BİR ARADA YAŞAM İÇİN; BARIŞ VE KARDEŞLİK TEK SEÇENEĞİMİZDİR!

Facebook
Twitter
WhatsApp

Sendikamız tüzüğünde yer alan “Savaşsız ve
sömürüsüz bir dünya hedefiyle ülkemizde ve dünyada savaşa karşı kalıcı barışın
yaratılmasına katkıda bulunmayı,

Her
türlü baskıcı yönetime karşı demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla
yerleşmesini sağlamak hedefiyle;

·        
Emperyalizme karşı bağımsızlık,

·        
Baskıya karşı özgürlük,

·        
Irkçılığa ve şovenizme karşı   halkların bir arada
yaşamını, eşitliği, özgürlüğü ve kardeşliği için mücadele eder.” ilkesine sıkı
sıkıya bağlı olmuş ve bugüne kadar ölüm karşısında yaşamı,

·        
Savaş karşısında barışı,

·        
 Düşmanlıklar karşısında
kardeşliği savunmuştur. 

Bugün, bu taleplerin daha çok sahiplenilmesi ve hayata
geçirilmesi için çabalarımızın artırılması gereken bir dönemi yaşıyoruz.

            Ardı ardına yaşanan çatışmaların ve
ölümlerin durdurulması, toplumda savaş ortamına girildiği kaygısının
giderilmesi ve devamı halinde kışkırtılmaya çalışılan şovenizme meydan vermemek
için hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir.

Ülkemizde tüm siyasiler, tüm devlet kurumları tarafından
Kürt sorununun varlığının kabul edilmesi, uzun yıllar süren çatışmasızlık
ortamı, çözüm için adımların atıldığının söylenmesi, hatta ‘açılım’ 
yapıyoruz denilmesi ve sorunun her platformda tartışılması tüm toplumu
umutlandırmıştı.

Ancak yeniden askeri
yöntemlere ve çatışmalı ortama dönülmesi ciddi olarak halkı ve bizleri
endişelendirmektedir.

Son günlerde Diyarbakır Silvan’da, Siirt’te ölümle
sonuçlanan çatışmalar, bir sağlık memuru ve 2 askerin kaçırılması, bu yaşananlar
karşısında siyasilerin ve ulusal basının savaş dilini kullanması, milliyetçi
histeriyi yükseltecek, halkları karşı karşıya getiren açıklamalar yapması
kaygıları daha da arttırmaktadır.

 

Oysa beklentiler, akan
kanın durması, gençlerin ölmemesi, anaların-babaların ağlamaması, her gün
onlarca eve genç cenazenin gelmemesi için çözüm üretilmesidir.

Çünkü çatışmalar ve savaş ortamı sadece insanlarımızın
canını almıyor. Bu ülke emekçilerinin, işçilerinin alın teri ile yarattığı tüm
ekonomik değerler de heba ediliyor.

Gün geçtikçe daha
fazla yoksullaşıyoruz. Yoksullaştıkça da uluslararası tekellere, IMF ve Dünya
Bankası gibi kurumlara muhtaç ediliyoruz.

            Bu
da yetmiyor kışkırtılmış şovenist ortam içerisinde güvencesiz, esnek, kuralsız
çalışmayı dayatan yasalar bir bir hayata geçiriliyor.

Biz emeğin
özgürleştiği, demokratik bir ülkede tüm farklılıklarımızla kardeşçe yaşamak
istiyoruz. Bunun içindir ki; “Artık silahlar susmalı barış ve kardeşlik kazanmalıdır.”
Diyoruz.

Bu vesileyle yaşanan olaylarda hayatını kaybedenlerin
ailelerine başsağlığı diliyoruz. Kaçırılan 2 asker ve bir sağlık memurunun
serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Bunun için başta
hükümet olmak üzere; tüm siyasi partiler, TBMM, (Sivil toplum kuruluşları)
STK’lar ve sorumluluk sahibi tüm kurumlar barışçıl ve demokratik bir çözüm için
sorumluluk almalıdır.

SES olarak ta; emeğin özgürleştiği, barış ve kardeşliğin
hakim olduğu bir ülke yaratılıncaya kadar mücadelemize devam edeceğimizi ve
sorumluluk almaktan çekinmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz21.07.2011

                                                                                  ELİF KARADENİZ

                                                                               SES ŞUBE BAŞKANI

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]