Değerli Basın Emekçileri,

Bugün 25 Eylül. Yıllardır kararlı biçimde emek ve demokrasi mücadelesi veren KESK’i hedef alan kuşatma operasyonun son halkasının üzerinden tam 3 ay geçti.

Bugün Türkiye’nin her yerinde “Özgür Bırak” talebiyle görmeyen gözlere, duymayan kulaklara, yazmayan kalemlere inat, tutuklu KESK’lilerin serbest bırakılması talebimizi bir kez daha haykırmak için dostlarımızla birlikte alanlardayız.

Değerli Basın Emekçileri,

kesktutsaklarsamsunKESK; demokrasiye, özgürlüğe, eşitliğe, barışa ve adalete sevdalı olanların örgütüdür. Bu sevdayı yüreğinde taşıyanların mücadelesini hapsedebilecek hiçbir zindan yoktur. İşte bu sevdayı paylaşmaktan onur duyduğumuz 70 mücadele arkadaşımız, yasal sendikal faaliyetlerimizi zoraki “yasa dışı” göstermeye gayret eden bir zihniyetin hapishanelerinde tutuklu bulunmaktadır. Sözde yargı reformlarıyla katliam sanıklarını dışarı salanlar, 70 KESK yöneticisi ve üyesini demir kapılar ardında tutmaya devam ediyor.

Çünkü sendikal mücadelenin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu bilen kamu emekçilerinin mücadele örgütü KESK; “Faşizme karşı demokrasi, Emperyalizme karşı bağımsızlık, Savaşa karşı barış, Baskılara karşı özgürlük, Irkçılığa ve şovenizme karşı emeğin birliği ve halkların kardeşliği” savunmaktadır.

KESK, emekçileri ucuz işgücüne çeviren küresel kapitalizmin sömürü düzenine karşı çıkmaya devam ediyor.

         İşte bu nedenle emek ve demokrasi düşmanlarının her zaman hedefinde olan KESK bugün de hedefe konulmuş durumda.

         İşte bu nedenle şafak operasyonları ile evlerimiz, işyerlerimiz sendikalarımız basılıyor.

 

         İşte bu nedenle, hukuktan tamamen yoksun iddia Namelerine dayanak yaratmak isteyenler en temel sendikal faaliyetlerimizi bile suç olarak gösterecek kadar pervasızlaşıyor.

 

           İşte bu nedenle, iktidar yandaşlığının hakkını vermek için çırpınanlar, KESK’i hedef gösteriyor.

 

         Ancak tüm kuşatma, bertaraf etme operasyonlarına rağmen, KESK, emek ve demokrasiden yana olan herkesin yüreğinde, beyninde ve bilincinde yer almaya devam ediyor.

Değerli Basın Emekçileri,

         Buradan emek ve demokrasi mücadelemizden korkanların tutsak ettiği tüm KESK’lilere yürekten selamlarımızı gönderiyoruz. Ve onlara diyoruz ki, sizlerin sadece bedenlerinizin tutsak olduğunu biliyoruz. Bilin ki, KESK’in onurlu mücadelesi tüm baskılara rağmen sürüyor. Sizi aramızdan alarak KESK’i bertaraf edeceklerini sananların hevesini kursağında bırakmaya devam ediyoruz.          

Değerli Basın Emekçileri,

KESK için bu baskı ve sindirme düzeneği yeni değildir. Kul anlayışından örgütlü topluma giden yolu açma ve geleceğe taşıma hedefiyle onlarca yıldır sürdürdüğümüz mücadelemizde zorlu süreçlerden, çetin sınavlardan geçtik. Yıllardır sürdürdüğümüz mücadelemizde baskılar, sürgünler, baskınlar, görevden almalar gözaltılar ve tutuklamalar yaşadık. Demokratik haklarımız kullanarak gerçekleştirdiğimiz eylem ve etkinliklerimize tahammül edemeyenler copla, gaz bombalarıyla, tazyikli suyla direnişimizi kırmak, alanları bizlere yasaklamak isteyenler oldu. KESK ise önüne çıkarılan tüm engellemelerle, baskılarla yaratılan kuşatmaya rağmen dimdik ayaktadır. Bugün KESK’i kendi belirledikleri sınırlar içerisine hapsetmeye, baskılarla hizaya getirmeye çalışanlar büyük bir yanılgı içerisindedir.        

Baskılarla, kuşatma operasyonlarıyla KESK’i sindireceklerini sananlara buradan bir kez daha sesleniyoruz:      

           Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi vermek ne zamandan beri suç oldu?      

          KESK’in ve bağlı sendikalarının aldığı kararlar doğrultusunda gerçekleştirilen eylem ve etkinliklere, grevlere katılmayı “yasa dışı” gösterdiğiniz iddia namelerinize kimin inanmasını bekliyorsunuz?        

Tutukladığınız arkadaşlarımızın hiçbir yasa dışı faaliyetle alakası olmadığını sizlerde en az bizim kadar iyi biliyorsunuz. Sendikal haklar kapsamında yaptığımız faaliyetleri sorgulamakla asıl suçu siz işliyorsunuz.

           Buradan sesleniyoruz, arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Konfederasyonumuz ve sendikalarımız üzerindeki baskı ve yıldırma politikalarına son verin.

           Bilin ki bizler, haklı mücadelemizi baskı altına almaya çalışan, her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamalar karşısında geçmişte olduğu gibi bugün de sessiz kalmayacağız. Birbirimize daha fazla kenetlenerek bu oyunu bozacak, zulmün ve zorbalığın efendileri önünde asla boyun eğmeyeceğiz.

 

Uğurcan ALBAK

KESK DÖNEM SÖZCÜSÜ

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×