Paylaşım savaşlarının kirli tarihi bugün de ne yazık ki aynı vahşeti ile devam etmektedir. ABD’nin başını çektiği dünyanın egemenleri, “kendi beslemeleri” olan diktatörlerle çıkarlarının ters düşmesi sonucu, enerji kaynaklarına, yer altı ve yer üste zenginliklerine hakim olma hırslarını ve saldırganlıklarını, “özgürlük ve demokrasi” sözcüklerinin ardına gizleyerek, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmeye devam etmektedirler. Etnik ve dini farklılıklar körüklenerek halklar birbirine düşman edilmekte, ülkelerin ve halkların tarihi, gelecekleri ve bir arada yaşama umutları yok edilmektedir.

savasahayirsanliurfaBir yandan halklarına zulm eden diktatörlerin alaşağı edilmesi gerektiği savunulurken diğer yandan suudi Arabistan, yemen, katar, vb. demokrasi karnesi en zayıf olan ülkelerin dikta rejimleri karşısında herhangi bir adım atılmaması gerçek niyetlerinin ne olduğunu apaçık ortaya koymaktadır.

Elbette ki 21. Yy’da dünyada diktatörlüklerin, baskıcı rejimlerin varlığı kabul edilemez. Biz KESK Şanlıurfa şubeler platformu olarak bir kere daha haykırıyoruz. Baskıcı diktatörlük rejimlerini kabul etmediğimiz gibi Ortadoğu nun yer altı ve yer üstü zenginlikleri ele geçirmek adına halkları birbirine kırdırtan emperyalist devletlerin Ortadoğu ya müdahalesini kabul etmiyoruz.

Türkiye’yi emperyalist müdahalelerin maşası değil, barışın ve kardeşliğin savunucusu ve mücadelecisi haline getirmek hepimizin görevidir. Bölgede ve dünyada barış, kardeşlik ve özgürce bir arada yaşamı savunmak için, şimdi yapılması gereken savaşın karşısında olmaktır.

İlçemiz Akçakale’ye düşen ve 5 vatandaşın can kaybına neden olan savaş topunun halkta yaratmış olduğu psikolojik tahribatın boyutu ortada iken savaşa giren bir Türkiye’de yaşayacağımız acı ve trajedileri öngörebiliyoruz.

Suriye’ye dönük bir askeri müdahalenin gerçekleştirilmesinin açık çağrıcılığını üstlenen, Suriye’de iç savaşın geliştirilmesi amacıyla sınırları açan AKP iktidarı, bu politikalarıyla Türkiye’yi bölgedeki etnik-dini boğazlaşmanın ve bölgesel bir savaşın tam ortasına sürüklüyor.

Suriye’ye dönük müdahale bölgesel bir çatışmaya dönüşecektir. Çünkü bu savaş Suriye’yle değil, esasen İran`la ve hatta dolaylı olarak Rusya ve Çin’le yapılacak bir savaş olacaktır. ABD’nin savaşı direk Türkiye üzerinden başlatmak istemesinin nedeni Rusya, Çin’i doğrudan karşısına almak istememesindendir. Olası Suriye savaşı büyük bir bölgesel savaşa dönüşecektir.

Komşumuz Suriye’ye herhangi bir dış müdahaleyi asla kabul etmiyor, emperyalist güçlerin ellerini Suriye’den derhal çekmesini istiyoruz! Suriye’nin şimdiki rejimini de Esad diktatörlüğünü de kabul etmiyoruz. Yeni Suriye’nin inşasında halkların kendi kaderini tayin hakkı çerçevesinde ele alınması gerekmektedir. Esad rejiminin diktatörlüğü ne karşılık başka diktatörlükler gelsin istemiyoruz..

Suriye de yaşanan iç savaş nedeni ile Özellikle ilimizde çok ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Özellikle çatışmaların yoğun yaşandığı sınır ilçelerde vatandaşların can güvenlikleri bulunmamaktadır. Her an bir savaş çıkacağı endişesi vatandaşların bölgeden göç etmesine sebep olmakta, bombaların patlaması, özellikle çocuklarda psikolojik tahribatlar oluşturmaktadır.

Suriye ordusu ile özgür Suriye ordusu arasında sınırda yaşanan çatışmalarda yaralananlara müdahale etmek üzere güvenli olmayan bölgelere 112 sağlık personeli görevlendirildiği kamuoyunun malumu. Bazen yaralı almak için sınırı geçmek zorunda kaldıkları haberleri gelmektedir. Can güvenlikleri sağlanmadan sağlık emekçilerinin bu bölgelerde görevlendirilmesi hangi uluslararası yasalara göre yapılmaktadır? Bunun için yasa çıkarılmış mıdır ?

Özellikle Suriye den gelen mültecilerin kaldığı çadır kentlerdeki sahra hastanesinde verilen sağlık hizmetinin büyük çoğunluğu ilimiz sağlık çalışanlarınca gördürülmektedir. Keyfi, hukuksuz ve uzun süreli görevlendirilmeler yapılmakta ve zaten İlimizdeki personel açığı hesaplanırsa bu açık daha da artmaktadır.

Savaş söylemleri, her gün düşen top mermileri nedeni ile Akçakale de çalışan devlet memurlarının yaşadığı psikolojik travma nedeni ile sağlık raporu alma oranı kat be kat artmış bu durum da fennen (tıbben) anlaşılırdır.

Yaklaşık 1 hafta 90 okuldan 27 okulda eğitime ara verilmiş öğrenciler eğitimlerinden geri kalmışlardır. Çok sayıda öğretmen ilçeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Sınır boyunda bulunan 15 okulun taşımalı eğitime geçirilme düşüncesi bulunmaktadır. Suriye topraklarından gelebilecek herhangi bir top saldırısının bir eğitim kurumuna isabet etmesi olasılığını bile düşünmek istemiyor, bu olasılığa karşı yetkililerin derhal çözüm bulmasını istiyoruz.

Savaşın; kan, gözyaşı, yıkımlar, ölümler, göç, maddi ve manevi kayıplar ve halklar arasında düşmanlık getirdiğini herkes bilmelidir. Ülkemizde otuz yılı aşkındır yaşanan savaşın sonuçları ortadayken, tezkerenin meclisten geçirilmesi ve toplumun savaş fikrine alıştırılması kabul edilir değildir.

Savaşa karşı barışı, ölümlere karşı yaşamı savunmak için her zamankinden çok daha fazla nedenimiz var. Şanlıurfa KESK şubeler platformu olarak savaşın değil barışın tarafı olduğumuzu yıllardır her platformda dile getirdik, getiriyoruz. SAVAŞA HAYIR diyoruz.

 

                                          ŞANLIURFA KESK ŞUBELER PLATFORMU

                                                      Dt. İsmet KARADAĞ

                                         SES ŞUBE BAŞANI (DÖNEM SÖZCÜSÜ)

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]