Seçimler yaklaştıkça maskeler düşüyor. Gerçek
niyetler açığa çıkıyor.
Ayrımcı, lütufçu, tüccar sağlık bakanı istemiyoruz.
Batman
Bölge Devlet Hastanesi’nde personelle birlikte keyfince yemek yiyen Sağlık
Bakanı Akdağ’a görme engelli geçici işçi Nurullah Mehmetoğlu çok masumane bir
biçimde: “Biz burada asgari ücretle
çalışıyoruz. Koşulların iyileştirilmesini istiyoruz. Müteahhit şirketlerin
elinden ne zaman kurtulacağız?” diye sorunca, görme engelli
işçinin sözlerine sinirlenen Bakan Akdağ, “Gözlerin
görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne yapalım? Para kazanmak istiyorsan
müteahhit şirketlerin yanında çalışmaya devam edeceksin” diyerek
şifreyi kırmıştır.
Şifre
kırıldığında ortaya dökülen cümleler ise, yaşamak istiyorsan taşeron firmalara
kul köle olacak, iş güvencesiz ortamda taşeronu daha da zengin edeceksin anlamı
içermektedir.
Bir
insanın görme engelli olması bile Sayın Akdağ’ı durdurmaya yetmiyor. Hatta
işçinin bu durumundan bahisle “bak senin
gözün bile görmüyor, haddini bil, durumuna şükret, hatta bize dua et” veya ‘hem engellisin hem de seni insan yerine
koyuyoruz” demeye getiriyor.
Nurullah
MEHMETOĞLU 6 çocuk babası ve asgari ücretle çalışan taşeron işçisidir. 50
gündür kurumdan maaş almamış bir insan.
SOSYAL DEVLET Mİ?
SADAKA ve TÜCCAR DEVLET Mİ?
İşte
size sağlık hizmetlerini piyasalaştırmanın, özelleştirmenin ibret verici
sonuçları… Hizmet sürekli parçalanarak ikinci, üçüncü şahıslara aktarılıyor.
Halkın vergileriyle yapılmış, vergilerle finanse edilmesi gereken ve kamu
eliyle hizmet sunması gereken bir sağlık kurumunda sıralamalı müteahhitlerden
söz ediyoruz. Çalışanlar hızla iş güvencelerini kaybederken zar zor iş bulanlar
da taşeron şirketlerin elinde kadrosuz, iş güvencesiz istihdam ediliyor. Çalışanların
özlük haklarını sürekli gasp eden taşeron şirketler, en küçük hak arayışına
cevap olarak da işçi çıkarma tehdidini savururlar. Gerekçe ise hazır: Kapıda
yüz binlerce işsiz sizin beğenmediğiniz koşullarda çalışmaya hazır ve nazır!
İşte
size AKP Hükümeti ve onun bakanının “harika
sağlıkta dönüşümü”. Şimdi de pişkince “buna
şükredin” diyorlar.
Sosyal
devlet ilkesi gereği engellerin bütün sorumlulukları devlete aittir.
Devlet memurları kanunu
özürlü personel çalıştırma yükümlülüğü Madde 53: Kurum ve kuruluşlar bu kanuna göre
çalıştırıldıkları personele ait kadrolarda %3 oranında özürlü çalıştırmak
zorundadır denilmektedir.
İş Kanunu Madde 30: işverenler elli veya daha fazla işçi
çalıştırdıkları özel sektörde işyerlerinde %3 özürlü, kamu işyerlerinde ise %4
özürlü ve %2 eski hükümlü çalıştırmak zorundadırlar demektedirler.
Soruşturma ve İnceleme Raporlarını Neden Açıklamıyorsunuz?
İzmir
Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları hastanesinde katarakt ameliyatı sonucu yeni
görme engellilerin oluşmasına yol açmıştınız! Olayın üzerinden 4.5 aya kadar
yakın bir süre geçmesine rağmen neden sayın bakan bir şey söyleyemiyor. Sayın
sağlık bakanı Recep Akdağ görme engelli taşeron işçisi Nurullah Mehmetoğlu’na
sözde sorumluluğunu hatırlatırken her ne hikmetse yeni görme engellilerine yol
açan katarakt ameliyatıyla ilgili sorumluluğundan kaçmaktadır. Biz biliyoruz ki
gizlenmek istenen inceleme raporu değil sağlıkta yıkımın kendisidir.
Sağlık
Bakanı Recep Akdağ bilsin ki sağlık emekçileri olan taşeron işçileri, görme
engelli taşeron işçisi olan Nurullah Mehmetoğlu yalnız değildir.
Küresel sermayenin ve taşeron şirketlerin
sağlık alanındaki sözcüsü olan Sağlık Bakanı Recep Akdağ ülkemizdeki tüm görme
ve fiziksel engelliler nezdinde Nurullah Mehmetoğlu’ndan, uyguladıkları sağlık
politikaları sonucu Afyon ve İzmir’de görme engelli yaptıkları vatandaşlardan
özür dilemelidir.