Boşanmak istediği için kocası tarafından yüzüne yastık
kapatılarak tek kurşunla öldürülen SES üyesi Hemşire Dilek Daşdanoğlu‘nun 3. duruşması 6 Nisan 2010 Salı günü Bakırköy Adliyesi 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde
görüldü. Duruşma öncesi  KESK Şubeler
Platformu adına yapılan basın açıklamasında kadın cinayetlerine dikkat
çekilerek Dilek’in katilinin hak ettiği cezaya çarpıtılıncaya dek takipçisi
olunacağı , HAKSIZ TAHRİK uygulanmasının kabul edilemeyeceği vurgulandı

Daha önce 2 duruşmaya izlememize ve sendikamız müdahil kabul
edilmesine rağmen duruşma salonuna girişimiz tüm itirazlarımıza karşın
engellendi. Tanıkların dinlendiği mahkeme 16.6.2010 tarihine ertelendi

  BASINA VE KAMUOYUNA

Değerli Basın Emekçileri,

Bugün burada boşanmak istediği eşi Tahir Daşdanoğlu
tarafından 19.07.2009 tarihinde yüzüne yastık kapatılarak tek kurşunla 
öldürülen üyemiz Dilek Daşdanoğlu’nun duruşmasına katılmak için bulunmaktayız.
Ve bizler  örgütlü kadınlar olarak Dilek’in davasında tarafız!

Dilek Hemşire, kadın cinayetlerinde kaybettiğimiz ilk kadın
değildir. Ancak mücadelemiz kadın üzerinde bir kontrol mekanizması olarak
kullanılan ve devletin göz yumarak teşvik ettiği kadın cinayetlerinde bir Dilek
Hemşire’yi daha kaybetmemektir.

Bu mücadelenin kolay olmadığının farkındayız. Nitekim kadına
yönelik şiddet 2010 yılında da tüm hızıyla devam etmektedir. Son 2,5 ay
içerisinde 55 kadın öldürülmüştür. Bir katliamı andıran bu tabloda katiller
genelde kadınların eşleri, babaları ya da tanıdık erkek yakınları olarak
karşımıza çıkmaktadır. Tabloya göre, Ocak ayında 16 kadın katledilirken,
yargıya yansıyan tecavüz sayısı 28’dir. 14 kadının şüpheli ölümü ise, kayıtlara
intihar olarak geçmiştir. Şubat ayında ise 28 günde 11 kadın intihar etmiş, 27
kadın ise öldürülmüştür.

Bizler, kadına yönelik şiddet türlerinin en sık görülen
şeklinin, kadının birlikte olduğu kişi tarafından istismar edilmesi olduğunu
biliyoruz. TBMM 1. Şiddet Araştırma Komisyon raporuna göre, ülkemizde
kadınların ve çocukların; fiziksel şiddet, sözel şiddet, duygusal şiddet,
cinsel şiddet, sosyal şiddet, ekonomik şiddet türünden en az birine uğrama
oranları % 97’dir ve her hafta ortalama iki kadın şimdiki veya eski eşi veya
sevgilisi tarafından öldürülmektedir.

Devlet
ise, tüm bu “katliamları” haksız tahrik indirimiyle meşrulaştırırken, gerekli
önlemler için bütçe ayırmayı bile reddetmektedir. Kadın ve Aileden Sorumlu
Devlet Bakanı Aliye Kavaf, toplumsal cinsiyetlerden kaynaklı şiddet ve
cinayetlere karşı tedbirler alması gereken bir konumdayken, bu şiddeti
meşrulaştıran bir söylemle bu katliamları yeniden üretmektedir. Tüm bu
sorumsuzluk ve meşrulaştırma çabaları kapitalizm ile kol kola giden erkek
egemen sistemin yansımalarıdır.

AKP’nin
liberal ve muhafazakâr politikaları çerçevesinde, kadınlar işsizlik oranlarındaki
artışın asıl nedeni, eve gönderilip 3 çocuk doğurarak iş gücünün yeniden
üretimini sağlaması gerekenler, boşanırken kocasına ‘evdeki düzeni bozulduğu,
temizlik gibi işlerden yoksun kaldığı ve yeni düzen kurmanın külfet getireceği’
gerekçesiyle tazminat ödeyenlerdir. Ve kadına yönelik şiddet ve kadın
cinayetleri bu statükonun en önemli araçlarıdır.

Dilek’in katilinin de “bahaneleri” olacak. Bundan sonra
NAMUS için öldürdüm hikayelerini dinleyeceğiz katilden.. Dilek gibi kocası,
babası, abisi tarafından katledilen diğer kadınlarda olduğu gibi…

 Kadın cinayetlerinde ve kadınlara yönelik suçlarda
“bahane”  kabul etmiyoruz! Erkekçe “mazeretlere” “haksız tahrik” 
indirimini uygulanmasını Dilek’in katilinin de bu yolla kolayca sıyrılmasını
kabul etmeyeceğiz.

KESK İSTANBUL ŞUBELER PLATFORMU

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×