1995 yılında kaçırılarak işkence ile katledilen onur üyemiz Ayşenur Şimşek’ i mezarı başında andık.
Anmaya, KESK Kadın Sekreter ve Basın-Yayın Sekreteri, BES Genel Başkanı ve MYK üyeleri ile sendikamız merkez ve şube yöneticileri ile üyelerimiz katıldılar. Genel Sekreterimiz Kemal Yılmaz’ın anmada yaptığı konuşma aşağıda bulunmaktadır.
KESK Kadın Sekreteri Songül MORSÜMBÜL de bir konuşma yaparak, Ergenekon adı altında ortaya çıkanların ve ardıllarının Ayşenur Şimşek, Necati Aydın ve daha binlerce faili meçhulün ve Sivas yangınında katledilen Behçet Aysan ve diğer canların failleri olduğunu ifade ederek, bıraktıkları mücadele geleneğini sürdüreceğimizi vurguladı.
BASINA VE KAMUOYUNA
Bugün 14 yıl evvel aramızdan alınan mücadele arkadaşımızı anmak için buradayız.
14 yıl evvel 12 Nisanda Kırıkkale yakınlarında işkence edildikten sonra 3 kurşunla öldürülen mücadele arkadaşımızı anmaya onu unutmadığımızı ve unutmayacağımızı bir kez daha söylemeye geldik.
12 Nisan 1995 günü bulunan Ayşenur’u aslında 29 Ocakta katletmişlerdi. 76 gün ölüsünden bile korkan ölüm mangaları daha fazla katlanamadılar bu cinayete ve korkularına anlaşılan.
Ayşenur 1968 doğumluydu, 27 yaşında 5 yıllık eczacıydı ama O halkının acılarına ortak olmayı rahat bir yaşam tercih etti. İşte bu “büyük suç”undan dolayı karanlık güçlerin hedefi oldu.
Onun adı sendika ile anılır. Çünkü bir işçidir O. Yirmi dört saatini, geleceği, işçi sınıfının temiz sayfalarına çevirmek için çalışarak geçiren bir işçi.
Sağlık Sen’in kurucu başkanıydı.
Aynı zamanda tükenmeyen bir sabırla öğrenen ve öğretendi. Geleceğe nasıl yürüneceğini öğreten tarihe karşı sorumlu bir öğretmendi.
Onun adı bilinçle anılır. Çünkü sınıfını bilen, tanıyan, tarih ırmağının akışını değiştirmenin yollarını arayanlardandır. Berrak sınıf bilinciyle halkın yanında olmayı, gerektiğinde bir adım öne çıkmayı bilendir. Kendini halkın dışında tutmayan, halkın özgürlük mücadelesinden soyutlamayan; aksine halka yılmadan bilinç taşıyan, halkla kol kola giren, omuz omuza verendir.
Neydi katline sebep?
Aydınlığı mıydı, kendi bencil yaşamını sürmek yerine emekçi halkın saflarında yer alması mı, mücadeleciliği mi, örgütlenmeye olan inancı mıydı?
O tarihlerde gerçekleştirilen ve daha sonra bin operasyon yaptık diye övünülen cinayetleri herkes bilir. Ölüm mangalarının ölüm kustuğu bu karanlık dönemin failleri hala ne yazık ki gün ışığına çıkarılamamış, cinayetlerinin hesabını vermemişlerdir.
Aslında Ayşenur’un katillerini tanıyoruz. Onlar halkı her fırsatta kurşunlayanlar, gençleri hapislerde çürütmenin hesaplarını yapanlar, halkların bağımsızlığı için mücadele edenleri katledenlerdir. Yine gözaltında kayıpları, “hayata dönüş”leri, Maraşları, Sivasları yapanlardır. Dün Susurluk’ta bugün Ergenekon dalgalarında kıyıya vuranlar ve onların arkalarındakilerdir.
Ayşenur ŞİMŞEK bizim onur üyemiz ve 41 yaşında. Onu hep yaşatacağız, Tıpkı Necati AYDIN gibi, tıpkı Behçet AYSAN gibi.
Onur üyelerimiz onurumuz olmaya, uyuyanları uyandıracak çığlığımız ve yolumuzu aydınlatan ışığımız olmaya devam edecekler. 29 Ocak 2009
MERKEZ YÖNETİM KURULU