altKESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin oluşturduğu 1 Mayıs 2015 Komitesi ve 1 Mayıs çağrıcıları  İstanbul Taksim’de bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptı ve herkesi İstanbul 1 Mayıs meydanına çağırdı. 25 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirilen ortak basın açıklaması öncesinde İstiklal Caddesinde bir yürüyüş düzenlendi ve 1 Mayıs marşı söylendi. Basın açıklamasını DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu okudu. Metnin tamamı aşağıdadır.

HAYDİ TAKSİM 1 MAYIS ALANINA!

1 Mayıs 2015’e sayılı günler kaldı. İnsanca çalışmak ve insanca yaşamak isteyen milyonlar olarak, demokrasi, özgürlük, eşitlik ve barış özlemlerini Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mayıs alanlarında haykıracağız. Ülkenin dört bir yanında kutlanacak 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma gününde milyonların kalbi, İstanbul Taksim 1 Mayıs alanında atacak.

Çünkü burada işçi sınıfının tarihine, değerlerine, hakkına, hukukuna, 1977’deki kontrgerilla katliamında ve iş cinayetlerinde yitirdiğimiz kardeşlerimize saygı göstermeyen bir iktidarın yasa dışı bir dayatması ile karşı karşıyayız.

Tüm haklılığımıza, meşruluğumuza, ulusal ve uluslararası mahkeme kararlarına rağmen 1 Mayıs meydanımız bir kez daha yasaklanmak isteniyor. Geçtiğimiz yıllarda, 2013 ve 2014’te, 1 Mayıs ile ilgili AİHM kararına uymayanlar, şimdi de iç hukukta alınan mahkeme kararlarını yok sayıyor. Hükümet kendi yaptığı 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na uymuyor. 1 Mayıs ile ilgili açılan her davada kaybediyorlar, her mahkemede iddiaları çürüyor ama ülkeyi yönetenler suç işlemekte ısrar ediyor.

Defalarca tekrar ettik, yine söylüyoruz: 1 Mayıs meydanında 1 Mayıs kutlama isteğimiz basitçe teknik bir tercih değildir. İktidarın hukuku ayaklar altına alarak hayata geçirdiği yasakçı tavrı da teknik mesele ve ya güvenlik meselesi değildir.

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, bu yağma, talan ve ölüm düzenin gayri meşruluğunun ilanıdır…

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, taşeron işçilerin “kadro” kazandığı mahkeme kararlarını uygulamama hukuksuzluğunun, bir seçim öncesinde daha işçinin umudunu sömürme tutumunun devamıdır.

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, Anayasal grev hakkını patronların talebiyle bir gecede gasp etmektir.

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, yasaları ayaklar altına alarak sendikalı işçiyi kapının önüne koyan patronu kollamak, işbirlikçi/yandaş sendikaya geçmeyen emekçiyi cezalandırmaktır.

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, halkı ve mahkeme kararlarını hiçe sayarak zeytinleri sökmek, dereleri kelepçelemektir.

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, kadın cinayetlerinde, nefret cinayetlerinde katillere verilen “iyi hal” indirimidir.

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, iktidara geldiğinde 3 olan dolar milyarderi sayısını 43’e çıkarırken iş cinayetlerinin kat be kat artmasıdır! İş cinayetlerinde sorumluluğu olan işverenlerin mahkemelerde aklanması, gerçek sorumluların yargılanmamasıdır.

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, Soma’da ölen işçilerin yakınlarına atılan tekmedir, Ermenek’te göçük bölgesine lüks ciplerle giderken yeri göğü polis ordusuyla doldurmaktır.

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, “ayaklar baş olursa kıyamet kopar” şiarını benimseyen saray, saltanat, servet sahiplerinin yoksulluğa mahkum ettiği milyonlarca işçiden emekçiden korkusudur!

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, başta Kürt sorunu olmak üzere ülkenin tüm sorunlarını, şiddetle, baskıyla daha da derinleştiren iktidarın son oyunudur.

1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, 1 Mayıs 1977’de canlarımızı alan kontrgerillanın aklanmasıdır, kontrgerilla geleneğini sürdürmektir. 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak Roboski’de dökülen kan, seçimlerin hemen öncesinde Ağrı’da kurulan iktidar tezgahıdır!

Ve iktidara sesleniyoruz: Mahkeme kararlarına uymayarak bu ülkeyi yönetemezsiniz. Ülkeyi ateşe atarak saraylarınızı, saltanatınızı koruyamazsınız. Unutmayın ki körükle gittiğiniz her ateş sizi de yakar.

Ve bugün burada bir kez daha ilan ediyoruz: Taksim’deki bu bariyerler, bu TOMA’lar yasadışıdır.

Buradan tüm İstanbul halkına bir suç duyurusunda bulunmak istiyoruz. 1 Mayıs günü yolların kesilmesi, toplu ulaşım araçlarının iptali, tüm kentin gaza boğulması gibi nedenlerle yaşanacak olası mağduriyetlerin sorumlusu mahkeme kararlarını hiçe sayan, her sene aynı suçu işlemekte ısrar edenlerdir.

Bu suça karşı çıkalım. Nice mücadeleler sonucu resmi tatil ilan edilen bir günü, silahlı adamların gölgesinde ev hapsinde geçirmeyi kabul etmeyelim. Evlerimizden sokağa çıkalım, mutlaka ama mutlaka Taksim’e doğru yola çıkalım. Engellendiğimiz her yerde tepkimizi gösterelim. 1 Mayıs günü, ellerimizde çiçekler, dilimizde türküler, işçilerle, emekçilerle, arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluşmaya çıkalım.

Gelin tüm meşruluğumuzla, kitleselliğimizle, kararlılığımızla bu gayrimeşru zorbalığın karanlığına karşı ışık olalım: 1 Mayıs’ta hep beraber baharı yaşayalım ve yaşatalım.

Haydi 1 Mayıs’a! Haydi Taksim 1 Mayıs alanına!

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×