Mahkemesi dün sendikal örgütlenme anlayışında önemli bir karar aldı. Bilindiği gibi, 28.08.2005 tarihli toplu görüşme mutabakat metninin dördüncü maddesi ile Türkiye sendikal örgütlenmesine devlet müdahalesinin önünü açan bir sürece girilmişti.

 Bu talep T. KAMU SEN ve MEMUR SEN’den gelmiş ve “Sendika üyesi olan personele sendika aidatlarından kaynaklanan kayıplarını telafi amacıyla aylık 5 YTL ilave ödeme yapılmasını sağlayacak düzenlemeye gidilmesi” şeklinde mutabakat metnine yansıtılmıştı. KESK, mutabakat metnindeki dördüncü maddeye ilişkin “… İşverenin sendikalar üzerindeki etkisini artıracağından kabul etmiyoruz…” şeklinde çok açık bir ifadeyle şerh koymuştu. Tarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir.Konfederasyonumuz 01.09.2005 tarihinde Uzlaştırma Kurulu’na gönderdiği dilekçede; “…Toplu görüşme mutabakat metninde, sendika üyesi olan personele sendika aidatlarından kaynaklanan kayıplarını telafi amacıyla aylık 5 YTL ilave ödeme yapılmasını sağlayacak düzenlemeye gidilmesiyle ilgili hususa yer verilmesi işveren devletin sendikalar üzerindeki etkisini arttıracağı gibi sendikaların devletten bağımsızlığı ilkesine de gölge düşürmüştür. Konfederasyonumuzun bu hususu kabul etmesi sendikal anlayışı nedeni ile mümkün değildir.” demiştir.  
 
Uzlaştırma Kurulu’nun başvurumuzu usulden reddetmesi üzerine 08.09.2009 tarihinde Ankara Nöbetçi İş Hâkimliği’ne ihtiyati tedbir talebiyle dava açmıştık. Dava dilekçemizde 5 YTL hususuna ilişkin olarak: 
 
“6- Uzlaştırma Kurulunun konfederasyonumuzun başvurusunu usulden reddetmesinin altında yatan nedenlerden birinin de, Kamu İşveren Kurulu ile T.Kamu-Sen ve Memur-Sen arasındaki imzalanan mutabakat metninin 4. maddesinde yer alan, “sendika üyesi olan personele sendika aidatlarından kaynaklanan kayıplarını telefi amacıyla 5.00 YTL ilave ödeme yapılması sağlayacak düzenlenmeye gidilmesi” olduğunu düşünmekteyiz. Basında da yer aldığı gibi T. Kamu-Sen ile AKP ve Hükümet arasında toplu görüşme masası dışında gerçekleştirilen görüşmelerde sendika aidatlarının devlet tarafından ödenmesi ile ilgili Kamu-Sen talebinin kabul edilmesiyle mutabakat metninin imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durum Türkiye sendikal hareketinde Devlete açıktan bağımlılığı geliştireceği gibi ILO’nun 87, 98 ve 151 Sayılı sözleşmelerinde düzenlenen Devletin veya İşverenin mali açıdan sendikaları desteklememesi kuralına da aykırıdır.  Müvekkil Konfederasyonun bu olumsuz durumu değiştirmeye yönelik girişimlerinden biri olan Uzlaştırma Kuruluna başvurusunun usulden reddedilmesi bizce Kurul üyeleri üzerinde kimi çevrelerin etkisinin olduğunu göstermektedir.” demiştik.  
 
Ancak Konfederasyonumuz ve üye sendikalarımızın bütün itiraz ve karşı çıkışlarına rağmen; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 4. maddesinin 1. fıkrasındaki; “25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikasına üye olup, kendisinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine, anılan kesintinin yapıldığı her ay için 5 YTL tutarında sendika ödeneği verilir” hükmü ile yasa yürürlüğe girmişti.  
 
Yine KAMU SEN ve MEMUR SEN, sonraki yıllarda ve en son 2008 yılı toplu görüşmelerinde 5 YTL’nin artırılması talebinde bulundular. Bunun sonucunda; 31.12.2008 gün ve 27097 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 27.12.2008 gün ve 5828 sayılı 2009 Yılı Merkezi Bütçe Yasasının 29. maddesi uyarınca bu fıkrada yer alan “her ay için 5 YTL tutarında sendika ödeneği verilir.” ibaresi, 2009 yılı için 15.1.2009 tarihinden geçerli olmak üzere “her ay için 10 TL tutarında toplu görüşme primi verilir.” şeklinde uygulanmaktadır. 
 
 Konfederasyonumuzun karşı çıkış gerekçeleriyle ve haklı karşı çıkışımıza destek veren İzmir Milletvekili Kemal ANADOL, İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU ile birlikte 115 milletvekili anılan yasa hükmünün yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.  
 
Anayasa Mahkemesi, 25 Haziran 2009 Perşembe günü saat 9.30’da yaptığı toplantıda; bu başvuruyu ele alarak; 21.3.2006 günlü, 5473 sayılı ‘Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Memurlara ve Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1. maddesiyle 27.6.1989 günlü 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen ek madde 4’ün birinci fıkrasının iptaline karar vermiştir. 
 
 
Kararın gerekçesi henüz Resmi Gazetede yayımlanmamıştır. Ancak aldığımız duyumlara göre Anayasa Mahkemesi “Kendisinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine, anılan kesintinin yapıldığı her ay için 5 YTL tutarında sendika ödeneği verilir” hükmünü anayasanın 2. maddesine, 51. maddesine ve ILO’nun 151 sayılı sözleşmesindeki “Kamu görevlileri örgütleri kuruluş, işleyiş veya yönetimlerinde kamu makamlarının her türlü müdahalesine karşı yeterli korumadan yararlanacaklardır” maddesine aykırı bulmuştur. 
 
Konfederasyonumuz, bu kararı sendikal örgütlenme anlayışındaki farklılıkları gözler önüne serme açısından da önemli bulmaktadır. Anayasa Mahkemesinin bu kararıyla işveren güdümlü sendikalar olamayacağı bir kez daha tescil edilmiş olacaktır. Diğer konfederasyonlar, bunun üyelik aidatının işverence karşılanması anlamına gelmeyeceğini iddia etse de, yasa hükmü tartışmayı gerektirmeyecek açıklıktadır. “Kendisinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine, anılan kesintinin yapıldığı her ay için 5 YTL tutarında sendika ödeneği verilir” hükmünü başkaca bir biçimde açıklamaya olanak yoktur. “Yandaş” sendikacılığın emekçilerin hak ve özgürlükler mücadelesine bir şey kazandırmayacağı açıktır…

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]