FOTOGRAFLAR:
Yaklaşık bir aydır Başbakana hitaben SES, TTB ve DEV.SAĞLIK İŞ olarak topladığımız imzaları bugün (13.02.2009) başbakanlığa götürdük. Üç örgütün ortak randevu talebine Başbakanlıktan yanıt gelmemesi üzerine illerden gelen temsilciler ile TTB Genel Merkezi önünde toplanılarak, Başbakanlığa kadar yüründü.
Ellerimizde imza klasörleri, dövizler, önlükler ve coşkulu sloganlar ile gerçekleştirdiğimiz yürüyüşümüz Başbakanlık önünde yapılan açıklamalar ile son buldu.
TTB adına, TTB 2. Başkanı Feride Saçaklıoğlu, Devrimci Sağlık İş adına Genel Başkan ARZU Çerkezoğlu, üç örgüt adına ortak konuşmayı da SES genel başkanı Bedriye Yorgun yaptılar.
Ortak Açıklama:
Değerli basın emekçileri, Değerli sendika, tabip odası yöneticileri,
Bugün Türkiye’nin dört bir tarafından Ankara’ya geldiniz. Edirne’den, Diyarbakır’dan, Samsun’dan, Antakya’dan, Muğla’dan…
Biz kimiz?
Sağlık ocağında hemşire, hastane de şirket çalışanı, ameliyathanede doktor, laboratuarda-radyolojide teknisyen, biyolog, psikolog..kısacası sağlık çalışanıyız, çalışanız, emekçiyiz. Ama aynı zamanda onların temsilcisiyiz. Bugün onlar adına buradayız.
Neden buradayız?
Evet neden buradayız? Neden işimizde-gücümüzde değil de buradayız?
Bizim işimiz insanların hasta olmaması için çaba harcamak, hastalandıklarında olabilecek en iyi şekilde, en kısa sürede iyileşmelerini sağlamak. Ama biz işimizin başında değil burada, Ankara’nın sokaklarındayız. Çünkü birileri işini yapmıyor, çünkü birileri bizim emeğimize el uzatıyor, çünkü birileri bütünüyle hakkımız olan bugünümüz ve geleceğimizin güvence altında olmasını sağlama işlerini yapmıyor, çünkü birileri bizim sağlıklı çalışma koşullarında çalışmamız için talebimiz olan işyeri sağlık birimleri kurulması için yönetmelik bile çıkartmıyor!
Evet, biz işimizin başında değil burada, Ankara’nın sokaklarındayız.
Ocak ayının sonunda randevu istedik Başbakan’dan. Bekledik, 30 ocak da toplantımızı erteledik, “one minute” oldu ama geçti artık.. şimdi “no minute” zamanı!
Görüşelim, haklı taleplerimizi iletelim istedik, olmadı, geldik.
Ne yapacağız?
Biz sağlık alanında çalışanların temsilcisi örgütler olarak (Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İş Sendikası) mevcut koşullarda taleplerimizi içeren dilekçe örneği hazırlayarak sağlık çalışanlarının imzasına açtık. İki hafta gibi kısa bir süre içinde topladığımız dilekçeleri sunmak, konuyla ilgili görüşlerimizi açıklamak üzere geldik.
Şimdi halkın sağlığı için, bizler için asgari olan taleplerimizi içeren dilekçeleri vereceğiz.
Taleplerimizi yüksek sesle, duyulsun diye söyledik, söyleyeceğiz:
Bugüne ve geleceğimize ilişkin kaygı içerisindeyiz.
Politikacıların yaşanan sorunlarda sağlık çalışanlarını hedef göstermesi taciz ve fiziki şiddetin neredeyse gündelik yaşantımızın bir parçası olmasına yol açmıştır.
Sağlık hizmetini Sosyal Güvenlik Kurumu’nun belirlediği protokollere değil, hastanın gereksinimlerine göre vermek istiyoruz; ancak bugünkü sağlık ortamında, piyasa koşullarıyla değerlerimiz arasında mesleğimizin gereklerini yerine getirememenin gerilimini yaşıyoruz.
-Sağlık hizmetlerini ticarileştiren ve güvencesiz çalışmayı içeren aile hekimliği ve kamu hastane birlikleri yasa tasarısının durdurulması,
–İşten çıkarmaların engellenmesi, bütün çalışanların güvenceli bir çalışma rejiminde istihdamı,
-Güvenli ve sağlıklı çalışma ortamlarının oluşturulması için işyeri sağlık birimlerinin kurulması,
-Temel ücretlerde emekliliğimize yansıyan iyileştirme,
başlıklarında örgütlerimizce hazırlanan önerilerin acil olarak ve bütün ekip üyelerini gözeterek gerçekleştirilmesini talep ediyoruz.
Türkiye’de yaşayanların büyük çoğunluğu da bugüne ve geleceğe ilişkin kaygı içerisindedir. Zor koşullarda yaşamaktadırlar, sağlıklarının daha da bozulmasından, işlerini kaybedeceklerinden, sağlıklarının iş bile arayamayacak duruma geleceğinden endişe etmektedirler. İşsizlik hiç azalmadı, şimdi de hızla artıyor.
Vergi hep halka yüklendi.
Her gün zorunlu olarak kullanılan ihtiyaçlar en çok zam gördü.
Halkın çoğunluğu zorunlu ihtiyaçlarını alabilmek için günde 10-12 saati geçen süre çalışmak durumunda, sağlıkları daha çok bozuluyor.
Eğitim ve sağlık hizmetleri hızla piyasalaştı, hizmete ulaşmak görünen ve “görünmeyen” engellerle dolu.
Sağlığımız için;
-İşten çıkartmalar engellenmeli, çalışmak isteyen herkese iş verilmeli,
-Halkın üzerindeki dolaylı vergi yükü azaltılmalı, kaldırılmalı,
-Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı,
-Halkı etkileyen enerji, temel gıda vb. fiyat artışları durdurulmalı, zamlar geri alınmalı,
-Çalışma süreleri 40 saati geçmemeli,
-Taşeron çalışma, güvencesiz çalışma engellenmeli,
– İşyerleri önce iş değil çalışan sağlığı düşünülerek düzenlenmeli,
-Eğitim ve sağlıkta hizmete ulaşımı zorlaştıran her türlü engel kaldırılmalı,
GSS dursun, ek vergi, katkı-katılım payı son bulsun.
Halkın büyük çoğunluğunun sağlığı için bu önerilerin gözetilerek gerçekleştirilmesini talep ediyoruz.
Ne yazık ki bugüne kadar bize ulaşmış herhangi bir randevu tarihi olmadı. Bu nedenle toplanan imzaları Başbakanlığa bırakıyoruz. Bu vesileyle bir kez daha tekrarlamakta yarar görüyoruz:
Ekte sunduğumuz “halkın sağlığı için” taleplerimiz bütünüyle gerçekleştirilebilir daha da ötesi sağlık için zorunlu taleplerdir. Hekim, hemşire, dişhekimi, eczacı ve diğer bütün sağlıkçılar bu alanlarda adım atılmadığı takdirde halkımızın sağlıklı kalabilmesini gerçekleştiremezler.
Sağlıkçılar adına ilettiğimiz ve yine ekte yer alan taleplerimiz de bütünüyle gerçekleştirilebilir ve daha da ötesi zorunlu taleplerdir. Doğrusu taleplerin hiçbir ek kaynak gerektirmediği de ortadadır. Atılması gereken adımlar hükümetin özveri ile hizmet sunan sağlıkçılara bugün ve gelecek için güvence taahüdünden başka bir “yük” oluşturmamaktadır.
Temel ücretlerimizde emekliliğimize yansıyan iyileştirmeler için somut yasa tekliflerimiz hazırdır. Güvenli ve sağlıklı çalışma ortamlarının oluşturulması için işyeri sağlık birimlerinin kurulması ise en doğal hakkımız olup, sadece bir yönetmelikle süreç başlatılabilir durumdadır.
Şimdi de taleplerimizin takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.
İllerimize, hastanelerimize, ocaklarımıza, işyerlerimize dönüyoruz; işimizin başına!
İşimize sahip çıkacağız, bizim işimiz aynı zamanda kendimize, sağlığımıza, halkın sağlığına sahip çıkmaktır, çıkacağız.
Geldik, dönüyoruz, gerekirse üretimden gelen gücümüzü kullanacağız, gerekirse yine geleceğiz.. ta ki gereği yapılana kadar!
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Devrimci Sağlık İş Sendikası
Türk Tabipleri Birliği