  3. c)Mobbing,
  4. d)İşyerlerinde performansa bağlı olarak çalışanlar üzerinde yaratılan baskı.

 

Gibi başlıklar altında kategorize edebiliriz.

Gerek performans baskısı, gerekse yayınlanan genelgeler ve yapılan açıklamalarla başvuran tüm hastalara bakılması zorunluluğu, hizmette aksaklıklar doğmasına neden olmaktadır.

Başından beri, Sağlıkta dönüşüm Programı’nın uygulandığı her aşamada yapılan açıklamalar, kurulan internet şikayet siteleri bu saldırı ve şiddeti arttırmaktadır.

 

Uygulanan performans ücretlendirme sistemi ile daha kısa süreler içerisinde daha çok hasta muayene etme, gereksiz ameliyat ve tetkik istemlerinde yaşanan artışlar sebebiyle iş yükü artmaktadır. Performanstan kaynaklı olarak meslek etiği zedelenmektedir. Bu durum çok sayıda olayda şiddet kullanımına neden olmaktadır. Bu uygulama hastalarla karşı karşıya gelmenin yanı sıra sağlık emekçilerinin de karşı karşıya gelmesini beraberinde getirmiştir.

ÖNERİLERİMİZ:

1-    Şiddetin bir iş kazası olarak kabul edilip, buna göre gerekli düzenlemelerin yapılmasının sağlanması,

2-    Sağlık personeline yönelik şiddette bulunan veya şiddet teşebbüsünde bulunanlarla ilgili adli süreçlerin hızlı bir şekilde ilerlemesini sağlamak. Adalet Bakanlığı istatistiklerine bakıldığında kamu görevlisine mukavemet suçundan açılan davalarda oldukça büyük artışlar olmasına rağmen, sağlık personeli söz konusu olduğunda emniyetin ve savcılıkların yeterli ilgiyi göstermedikleri anlaşılmaktadır.

     3-Sağlık işkolu en fazla eksik istihdamla hizmet veren işkoludur. Bu durum sağlık personelinin iş yükünü oldukça artırmıştır. Bir an önce eksik istihdam giderilmeli, daha fazla sağlık personeli istihdamı sağlanarak iş yükü azaltılmalıdır.

4-Asistan hekimlerin uzun çalışma süreleri kısaltılmalı,bütün çalışanların nöbet ertesi izin kullanmaları sağlanmalı

5-Çalışan güvenliği konusunda alınması gereken tedbirler alınmalı,sorumluluğunu yerine getirmeyen ilgili yöneticiler eğitilmeli veya değiştirilmelidir.

SES ŞİŞLİ ŞUBE-İSTANBUL TABİP ODASI

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]