Mayıs 2014 tarihinden sonra Türkiye’ye sığınan Iraklı mültecilerin sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan sıkıntıları kaygıyla izlemekteyiz.
Sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan sıkıntılar, Mayıs 2014 tarihinden sonra bireysel veya toplu olarak Türkiye’ye Irak’tan gelen mültecilerin hukuki statüsüne dair bir netlik olmamasından kaynaklanmaktadır. Bir yandan söz konusu Irak uyrukluların bireysel uluslararası koruma başvuruları alınmamakta, öte yandan bu kişiler -haklarında Geçici Koruma Yönetmeliği Madde 9 (1) uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilen bir geçici koruma kararı olmadığı için- geçici koruma altında sayılmamaktadırlar.
Söz konusu on binlerce mülteci ne bireysel uluslararası koruma başvuru sahipleri gibi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılmaktadırlar, ne de geçici koruma altındaki Suriye’den gelen mülteciler gibi hastane giderleri AFAD tarafından karşılanmaktadır. Basına da yansıyan ve 81 il valiliğine gönderilen 11.12.2014 tarihli ve 59259163-951.04.05/27114 sayılı AFAD yazısında da “geçici koruma altında bulunan Suriyeliler dışındaki sığınmacılar, geçici koruma altına alınmadığından yalnız acil servislerden sunulan acil sağlık hizmetlerinden yararlanabilecektir” denilerek bu durum AFAD Başkanlığı tarafından da teyit edilmektedir.
Bilindiği gibi acil sağlık hizmetleri sadece ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri beklenmeyen durumlarda oluşan sağlık sorunlarında sakatlık ya da ölümden korunması amacıyla hastanın, acil serviste görevli sağlık personeli tarafından tıbbi araç ve gereç desteği ile değerlendirilmesi, tanısının konulması, tıbbi müdahale ve stabilizasyon sağlanana kadar tedavisinin yapılması için sunulan acil sağlık hizmetlerini kapsamaktadır. Acil müdahale dışında gereken tedaviler acil sağlık hizmeti kapsamına girmemektedir.
Şu anki uygulama, Mayıs 2014’den itibaren Irak’tan Türkiye’ye sığınan mültecilerin acil hizmetler dışında bir sağlık hizmeti almalarını engellemektedir. Hatta kimi zaman acil durumlarda dahi sağlık hizmetine ihtiyaç duyanların da bu hizmetlere erişimi engellenmektedir. Maddi durumu elvermediği için hastane masraflarını ödeyebilecek durumda olmayan pek çok Irak’tan gelen mülteci arasında özellikle ciddi sağlık sorunları olanlar bu uygulamadan büyük zarar görmektedir. Zarar görenler arasında gerek ağır ve acilen tedavi edilmesi gereken kronik hastalığı olan, gerekse basit müdahaleler ile etkisi kolayca giderilebilecek rahatsızlıkları olan çocuk, kadın, yaşlı ve engelliler de dâhil Mayıs 2014 sonrası Türkiye’ye sığınan tüm Irak’tan gelen mülteciler bulunmaktadır.
Ülkeye geliş tarihlerine, bireysel veya toplu gelip gelmediklerine bakılmaksızın söz konusu Irak’tan gelen mültecilerin yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesini ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu gereği uluslararası koruma başvurularının kayıt altına alınarak hizmetlere ücretsiz erişimlerinin ivedilikle sağlanmasını talep ederiz.
Saygılarımızla,
HALKLARIN KÖPRÜSÜ DERNEĞİ |
HAYATA DESTEK DERNEĞİ |
HELSİNKİ YURTTAŞLAR DERNEĞİ |
İLTİCA VE GÖÇ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ |
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ |
İNSAN HAKLARI ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ |
İNSAN HAKLARI GÜNDEMİ DERNEĞİ |
İNSAN KAYNAĞINI GELİŞTİRME VAKFI |
İZMİR SAĞLIK VE HASTA HAKLARI DERNEĞİ |
KAOS-GL |
MÜLTECİLERLE DAYANIŞMA DERNEĞİ |
MÜLTECİ DESTEK MERKEZİ DERNEĞİ |
ROJAVA DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ |
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI |
SIĞINMACILAR VE GÖÇMENLERLE DAYANIŞMA DERNEĞİ |
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI |
|
ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ TÜRKİYE ŞUBESİ |
ULUSLARARASI MÜLTECİ HAKLARI DERNEĞİ |
|