Dersim Şube; Pertek 70. Yıl Cumhuriyet İlçe Hastenesi’nde çalışan işyeri temsilcimiz Şemsi Engin ile üyelerimiz Gürsele Kurt Pertek ve Nursen Berk Okçu;
Pertek Anadolu lisesinde öğrenim gören ve yurtta kalan
S.A. adlı kız öğrencinin, M.B. adlı öğretmeni tarafından cinsel tacize uğradığı
iddiasının duyulması sonucu Dersim KESK Şubeler Platformu tarafından yapılan basın açıklamasına katıldıkları gerekçesi ile Yozgat, Aksaray ve Gümüşhane’ye sürgün edilmişlerdir. Konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı önünde Genel Merkezimiz tarafından basın açıklaması yapılmıştır. Basın açıklamamıza, KESK MYK üyeleri ve bağlı sendikaların yönetici ve üyeleri ile kitle örgütü temsilcileri ve üyelerimiz katılmıştır. Genel Başkanımız Bedriye YORGUN tarafından yapılan basın açıklamasının ardırdan KESK Genel Başkanı Döndü TAKA ÇINAR’da bir açıklama yaparak; Sağlık Bakanı ve Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf’a hitaben bulundukları mevkilerin sorumluluklarını yerine getirmelerini, aile bütünlüğünü bozan çocukların ve eşlerin mağduriyetine neden olan bu uygulamanın henüz vakit varken geri alınmasını aksi taktirde Sayın Aliye Kavaf’ın işgal ettiği makamı bırakıp bu işi yapabileceklere bırakmasını söyleyerek, taciz, tecavüz, şiddet gibi olayların son bulmasını istiyorlarsa söylem ve genelge düzeyindeki beyanlarını uygulamaya geçirmelerini belirtti.
BASINA VE KAMUOYUNA
TACİZE KARŞI
AÇIKLAMAYA KATILAN ÜYELERİMİZİN
SÜRGÜNLERİ GERİ ALINSIN
Nursen
Berk Okçu; 13 yıllık hemşire, evli bir
çocuklu, Dersim Pertek’de çalışıyor
Şemsi
Engin; 22 yıllık ebe, evli ve iki çocuklu, Dersim Pertek’de çalışıyor,
Gürsele
Kurt; 22 yıllık ebe, evli üç çocuklu, Dersim Pertek’de çalışıyor.
İsimlerini,
mesleklerini ve hizmet yıllarını ifade ettiğimiz üç kadın arkadaşımız için
buradayız. Üç kadın arkadaşımızın sağlık emekçisi olmaları dışında diğer ortak
özellikleri;
·
Üçünün de
sendikamızın üyesi olmaları,
·
Üçünün de
ilçelerinde yaşanan tacize karşı yapılan basın açıklamasına katılmış olmaları,
·
Üçünün de tacize
karşı açıklamaya katılmaları nedeniyle, hizmeti aksattıkları, mülki amirler
aleyhine slogan attıkları iddiasıyla Yozgat, Aksaray ve Gümüşhane’ye sürgün
edilmeleri
Evet,
ne yazık ki bu bir şaka değil, olay aynıyla vaki;
9
Haziran 2010 tarihinde Pertek Anadolu lisesinde öğrenim gören ve yurtta kalan
S.A. adlı kız öğrencinin, M.B. adlı öğretmeni tarafından cinsel tacize uğradığı
iddiasının duyulması sonucu Dersim KESK Şubeler Platformu Pertek ilçesinde
olayı protesto eden bir basın açıklaması düzenler. 10 Haziran ve 1 Temmuz 2010
tarihlerinde Pertek ilçesinde öğle vakti kitlesel basın açıklamaları yapılır.
Basın açıklamasına; Pertek halkı, KESK şubeler Platformu ile Pertek’te çalışan
kamu emekçileri ile birlikte Pertek 70. Yıl Cumhuriyet İlçe Hastanesinde
çalışan işyeri temsilcimiz Ebe Şemsiye Engin ile üyelerimiz hemşire Nursen Berk
Okçu ve ebe Gürsele Kurt da katılır.
Daha
sonra kaymakamlık adli ve idari soruşturma başlatır. Sağlık Bakanlığı ve Milli
Eğitim Bakanlığı’ndan müfettiş talebinde bulunur. Sağlık Bakanlığı müfettişi 11
sağlık emekçisinin ifadesini alır ve üç sağlık emekçisi Teftiş Kurulu raporu
gerekçe gösterilerek il dışına sürgün edilir.
Bu
arada Cumhuriyet Savcılığı tarafından da soruşturma başlatılmış, 40 kişinin
ifadeleri alınmış ve takipsizlik kararı verilmiştir. Tacizle suçlanan öğretmen
ise önce açığa alınmış, sonra Elazığ’a tayin edilmiş ve savcılıkta suçunu kabul
etmiştir.
Tüm bu yaşananlardan nasıl bir sonuç
çıkarabiliriz?
Üç
kadın arkadaşımızın şahsında bizden ne istenmektedir?
Yanı
başımızda yaşanan tacize, tecavüze ‘sürülürüz’ korkusu ile gözlerimizi
kapatmamız, tepki göstermememiz, her yapılanı sineye çekmemiz istenmektedir.
Bunu
bekleyenler, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da istediklerini elde
edemeyeceklerdir. Biz bugüne kadar susmadık, bundan sonra daha da çoğalarak,
daha gür sesle bu uygulamaların karşısında olacağız.
Sağlık
Bakanlığı’nın tacize karşı açıklamaya katılan sağlık emekçilerini sürgün
etmesi, en hafif deyimi ile tacizi onaylama, tacizcileri cesaretlendirmedir.
Bugün
taciz, tecavüz, kadına yönelik şiddet ve cinayetler bu kadar artmış ise, en
önemli nedenlerinden biri, gereği gibi cezalandırılmamaları, aksine cezaların
hafifletilmesi sonucu bu fiilleri işleyecek potansiyeli taşıyanların
cesaretlendirilmesidir.
Üç
arkadaşımızın sürgün edildikleri Yozgat, Aksaray, Gümüşhane ve buna
ekleyeceğimiz birkaç il özellikle Dersim’den, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan
sürülen kamu emekçileri için değişmeyen illerdir. Siyasi iktidarın sürekli bu
illeri sürgün ili olarak değerlendirmesi ise bizce bu illerin emekçileri
tarafından sorgulanmalıdır.
Aileden
Sorumlu Devlet Bakanına soruyoruz;
Ailenin
bütünlüğünü bozan, üç kadın emekçinin sürgününe, çocuklarından, eşlerinden
ayrılmalarına sessiz mi kalacaksınız?
Kadınların,
genç kızların, çocukların tacize, tecavüze uğramasına sessiz mi kalacaksınız?
Daha
da önemlisi tacize karşı duyarlılık gösteren kadınların cezalandırılmasına
sesiz mi kalacaksınız?
Sağlık
Bakanlığı’na sesleniyoruz;
Tacize
karşı olmak, basın açıklamasına katılmak suç değil, övünçtür. Başbakan’ın son
genelgesi sadece göz boyamak için yayınlanmadı ise arkadaşlarımıza hiçbir ceza
verilmemelidir. Üyelerimizin, sendikalarımızın yaptıkları açıklamalara
katılmaları sendikal hak ve görevleridir. Ebe ve Hemşire arkadaşlarımızın
sürgününü derhal durdurun. Aksi takdirde tacize karşı olanın sürgün edildiği
bir bakan ayıbını boynunuzda taşımak zorunda kalırsınız.
Biliniz
ki, bizde sendika olarak, üyelerimizin haklarını her platformda ararken,
sizleri rahat bırakmayacağız. 21.01.2011
SES
MERKEZ YÖNETİM KURULU