Kaybedilen Sağlık Emekçilerinin Failleri Bulunsun, Yargılansın

Facebook
Twitter
WhatsApp

Sendikal mücadele tarihimizde katledilen ve kaybedilen sağlık emekçisi arkadaşlarımızın, faillerinin ortaya çıkarılması, yargılanması ve Ergenekon davasının bunları da kapsaması için illerde basın açıklaması gerçekleştireceğiz.

14 Mart 2009 tarihinde merkez yöneticileri ve İstanbul şubeleri olarak İstanbul Galatasaray Lisesi önünde, diğer şube temsilciliklerimiz ise bulundukları illerde kayıp yakınlarının eylemlerine katılacaklar ve kayıplarımızı anarak, faillerinin bulunması ve yargı önüne çıkarılmasını talep edeceğiz        

                                                   ANILARI MÜCADELEMİZDE YAŞIYOR

 

NECATİ AYDIN       
         Sağlık Memuru

        Sağlık emekçilerinin Diyarbakır’da ki örgütlenmesinde ön saflarda yer aldı. 1992 Mart’ında gözaltına alınarak, 17 gün boyunca yoğun işkencelere maruz kaldı. Bırakıldıktan sonra bir ay boyunca tedavi gördü. Sendikal mücadeleye devam etti. İlk şube kurultayında Şube Başkanlığına seçildi. Sürekli tehdit, baskı gördüğü halde sendikal mücadeleyi bırakmadı. Üç arkadaşıyla beraber tekrar gözaltına alındı. Bırakılır bırakılmaz kaçırılarak katledildi.

 

 

                            

          AYŞENUR ŞİMŞEK                                               

           Eczacı

1970 Gölbaşı doğumlu. Halktan biriydi, sendikacıydı, devrimciydi. Mücadele yaşantısında bir­çok görevi fedakarlıkla, so­rumluluk bilinciyle yerine getirdi. 1992 yılında Ankara Sağlık-Sen kurucusu, yöneticisiydi. Kamu Emekçilerinin mücadelesinde emeği büyüktü. Onu 24 Ocak 1995’te kaçırdılar. 29 Ocak’a kadar işkencelerden ge­çirdiler. Halkına ve inancına iha­net etmediği için katlettiler. İlanlar verildi, devlet kurumları bir bir arandı. Karakollar, emniyet müdürlükleri, İçişleri Bakanlığı… Hepsi de “Bizde yok” dediler. 12 Nisan 1995 günü Kırıkkale Savcısı ailesini aradı, Ayşenur’un gömülü olduğu yeri bildirdi.

          BEHÇET AYSAN
          Doktor

         1949 Ankara doğumlu. Yaşamı boyunca ka­tıldığı demokrasi mücadele­sinin zorluklarını bilinçle göğüsleyen bir şairdi. Örgüt bilin­cinin sağlam bir örneğiydi. Yaşa­mının son döneminde (NÜSHED) Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Demeği’nde yönetim kurulu üye­liği yaptı. Ankara Tabipler Odasına üyeydi. Edebiyatçılar Derneği’nin kuruluşuna katılarak genel yönetim kurulunda yer aldı. 2 Temmuz 1993 Sivas katliamında yitirdiğimiz aydınlarımızdan biriydi. Arkadaşlığın, kardeşliğin, yoldaşlığın, inceliğin insanı Beh­çet Aysan’ın ölümü, direnen şair­lerin ölümüne ne kadar da benzi­yor.

                                                                           

     

      ŞEHMUS AKINCI

      Sağlık Memuru

       Nusaybin doğumlu. Sağlık memuru olarak İdil’de görev yaparken gözaltına alındı, sürekli tehdit edildi. Silvan’a tayin yaptırabildi. Güpegündüz herkesin içinde eşinin kolunda arkasından vuruldu. Katil kaçma gereksinimi bile duymadan, silahını beline takıp oradan uzaklaşmış, yakalamak isteyenle­re ise “sizin sonunuzda böyle olur rahat bırakın beni” demiş ve kayıplara karışmıştır.

     

                                                                          

         MEHMET EMİN AYHAN  
          Doktor

1954 Nu­saybin doğumlu. Silvan Devlet Hastanesi’nde tek uzman doktor olarak görev yapmaktaydı. Yoksul Silvan halkının sürekli yardımına koşan ve halk tarafından çok sevilen Ayhan, Hizbikontra tarafından 10.06.1992 tarihinde eşiyle birlikte dostlarının ziyaretinden dönerken evinin önünde öldürüldü.

 

 

 

 

                                                                           

         NAMIK ERDOĞAN     
         Sağlık Bak.Tef.Kur.Baş.Yrd.

      Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısıyken ihalelerin hiç de açık ve temiz olmadığını gördü. Üzerine gitti, tehdit edildi. Namık Erdoğan 1994 yılının 9 Mayıs akşamı arkadaşlarıyla her gün gittiği lokalden kaçırıldı. Cesedini dört gün sonra Kızılırmak kıyısında başında iki kurşunla buldular.

 


          
                                
           VEYSİ SIZLANAN
          Hasta Bakıcı

1959 Silvan doğumlu. 1982
yılında Dicle Üniversitesi Tıp Fa­kültesi hastanesinde Hasta Bakı­cı olarak işe girdi. Sendikal alan­da aktif olarak çalıştı. Herkesle diyalogu olan sosyal bir insandı. 13.10.1994 tarihinde saat 18.00 sıralarında sendikadan çıktıktan sonra evinin önünde silahlı üç kişinin saldırısına uğradı. Aldığı çok sayıda kurşun yarasıyla hastaneye yetiştirilemeden hayatını kaybetti.

 

                                                            
         ZEKİ TANRIKULU                                                           
          Doktor

1958 Silvan doğumlu. Silvan Devlet Hastanesinde çalışıyordu. Yaşanan kayıplara ve acılara rağmen mücadeleye devam ediyordu. 1 Eylül 1993 sabahı evden hastaneye gitti, saat 12.00 civarında hastaneden ay­rıldı. Emniyet binasına bir kaç metre kala, vahşice taranarak öldürüldü.

 

 

         

 

                                                            

      İDRİS ÇELİK                                               

       Diş Doktoru

       Siirt doğumlu. Antalya’da görev yaparken, ayrım yapmadan yoksul halka hizmet ediyordu. Halk tarafından çok seviliyordu. Vurulmadan bir hafta önce polis karakoluna çağrılmış ve: “Ayağını denk al” denilerek uyarılmıştı. 1 Aralık 1992 saat 7.30 da, arabasına binmek üzere yöneldiğinde, iki katil yakın mesafeden kurşun yağmuruna tuttular. Katiller bu güzel insanı da susturdular. Ka­tilleri bulunamadı.

 

 

      

                                                                         
          YAKUP YONDEM

          Diş Teknisyeni

Üç çocuk babasıydı. Doğup büyüdüğü, işini kur­duğu insanlarını sevip saydığı Kızıltepe’de çalışıyordu. Tehdit edildiğini söylüyordu. 1992 yılıydı, faili meçhul cinayetlerin yaşanmadığı gün yoktu. İşe gitmek üzere ev­den çıktı. Daha saat sabahın se­kiziydi. Cellatlar arkadan yaklaştı. Biri gözcüydü biri tetiği çekti. Tek kurşunla yere yığıldı. Bu cinayetle o bölgede yaşayan bütün insanları bir korku ve tedir­ginlik sardı. Tek çare büyüdükleri sev­dikleri toprakları ve insanları zo­runlu olarak terkedip adreslerinin kimlik­lerinin bilinmediği yerlere gitmek­ti. Bir fotoğrafını bile bulama­dık çünkü; bütün aile Kızıltepe’yi terk etmişti.

 

 

                                                         
        OKTAY TÜRKMEN                                                                     

         Diş Hekimi

 İran’lı Türkmen ailesinin bir bireyi idi. Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini bitirdikten sonra, Nusaybin’de çalışmaya başlar. Evli, bir çocuk babasıdır. Bu arada Türk vatandaşlığına da geçmiştir. Katledildiği “Mart 1992” yıllarında dönemin Nusaybin SHP İlçe Sekreterliği görevini yapıyordu.

 

 

        

 

                                                                     
         HASAN KAYA                                                          
        Doktor

        1966 Ela­zığ doğumlu. Çukurova Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra, Şırnak’ta göreve başladı. Halkını seven, halkı için demokra­tik talepleri olan bir aydındı. Sürekli yapılan tehdit ve baskılar neticesinde ailesinin de isteği üzerine Elazığ Poyraz Sağlık ocağına tayinini aldırdı. Çocukluk arkada­şı Elazığ İHD başkanı Av. Metin Can’la birlikte 21 Şubat 1993 tarihin­de kaçırılmış, 27 Şubat 1993 tarihinde yoğun işkence yapıldıktan sonra Tunceli ilinin gi­rişinde Pınarköprüsü altında kafalarına kurşun sıkıla­rak öldürülmüş olarak bulundu­lar.

 

 

        

 

                                                                       
         HAMİT PAMUK                                  

         Röntgen Teknisyeni

        1961 Kulp doğumlu. 1985 yılında Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapıyordu. Sendikal örgütlenmede aktif olarak yer aldı. Tüm sendikal faaliyetlerde ön saflardaydı. Halkla çok iyi diyalog kurmuştu. Sürekli tehdit ediliyordu. 21.06.1993 tarihinde saat 20.00 civarında çocukluk arkadaşı İkrami Han ve bir öğretmen arkadaşıyla Bağlar Emek Caddesi’nde üç kişi tarafından uzun namlulu silahlarla çapraz ateşe tutuldular. Olay yerinde Pamuk ve Han hayatlarını kaybederken, öğretmen arkadaşları ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.  

 

 

                                                          
       RECAİ AYDIN                                                                                       

       Doktor

       Bismil doğumlu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini bitir­di. Zonguldak, Erzurum, Bergama’da çalıştı. Doğum yeri olan Diyar­bakır’a tayinini yaptırdı. İşe gitmemesi ve haber alınamaması sonucunda ailesi telaşa kapıldı. Eve iki polis gelip: “Kardeşinizin arabası Silvan yolunda bulundu. İçinde kimse yok.” diye bildirdiler. Otomobilinin kapıları açık bir vaziyette bulundu. Ailenin tüm çabalarına ve girişimlerine rağmen 2.7.1994 tarihinden bu yana hiçbir haber alınamadı. Halen bir gün gelecek diye bekliyorlar. Bir gün ölü veya diri bulacaklarını umuyorlar.

 

 

                                                                 
    SEMRA BAYRAM                                       

        Hemşire

      1976 Kulp doğumlu. Altı tane kardeşi vardı. An­nesi ve babası işsizdi. Semra okumak istiyordu. Hemşire okuluna girdi, okulun en başarılı öğrencilerinden birisi olmuştu. Bu arada Sil­van’da yaşanan olaylara da ta­rafsız kalamıyordu. Başı açık diye, pantolon giyiyor diye sürekli tehdit ediliyordu. “Ya bize katılır başını örtersin ya da sonun iyi olmaz” diye kimliği be­lirsiz kişiler tarafından tehdit edili­yordu.  1994 yılının Nisan ayında güzel bir bahar sabahı saat 7.30’da evden okula gitmek üzere çıktı. Elleri sopalı 3 erkek üzeri­ne saldırdılar. Kıya­sıya vurdular, vur­dular. Özellikle ba­şına vuruyorlardı. Semra oracıkta can verdi. Hastaneye yetiştirilemedi. Her zaman olduğu gibi katilleri bulunamadı.

 

                                                          
     YASEMİN DEMİR                                                                             

      Hemşire 

      Hemşire olarak Silvan Devlet Hastanesi’nde göreve başladığında yaşam umuduyla doluydu. Bir gün bir Emniyet görevlisiyle nişanlandı. Tayinini Diyarbakır’a yaptırdı. Yasemin evlilik hazırlıkları yapıyordu. 23.1.1995 tarihinde ni­şanlısının evinde ölüsü bulundu. İntihar ettiği söylendi. Yasemin’in de yaşam hakkı elinden alınmıştı. Nasıl öldüğü neden öldüğü bir türlü aydınlatılamadı.

 

 

                                              

       EDUARD TANRIVERDI

       Diş Doktoru

       24.12.1994 tarihinde Çarşı merkezindeki dişçi muayenehanesindeydi. Muayenehanesine gelen iki kişi uzun namlulu silah­ları üzerine çevirdi. Yaklaşık 30-40 kurşunla vü­cudu adeta delik deşik edildi. Uzun süre güvenlik güçleri gelmediler.

 

       

                                                                 
       EYYÜP GÖKOĞLU                                                                                           

       Eczacı

     1958 Suruç doğumlu. 1978 yılında Ankara’da Hacette­pe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni kazandı fakat siyasi kimliğinden dolayı okulunu bitiremedi. Baskılar ve gözaltılar yaşadı. Bu yüzden okuldan ayrılmak zorun­da kaldı. 1988 yılında Urfa’ya dö­nerek Eczanede (Gökoğlu Ecza­nesi) çalışmaya başladı. İHD’nin kurucularındandı. Birçok kez gö­zaltına alındı. Sürekli gözetim ve takip altındaydı. 3.11.1993 günü akşam üzeri eczaneyi kapatmadan önce nöbetçi eczaneye saat 16.00-16.30 arasında uğramak üzere eczaneden çıkarken arkasından 1 -1.5 m uzaktan ateş açılırken, bir diğer kişi de gözetle­mekteydi. 15 dakika öylece yerde kaldı. Sonra çevredekiler tarafın­dan zaten eczanenin karşısında olan Urfa Devlet Hastanesi’ne kaldırılır. Fakat yaşamını yitirir. Olay sırasında yanında 6 yaşın­daki kızı ve yeğeni bulunmaktay­dı. Olaydan sonra ailesi Valilik ve savcılığa başvurmasına karşın Urfa’da yoğunlaşan “faili meçhul­ler” gibi faili bulunamadı.

 

                                                                 
      FERMAN ALTUN                                                                                

      Hizmetli

 Mardin Mazıdağı’nda, hastanede hizmetli olarak çalışıyordu. Halkına hizmeti ilke edinmişti. Halk ile iyi ilişkiler içindeydi. Herkes ta­rafından sevilen, saygı duyulan bir insandı. 1992 yılında Mazıdağı’nda katlettiler. Mazıdağı gibi küçük bir ilçede katiller sır (!) olmuşlardı. Katilleri henüz bulunamadı.

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×