NİĞDE “ Zulmetmekten yorulan Recep Bey elini yeni bakan Mehmet Müezzinoğlu’n a verdi! “

Facebook
Twitter
WhatsApp

Kamu hastanelerinin CEO’lara teslim edildiği, kamu – özel ortaklığı adı altında ülke tarihinin en büyük yolsuzluk ve talanına hazırlanıldığı, kabine değişikliği ile vitrinlerin değiştirildiği bir dönemde başta SES Niğde Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda SES Kayseri Şube Yöneticisi Cuma ÇELİK olmak üzere istekleri dışında üyelerimizin ve kurum temsilcilerimizin görev yerleri değiştiriliyor. İdarecilere yasal yenisaglikbakaniaciklamahaklarımızın anımsatılmasına ve resmi dilekçelerle itiraz edilm esine rağmen, cevap bile verilmiyor yine bildiklerini okuyorlar. Biz yaptık olur diyorlar. Osmanlıda bugüne adeta bir gelenek haline gelen bu uygulamanın tek bir adı vardır: SÜRGÜN!

Evet bu durum bizlere çok tanıdıktır. Öylesine tanıdıktır ki 20 yılı aşkın sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinde iktidarların elinde bize yöneltilen bir baskı ve sindirme aracı olarak süregelmiş, hep etrafımızda olmuştur. Ancak amacına ulaşamadığı içindir ki bugün ülken in her yerinde kamu emekçileri sendikalarının SES’in, KESK’in bayrakları dalgalanmakta, her türlü hak arayışı bu adreslerle buluşmaktadır. Her ne kadar “sahteleri” kurdurularak çalışanlar bölünmeye çalışılsa da “başı dara giren”, “haksızlığa uğrayan” herkesin omuz başında, dostluğun, kardeşliğin, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin insan sıcaklığındadır sendikalarımız. Ve baskıya, sömürüye, insanın ve emeğin metalaştırılmasına, havamızın suyumuzun, sağlık, eğitimimizin piyasalaştırılmasına karşı da alanlarda, meydanlardadır. Bitmeyen yolculuklarda, insanca, hakça bir dünya için amansız bir mücadelededir sendikalarımız.

Bizler bu ülkede 20 yılı aşkın süredir sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi veriyoruz. İktidarlar bizi sevmedi. Sevmediler çünkü onlar örgütlenmemizi, hak aramamızı istemediler. Çünkü bizler onların kamuyu talan eden, sağlık hizmetlerini paraya endeksleyen ve kamu sağlık kuruluşlarını hem içerden hem dışarıdan özelleştiren politikalarına hep karşı durduk. En çok da buna öfkelendiler. Onlar “İMF, DB” dedikçe bizler “toplum” dedik, “halk” dedik. Onlar “özelleştirme” derken biz ısrarla “kamulaştırma” istedik. Onlar tüm çalışanları kölelik koşullarında güvencesiz çalıştırmak istedi bizler ise kadrolu, güvenceli çalışma, insanca yaşanacak bir ücret.

Niğde Devlet Hastanesi çalışanı Şube Yöneticimiz Cuma ÇELİK başta olmak üzere kurum temsilcilerimizin ve üyelerimizin kendi isteği dışında görev yerlerinin değiştirilmesi (Heyet Raporlu çok ciddi sağlık mazereti olan SES üyesi bile var) olanlar açıkça örgütümüz SES’e, konfederasyonumuz KESK’e, tüm emek ve demokrasi güçlerine yapılan fiili bir saldırıdır. Bu bir sürgündür ve kendi çıkardıkları yasalara bile ne denli tahammülsüz olduklarının açık bir göstergesidir.

Yeni Sağlık Bakanının bu durumdan haberi var mı, bizim direncimizi, kararlılığımızı ölçmeye mi çalışıyorlar? Şimdilik bilmiyoruz. Ama bugünden başlayarak bilmeyenler bilecek, duymayanlar duyacaktır. 1990’larda ilk mücadele fitilini ateşleyen, yasaları değiştiren kamu emekçileri sendikalarını yoktan var eden bir mücadele örgütüne karşı böyle davranamayacaklarını anlayacaklardır. Artık her gün mücadele günüdür.

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlığı piyasalaştırarak, her kademesine katkı ve katılım payı getirerek ticarileştiren, Sağlığı Sosyal Güvenlik Kurumu’na devreden, sağlıkta taşeronu neredeyse temel çalışma haline getirip, çalışanları esnek-kuralsız, güvencesiz çalışma biçimine mahkum eden, çalışanlara şiddet olarak dönen sistemin mimarı Bakan, yerini, özel hastane patronluğunda sağlığın ticaretini öğrenip uygulamış olan bakana bıraktı.

2002 yılında sağlıkta dönüşüm programı uygulamaya başlandığı andan itibaren; İlk“görevdeyiz” eylemlerinden, kolera salgınına, kuş gribinden, Kırım – Kongo’ ya, toplu bebek ölümlerine, taşerondan hemşire, teknisyen alımının durdurulmasına, illerdeki ikna turlarında sergilenen dirence, Erzurum’ da kapatmak istediği hastanenin önünde yuhalanmasına, mitinglere, grevlere, sayısız basın açıklamasına…

Hiçbir bakan bu kadar uzun süreyle, inatla ve emekçilerin mücadelesiyle kovalanmamıştı, yıpratılmamıştı… 10 yıllık bir serüven. ‘Amansız yol’ ve ‘bitmeyen kavga’… Yorulmadık, bıkmadık, usanmadık… Program (İMF, DB, bilumum küresel ve yerel sermaye, iktidar vb. formülü olunca bakanın kim olduğunun hiç bir ö nemi yok!

Bakanların değişmesiyle değişmeyecek olan bu sistem, taşeron sağlık işçisi, hasta bakıcısı sağlık teknisyeni, hemşiresi ile sosyal hizmet uzmanı, hekimi ancak ve ancak Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) yükselerek devam eden mücadelesiyle değişeceğini ve gerçekleşeceğinin bilinmesini isteriz..

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]