Sağlık Bakanlığı’na Bağlı Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarında Görevli Personele Döner Sermaye Geliri

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI’NA

(Duruşma ve Yürütme İstemlidir)

 DAVACI: Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası

 VEKİLİ: Av. Öztürk Türkdoğan

 DAVALI:

Sağlık Bakanlığı / ANKARA

Maliye Bakanlığı / ANKARA

 D. KONUSU: Sağlık Bakanlığı’na bağlı birinci basamak sağlık kuruluşlarında görevli personele döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılmasına dair yönergenin 4. maddesinin d, h, i, j, k, l, m, n, o, p, r, s, t, u, v ve y fıkralarının 5. maddesinin e fıkrasının 1. paragrafında geçen “3 ayı geçmemek” ibarelerinin, e fıkrasının 2. paragrafının ve 3. paragrafının, ı fıkrasının, i fıkrasının 2. paragrafının, j fıkrasının 1. paragrafında geçen “3 ayı geçmemek üzere” ibarelerinin, j fıkrasının 2. paragrafının, k fıkrasının, l fıkrasının 2. paragrafının, m fıkrasının, n fıkrasının, o fıkrasının, p fıkrasının, r fıkrasında geçen “mali yıl sonunu geçmemek üzere” ibarelerinin, s fıkrasının, t fıkrasında geçen “sayısının %1’ini geçmemek kaydıyla” ibarelerinin, 6. maddesinin j fıkrasının, 10. maddesinin, 11. maddesinin, 12. maddesinin, 13. maddesinin, 14. maddesinin, 15. maddesinin, 16, maddesinin, 17. maddesinin 2. paragrafının, 18. maddede geçen “6. ayın sonunu aşmamak şartı ile” ibarelerinin, ek 2’de yer alan hizmet alanı – kadro – unvan katsayıları tablosunun, ek 3’te yer alan formların, ek 4 formunun ve ek 5’te yer alan girişimsel işlemler puan formunun yürütülmesinin durdurularak iptal edilmesine ve yönergeye dayanak olan 2004 Mali Yılı Bütçe Kanununun 49. maddesinin k bendinin 2. paragrafının 2. cümlesi ile yönergenin 17. maddesinin 2. paragrafına dayanak olan 375 sayılı KHK’nın 1/A bendinin son paragrafının Anayasaya aykırı olması nedeni ile iptali için Anayasa Mahkemesine gönderilmesi istemidir.

 ÖĞRENME TARİHİ: 4 Şubat 2004

 AÇIKLAMALAR:

            Sağlık Bakanlığı’na bağlı 1. Basamak Sağlık Kuruluşlarında görevli personele döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılmasına dair yönerge Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak, 1 Ocak 2004 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yürürlüğe girmiştir. (Ek 1)  

            Yönergeye dayanak olan 2004 Yılı Mali Yılı Bütçe Kanununun 49. maddesinin k bendi gereğince;

            “04.01.1961 tarihli ve 209 sayılı kanunun  5. maddesinin 2. fıkrasından sonraki hükümleri aşağıdaki şekilde uygulanır.

            Personelin katkısı ile elde edilen döner sermaye gelirlerinden, 14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinin (A) bendine göre çalışanlardan döner sermaye biriminde görevli olan personel ile bu birimde 10.07.2003 tarihli ve 4924 sayılı kanun uyarınca sözleşmeli olarak istihdam eidlen sağlık personeline mesai içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabilir. Bu ödemenin oranı ile usul ve esasları; personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, serbest çalışıp çalışmaması ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşü üzerine Sağlık Bakanlığı’nca belirlenir. 

            Yukarıdaki fıkraya göre personelin katkısı ile elde edilen döner sermaye gelirlerinden personele 1 yılda yapılacak ek ödemenin tutarı, ilgili personelin 1 ayda alacağı aylık (ek gösterge dahil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı hariç) toplamının, pratisyen tabip ve diş tabiplerinden serbest çalışanlara %300’ünü, serbest çalışmayanlara %500’ünü, uzman tabip, tıpta uzmanlık tüzüğünde belirtilen dallarda bu tüzük hükümlerine göre uzman olanlar ve uzman diş tabiplerinden serbest çalışanlara %500’ünü, serbest çalışmayanlara %700’ünğü, serbest çalışmayan klinik şef ve şef yardımcılarına %800’ünü, işin ve hizmet,in özelliği dikkate alınarak yoğun bakım, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu, yanık, diyaliz, ameliyathane, kemik iliği nakil ünitesi ve acil servis gibi özellikli hizmetlerde çalışan sağlık personeli için (tabipler hariç) %2002ünü, diğer personele ise %150’sini geçemez. 10.07.2003 tarihli ve 4924 sayılı kanun uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edilen sağlık personeline yapılacak ek ödemenin tutarı ise, aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali sağlık personeli esas alınarak belirlenir ve bunlara yapılacak ek ödeme, hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemez.

            …

            Personelin katkısı ile elde edilen döner sermaye gelirlerinden, o birimde görevli personele yapılacak ek ödeme toplamı (ilgili birimi cari yıldaki), döner sermaye gelirinin %50’sini aşamaz.”  

Dava konusu ettiğimiz döner sermaye yönergesinin hazırlanışı ve felsefesi ile ilgili görüşlerimiz şunlardır:

Sağlık Bakanlığına bağlı tüm kurumlarda yaygınlaştırılan Döner Sermaye uygulaması, uygulanmaya başlandığı 1990 yılından bugüne kadar çalışanlar arasında huzursuzluk kaynağı olmuştur. Zamanında ödenmemesi, bazı durumlarda hiç ödenmemesi, adaletli dağılım yapılmaması, meslekler arasında ve mesleklerin kendi içindeki bireylerin çalışma barışını bozan bir sonuca götürmüştür. 2001 yılında, birinci basamak sağlık kurumlarında döner sermaye uygulamasına geçilmesi ile de koruyucu sağlık hizmetleri geri plana itilmiş, halkın ücretsiz sağlık hakkından yararlanma hakkı yok edilmiştir. 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun bu yönerge ile adeta unutulmuştur. 1. basamak sağlık kuruluşları 224 sayılı kanun ve bu kanuna göre çıkarılmış bulunan yönetmelik ve yönergelerle faaliyet yürütmesi  gerekirken, dava konusu yönerge ile adeta vatandaştan para tahsil eden ve sağlık personelini tahsildar duruma düşüren bir konuma getirmiştir.

2003 yılı ile birlikte pilot olarak başlatılan ve bu yıl tümüne yaygınlaştırılan hekim merkezli performans değerlendirilmesine dayanan döner sermaye uygulaması sağlık hizmetlerinin ekip hizmeti olarak verilmesi anlayışına da darbe vurmuştur.

Döner Sermaye uygulaması ile birlikte, sağlıkta özelleştirmenin adımları atılmış, vatandaşa verilmesi gereken sağlık hizmeti yerine, “müşteri”lere hizmet satılması anlayışı uygulanmak istenmiştir. Bu şekilde sağlık temel bir insan hakkı olmaktan çıkarılmış, kamu kuruluşlarında hasta – sağlık emekçisi arasına para kavramı girmiştir. Böylece sağlık hizmetini sunan sağlık emekçileri ile sağlık hizmetini alan halk karşı karşıya getirilmek istenmiş, sağlık emekçileri özelleştirilme uygulamasına ortak edilmek istenmiştir.

Zaman içerisinde hükümet politikaları ile sağlık emekçilerinin ücretleri bilinçli olarak düşük tutulmuş, döner sermayeden ek ödemeye muhtaç hale getirilmişlerdir.

Performans değerlendirmesi adı altında, insana hizmet verilen bir ortamda objektif olmayacak kriterler üzerinden döner sermaye payı ödenmesi farklı sorunları da beraberinde getirmiştir. Performans değerlendirme puanlarının başvuran hastanın maliyeti yada kuruma sağladığı gelir üzerinden belirlendiği bilinmektedir. Bu durumda hastanın başvuru sonrası iyilik hali önemini kaybetmiş, 1. basamak sağlık kurumlarının sorumlu olduğu koruyucu sağlık hizmetlerinin topluma kazandıracağı toplumsal fayda göz ardı edilmiştir.

Döner sermayedeki performans sisteminin çalışanlar üzerinde çeşitli şekilde baskı kurmanın aracı olarak kullanıldığını da bilmekteyiz. Dini inançları, siyasi görüşleri, etnik kökeni farklı olanlara, farklı sendikalara üye olanlara, kişisel çekişmelere kadar değişik durumlarda amirin inisiyatifini kullanabildiği görülmektedir. Ayrıca bu sistem cezalandırma amaçlı olarak da kullanılmaktadır. Çok sayıda istek dışı görevlendirme ve naklen atama yaşanmaktadır. Örneğin hastanelerin daha çok miktarda döner sermaye payı vermesi nedeni ile bütün sağlık personeli sağlık ocaklarından hastaneye gitmek istenmektedir. Sağlık bakanlığı personel istatistikleri incelendiğinde Türkiye genelinde sağlık ocakları personelinin standart kadronun %50’sinden daha az bir düzeyde çalıştığı görülecektir.

Hastanın kuruma sağladığı gelir üzerinden değerlendirme, hekim merkezli puanlama sistemini de beraberinde getirmiştir. Bu uygulama sonucunda sağlık emekçilerinin Döner Sermayeden aldığı pay oranında en alt – en üst rakamlar arasında uçurumlar olabilmektedir. Aynı ilde aynı işi yapan pratisyen tabipler arasında 10 kata kadar döner sermaye geliri uçurumu olabilmektedir.

Performans değerlendirmesine dayalı döner sermaye uygulamasında her çeşit cerrahi müdahalelere (girişimsel işlemler) fazla puan verilmesi, tıp etiği açısından tartışmalı sonuçlar doğurmaktadır.

Performansa  dayalı döner sermaye uygulamasında yıllık izin, mazeret izni ve hastalık izinlerinde ek ödeme ödenmemektedir.

Performans değerlendirmesinde, diş hekimleri aleyhine düşük puan uygulaması yapılmaktadır.

SSK – Sağlık Bakanlığı protokolü sonrası başvuru sayısı artmış olmasına karşın personel eksikliği giderilmediğinden çalışanların iş yükü daha artmıştır.

            Dava konusu yönergenin iptalini ve yürütülmesinin durdurulmasını istediğimiz maddeleri ile ilgili hukuka aykırılıklar:

            Yönergenin 4. maddesinin d, h, i, j, k, l, m, n, o, p, r, s, t, u, v, y fıkraları hukuka aykırıdır.

            Yönergenin 4. maddesinde tanımlamalar yapılmıştır. Tanımlamaların iptalini istediğimiz diğer maddelerle bağlantısı olduğundan, o maddelerde belirtilen hukuka aykırılık sebepleri göz önüne alınarak iptal edilmesi gerekmektedir.

            4. maddenin d fıkrasında yönergeye ekli 5 sayılı listede yer alan girişimsel işlemler tanımlanmıştır.

            4. maddenin h fıkrasında tabip muayene ve girişimsel işlemler puanı tanımlanmıştır.

            4. maddenin i fıkrasında idari bölge puanı tanımlanmıştır.  

            4. maddenin j fıkrasında koruyucu sağlık hizmetleri puanı tanımlanmıştır.

            4. maddenin k fıkrasında tabip performans puanı tanımlanmıştır.

            4. maddenin l fıkrasında sağlık kuruluşu performans puan ortalaması tanımlanmıştır.

4. maddenin m fıkrasında sağlık grup başkanlığı (ilçe) performans puan ortalaması tanımlanmıştır.

4. maddenin fıkrasında il performans puan ortalaması tanımlanmıştır.

4. maddenin o fıkrasında aktif çalışılan gün katsayısı tanımlanmıştır. Buna göre; o dönem içinde nöbet izinleri hariç yıllık izin, mazeret izni, sağlık kurulu veya tek tabip raporlarına istinaden kullanılan hastalık izinleri, ücretsiz izinler sebebi ile çalışılmayan günler eksik çalışılmış gün olarak kabul edilmektedir. Bu şekilde 2004 yılına kadar yürürlükte olan döner sermaye yönergelerine göre, yıllık izinlerde ödenen döner sermayenin artık ödenmeyeceği noktasına gelinmiştir. Dayanak yasada herhangi bir düzenleme yer almamasına rağmen sağlık personelinin kanuni hakkı olan yıllık izin, mazeret izni ve hastalık izinlerinde döner sermayenin kesilmesi açıkça hukuka aykırıdır.

4. maddenin h fıkrasında sağlık kuruluşu düzeltilmiş tabip sayısı tanımlanmıştır.

4. maddenin r fıkrasında serbest meslek katsayısı tanımlanmıştır.

4. maddenin s fıkrasında hizmet alanı – kadro – unvan katsayısı tanımlanmıştır.

4. maddenin t fıkrasında net performans puanı tanımlanmıştır.

4. maddenin u fıkrasında il toplam puanı tanımlanmıştır.

4. maddenin v fıkrasında dönem ek ödeme katsayısı tanımlanmıştır.

4. maddenin y fıkrasında tavan ek ödeme tutarı tanımlanmıştır.

Yönergenin 5. maddesinin e fıkrasının 1. paragrafında geçen “3 ayı geçmemek” ibarelerinin, e fıkrasının 2. ve 3. paragraflarının, ı fıkrasının, i fıkrasının 2. paragrafının, j fıkrasının 1. paragrafında geçen “3 ayı geçmemek üzere” ibarelerinin, j fıkrasının 2. paragrafının, k fıkrasının, l fıkrasının 2. paragrafının, m fıkrasının, n fıkrasının, o fıkrasının, p fıkrasının, r fıkrasında geçen “mali yıl sonunu geçmemek üzere” ibarelerinin, s fıkrasının, t fıkrasında geçen “sayısının %1’ini geçmemek kaydı ile” ibareleri hukuka aykırıdır.

5. maddenin e fıkrasının 1. paragrafında döner sermayesi bulunmayan kurum ve kuruluşlarda geçici veya resen görevlendirilen personelin 1 yıl içinde toplam 3 ayı geçmemek kaydı ile asıl kadrosunun bulunduğu kuruluşun  ek ödemesinden faydalanacağı belirtilmektedir.  Bilindiği gibi 5442 sayılı kanunun C bendine göre il valileri il içerisinde naklen atama yapabilecekleri gibi görevlendirme de yapmaktadırlar. Görevlendirmeler gönüllülük temelinde olsa bile, döner sermaye ödenmesinin 3 ay ile sınırlandırılması bu alanda sorunlar yaratmakta, gönüllülük temelinde görevlendirilmeyi engellemektedir. Ayrıca uzun süreli görevlendirmelerde de personel mağdur edilmektedir. Görevlendirilen personel görevlendirildiği kurumda sağlık hizmeti ürettiğinden kendisine döner sermaye verilmesine devam edilmesi gerekmektedir.

5. maddenin e fıkrasının 2 ve 3. paragrafları hukuka aykırıdır. 2. paragrafta net performans puanı tanımlanmış, 3. paragrafta ise hizmet içi eğitime katılan personel ile ilgili olarak bu puanla bağlantılı bir hesaplama sistemi getirilmiştir.

5. maddenin ı fıkrasında makam temsil ve görev tazminatlarının yanı sıra taban aylığı, kıdem aylığı, vekalet aylığı, ikinci görev aylığı ve özelleştirilen kuruluşlardan nakledilen personele ödenen fark tazminatı ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı personeline ödenen ek ödemenin döner sermayeden yapılacak ek ödeme matrahına dahil edilmeyeceği belirtilmektedir. Döner sermaye matrahına taban aylığı, kıdem aylığı, vekalet aylığı, ikinci görev aylığı ve fark tazminatının dahil edilmemesi hukuka aykırıdır. Bu unsurlar maaşın temel unsurlarıdır. Taban aylığı ile vekalet aylığının matraha dahil edilmemesinin nedeni 375 sayılı KHK’nın 1/A bendinin son paragrafıdır. Bu nedenle, bir kamu görevlisinin maaşının en temel unsuru ve ayrılmaz bütünü olan taban aylık ile vekalet aylığının matraha dahil edilmemesinin nedeni olan 375 sayılı KHK’nın 1/A bendini son paragrafının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmalıdır. Bununla ilgili Anayasaya aykırılık sebepleri aşağıda belirtilecektir.

5. maddenin i fıkrasının 2. paragrafında olağanüstü hallerde görevlendirilen personele verilecek net performans puanı ile ilgili tanımlama yapılmıştır.

5. maddenin j fıkrasının 1. paragrafında yeni açılan kurum veya kuruluşlarda, kurum veya kuruluşun hizmete açıldığı tarihten itibaren 6 ay içerisinde görevlendirilen personele bu dönem içinde kalmak kaydı ile 3 ayı geçmemek üzere döner sermaye verileceği belirtilmektedir. Yukarıda geçici görevlendirme ile ilgili belirtmiş olduğumuz hususlar burada da geçerlidir. Yeni açılan kuruluşun ilk 6 ayda hizmet sunabilmesi ve döner sermaye birimini kurabilmesi için buraya görevlendirilen personelin bu 6 aylık süre boyunca döner sermaye alabilmesi gerekmektedir.

5. maddenin j fıkrasının 2. paragrafında bu şekilde görevlendirilen personele verilecek net performans puanı tanımlanmıştır.

5. maddenin k fıkrasına göre özelleştirme kapsamındaki kurum ve kuruluşlardan naklen tayin edilen personele 4046 sayılı kanunun 22. maddesine göre ödenen fark tazminatının ek ödeme tutarına dahil edilmesi hukuka aykırıdır. Bu şekilde bu personelin kazanılmış hakkı, kazanılmış hak kabul edilmeyen döner sermaye geliri ile gasp edilmektedir. Bu personel aleyhine haksız bir düzenleme yapılmıştır.

5. maddenin l fıkrasının 2. paragrafında, ihtiyaç sebebi ile kuruluşlardan saymanlıklara görevlendirilen personele verilecek net performans puanı tanımlanmıştır.

5. maddenin m fıkrasında; geçici görevlendirilen personelle ilgili net performans puanına göre değerlendirme yapılacağı belirlenmiştir.

5. maddenin n fıkrasında; tabip ve diş tabiplerinin idari görevleri nedeni ile verilecek net performans puanı belirtilmiştir.

5. maddenin o fıkrasında; yönergeye ekli 4  sayılı yeşil karne formu ile ilgili düzenleme yer almıştır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu tür işlemler nedeni ile performans puanının belirlenmesi bir bütün olarak incelendiğinde hukuka aykırıdır.

5. maddenin p fıkrasında; tabibi bulunmayan 1. basamak sağlık kuruluşlarındaki personelin net performans puanlarının ilçe performans puan ortalamasına göre belirleneceği, sağlık evlerinde görevli ebenin net performans puanının bağlı olduğu sağlık kuruluşu performans puan ortalamasına göre belirleneceği ifade edilmektedir. Yönergenin bu maddesi döner sermaye yönergesinin hekim merkezli olduğunu kanıtlamaktadır. Diğer personelin hizmete katkısını ve yapmış olduğu hizmeti dikkate almamaktadır.

5. maddenin r fıkrasında ek ödemenin aylık olarak yapılacağı, döner sermaye komisyonunca ödeme yapılmamasına karar verilen ayların puanlarının mali yıl sonunu geçmemek üzere ödeme yapılacak aya devredileceği belirtilmektedir. Bu şekilde personelin hak ettiği döner sermaye gelirinin mali yılla sınırlı tutularak, bir hak mahrumiyetine neden olunması sağlanmıştır. Örneğin  Kasım ayında döner sermaye dağıtılmamışsa, bu aya tekabül eden gelirin Aralık ayında dağıtılmaması halinde Ocak ayında para olsa bile dağıtım yapılamayacaktır.

5. maddenin s fıkrasında il merkezinde merkez ilçe sağlık grup başkanlığı kurulmamış olsa dahi merkez ilçe sağlık grup başkanlığı puanlarının hesaplanacağı belirtilmiştir. Yönergenin öngördüğü performans sistemi ile ilgili genel hukuka aykırılık gerekçelerimiz bu fıkra için de geçerlidir. 

5. maddenin t fıkrasında belirli özellikle gösteren ve belirli risklere tabi çalışan 1. basamak sağlık kuruluşlarındaki personelin sayısının %1’ini geçmemek kaydı ile il performans puan ortalamasının %20’sine kadar ek puan alabileceği belirtilmektedir. Burada sayının %1 ile sınırlı tutulması ve il performans puan ortalamasının baz alınması hukuka aykırıdır.        

Yönergenin 6. maddesinin j fıkrasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından o kurum için yetki verilen en çok üyeye sahip sağlık ve sosyal hizmet iş kolu sendika temsilcisinin yetkili olarak il döner sermaye komisyonunda yer alacağı belirtilmektedir. Buradaki düzenleme 4688 sayılı kanunun amacına aykırıdır. Sağlık Bakanlığı 2. ve 3. basamak sağlık kurumları döner sermaye yönergesinde belirtildiği gibi hastane döner sermaye komisyonunda o hastanede en çok üyesi olan sendika temsilcisi katılmakta iken, dava konusu ettiğimiz yönergenin bu fıkrasında yetkili sendikanın il bazında en çok üyesi olan sendika değil de, kurum bazında yetkili sendikanın baz alınması hukuka aykırıdır. Kurumdan kast edilen Sağlık Bakanlığıdır.  Sağlık Bakanlığı bünyesinde örgütlü 5 tane sağlık ve sosyal hizmet sendikası ulunmaktadır. Bu sendikalardan bir çoğu bir çok ilde yetkili olmadığı halde Türkiye çapında yetkisine dayanarak üyesi az olan ilde bile komisyona katılabilmektedir. Örneğin Hakkari’de en çok üyesi olan sendika müvekkilim SES sendikasıdır. Çalışma Bakanlığı verilerine göre Türkiye çağında yetkili sendika Türk Sağlık Sen’dir. Türk Sağlık Sen’in Hakkari’de birkaç üyesine karşılık müvekkil sendikanın 450 civarında üyesi vardır. Bu yönerge ile o ildeki çoğunluk sendika temsilcisi komisyona katılamamaktadır. Bu durum hukuka aykırıdır.

Yönergenin 10. maddesinde sağlık kuruluşu düzeltilmiş tabip sayısı açıklanmıştır. Buna göre; tabiplerin fiilen çalıştıkları günler hesaplanarak tek bir katsayıya ulaşılmıştır. Bu şekilde tabip merkezli performansa  dayalı bir sistem öngörüldüğünden iptali gerekmektedir.

Yönergenin 11. maddesinde idari bölge puanı düzenlenmiştir. İdari bölge puanının belirlenmesinde sağlık kuruluşlarının ulaşım şartları göz önüne alınmıştır. Ulaşım şartlarının yanı sıra bölgenin sosyo ekonomik yapısı, personelin standart kadroya göre sayısı gibi diğer kriterlerin de göz önüne alınarak bir belirleme yapılması ve en önemlisi de sağlık kuruluşunun sunduğu hizmetin niteliğinin ölçülmesi gerekirken, bunlar yapılmayıp taşrada bulunan kuruluşlara ilave puan vermek amacı ile hazırlanmış olduğundan hukuka aykırıdır.

Yönergenin 12. maddesinde koruyucu sağlık hizmetler puanı düzenlenmiştir. Burada bebek izlem sayısı, gebe izlem sayısı, aşılama yüzdesi, tarama testleri numune alma yüzdesi ve modern aile planlaması yöntemi kullanma yüzdesi baz alınmıştır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin bu hizmetlerle sınırlandırılması 224 sayılı yasa ve ilgili yönetmelik ve yönergeye aykırıdır. Bilindiği gibi halk sağlığı eğitimi, çevre sağlık hizmetleri ve okul aşılamaları koruyucu sağlık hizmetinin ayrılmak bir parçasıdır. Bunlar dikkate alınmamıştır. İkinci olarak da verilen puan bir önceki yıldan daha çok iş yapılması şartına bağlanmıştır. Koruyucu sağlık hizmetleri puanının bu mantıkla belirlenmesi personeli belirtilen yüzdelere ulaşmak için hayali istatistik yapmaya teşvik etmektedir. Bilindiği gibi sağlık ocağı çalışmaları aylık formalarla sağlık müdürlüğüne bildirilmektedir. Öngörülen sistem Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık ocakları istatistiklerinin tümünün % 100 çıkması ihtimalini doğuracaktır. Bu şekilde Türkiye’nin koruyucu sağlık hizmetleri ile ilgili gerçek istatistikleri öğrenilemeyecektir.

Yönergenin 13. maddesinde sağlık kuruluşu performans puan ortalamasının hesaplanması gösterilmiştir.

Yönergenin 14. maddesinde il performans puan ve sağlık grup başkanlığı (ilçe) performans puan ortalamasının hesaplanması belirtilmiştir.

Yönergenin 15. maddesinde net performans puanlarının tabip ve tabip dışı personelle ilgili hesaplanması gösterilmiştir.

Yönergenin 16. maddesinde ödenecek net ek ödeme tutarının net performans puanının dönem ek ödeme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan gelir vergisi ve damga vergisi kesilmesi sonucu bulunacağı belirtilmektedir.

Yönergenin 17. maddesinin 2. paragrafında makam, temsil ve görev tazminatlarının yanı sıra taban aylığı, kıdem aylığı, vekalet aylığı, ikinci görev aylığının ve fark tazminatının matraha dahil edilmeyeceği belirtilmektedir. Bununla ilgili hukuka aykırılık sebeplerini yukarıda belirtmiştik.

Yönergenin 18. maddesinde ek ödeme zamanı belirtilmiş olup, ancak döner sermaye gelirlerini tahsilatında gecikme olması halinde ilgili ödeme dönemini takip eden 6. ayın sonunu aşmamak kaydı ile tahsilat yapıldığı zaman ödeme yapılabileceği belirtilmektedir. Tahsilatların gecikmesinde tahsilat yapıldığı zaman ödeme süresinin 6 ayla sınırlı tutulması çeşitli su istimallere neden olabilmekte  ve personelin hak kaybına uğramasına yol açmaktadır.

Yönergeye ekli ek 2’de belirtilen hizmet alanı – kadro – unvan katsayıları sağlık hizmeti üretenlerin aleyhine olup, idari görevde bulunanların lehine düzenlenmiştir. Ayrıca görev ve öğrenim süreleri gözetilmeden farklı katsayılar belirlenmiştir. Bu nedenle hukuka aykırıdır.

Yönergeye ekli ek 3’de yer alan formlardan olan sağlık müdürlüğü döner sermaye sağlık kuruluşu formu, sağlık ocağı muayene ve girişimsel işlemler formu (tabip ve diş hekimleri için ayrı ayrı), sağlık belirli hizmetleri puanlandırdığından objektif olmadığından ve diş hekimi aleyhine düzenleme içerdiğinden ve tabi ki performansa dayalı sistemin özünü oluşturduğundan hukuka aykırıdır.

Yönergeye ekli ek 4’te yer alan yeşil karne işlem formu da benzer gerekçelerle hukuka aykırıdır.

Yönergenin 1. maddesindeki amaç incelendiğinde, Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kuruluşlarında çalışan personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, serbest çalışıp çalışmaması, kuruluşlarda yapılan muayene, girişimsel işlemler ile özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak sağlık kuruluşlarında sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun teşvik edilmesinin sağlanması amacı ile döner sermaye verildiği görülecektir.

Yönergenin amacı ile hazırlanan sistem birbiri ile çelişmektedir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi sistem hekim merkezlidir. Diğer personel göz ardı edilmiştir. İkinci olarak sistem vatandaşın sağlık kuruluşunda yaptırdığı muayene ve tetkiklerin sayısı üzerine kurulmuştur. Sistem hizmeti veren sağlık personeli ile hizmeti alan vatandaşın memnuniyeti üzerine kurulmamıştır. Bu sistemle aynı işi yapan aynı kadrodaki personel çok farklı döner sermayeden ücret alabilmekte ve böylece çalışma barışı bozulmaktadır. Dolayısıyla kaliteli ve verimli hizmet sunumu teşvik edilmemektedir. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında koruyucu sağlık hizmetleri ihmal edilmekte, personel daha çok ek ödeme alabilmek için tedavi edici hizmetlerle görevlendirilmektedir.

 ANAYASAYA AYKIRILIK SEBEPLERİ:

            5027 sayılı 2004 mali yılı bütçe kanununun 49. maddesinin k bendinin 2. paragrafının 2. cümlesi Anayasanın 2, 5, 55, 56, 128 ve 161. maddelerine aykırıdır.

            Yönergenin 17. maddesinin 2. paragrafına dayanak olan 375 sayılı KHK’nın 1/A bendinin son paragrafı Anayasanın yukarıda belirtilen maddelerine aykırıdır.

            Anayasanın 152. maddesine göre, Anayasaya aykırılık iddiamızın değerlendirilerek bir karar verilmesi ve iptali için Anayasa Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.

 YÜRÜTMEYİ DURDURMA NEDENLERİ: 2577 sayılı kanunun 27. maddesindeki şartlar gerçekleştiğinden dava konusu ettiğimiz yönergenin iptalini istediğimiz hükümlerinin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir.

 HUKUKSAL SEBELER: Anayasa, Danıştay Kanunu, 224 sayılı yasa, 2004 Mali Yılı Bütçe Kanunu ve diğer yasal mevzuat.

 DELİLLER: Ekteki yönerge ve diğer yasal deliller.

 İSTEM SONUCU: Duruşma isteğimiz kabul edilerek,  Sağlık Bakanlığı’na bağlı birinci basamak sağlık kuruluşlarında görevli personele döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılmasına dair yönergenin 4. maddesinin d, h, i, j, k, l, m, n, o, p, r, s, t, u, v ve y fıkralarının 5. maddesinin e fıkrasının 1. paragrafında geçen “3 ayı geçmemek” ibarelerinin, e fıkrasının 2. paragrafının ve 3. paragrafının, ı fıkrasının, i fıkrasının 2. paragrafının, j fıkrasının 1. paragrafında geçen “3 ayı geçmemek üzere” ibarelerinin, j fıkrasının 2. paragrafının, k fıkrasının, l fıkrasının 2. paragrafının, m fıkrasının, n fıkrasının, o fıkrasının, p fıkrasının, r fıkrasında geçen “mali yıl sonunu geçmemek üzere” ibarelerinin, s fıkrasının, t fıkrasında geçen “sayısının %1’ini geçmemek kaydıyla” ibarelerinin, 6. maddesinin j fıkrasının, 10. maddesinin, 11. maddesinin, 12. maddesinin, 13. maddesinin, 14. maddesinin, 15. maddesinin, 16, maddesinin, 17. maddesinin 2. paragrafının, 18. maddede geçen “6. ayın sonunu aşmamak şartı ile” ibarelerinin, ek 2’de yer alan hizmet alanı – kadro – unvan katsayıları tablosunun, ek 3’te yer alan formların, ek 4 formunun ve ek 5’te yer alan girişimsel işlemler puan formunun yürütülmesinin durdurularak iptal edilmesine ve yönergeye dayanak olan 2004 Mali Yılı Bütçe Kanununun 49. maddesinin k bendinin 2. paragrafının 2. cümlesi ile yönergenin 17. maddesinin 2. paragrafına dayanak olan 375 sayılı KHK’nın 1/A bendinin son paragrafının Anayasaya aykırı olması nedeni ile iptali için Anayasa Mahkemesine gönderilmesine, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalı idareler üzerine bırakılmasına karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim. 05.04.2004

Av. Öztürk Türkdoğan

Ek: Onanmış Vekaletname

Yönerge

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]