Gün geçmiyor ki, ülkenin dört bir yanından iş kazaları, işçi, emekçi ölüm haberleri gelmesin…
Şekli nasıl olursa olsun, her gün yeni bir iş cinayeti haberi duymakta ya da yaşamaktayız. Çalışma hayatında hiçbir yaşam garantisi ve güvencesi olmayan, evine ekmek götürmek için insanların bu yaşadıkları kader midir? Yoksa güvencesiz çalıştırma, emekçileri düşük ücretle daha uzun saatlerde esnek, kuralsız çalıştırmanın, maliyeti düşürerek daha fazla kar elde etme sisteminin sonucu mudur?
Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi/taşeronlaştırılması sonucunda birçok alanda iş cinayetlerinin arttığını görmekteyiz. Maden, Enerji, İnşaat, Sağlık iş kolları bu cinayetlerin yaşandığı iş kollarının başında yer almaktadır.
Sağlık alanında ise “sağlık dönüşüm” adı altında yürütülen “sağlıkta yıkım” programı ile sağlık hizmetleri özelleştirildi, parçalandı ve hizmet alımı (taşeron uygulamaları) yaygınlaştırıldı. Hastaneler büyük şirketlere dönüştürülürken, sağlık hizmeti sunumu başta taşeron çalıştırma ile ekip işi olmaktan çıkartılarak çalışma barışının bozulmasına neden oldu.
Bugün içinde yaşadığımız bu sağlık sistemi biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için adeta hastalık ve ölüm saçmaktadır.
Bu iş cinayetlerinin son örneği, Erzurum Yakutiye Araştırma Hastanesi laboratuar bölümünde taşeron şirkete bağlı olarak çalışan 35 yaşındaki (elinde egzama olduğu ifade edilen) Recep Tepe, KKKA virüsü taşıyan bir hastanın kanı ile çalışırken hastalığı kapmış ve maalesef hayatını kaybetmiştir.
Hasta Oltu Devlet Hastanesinden KKKA şüphesi ile Erzurum`a sevk ediliyor. Fakat sevk sürecinde ve sonrasında herhangi bir tedbirin alınmaması, gerekli prosedürlerin işletilmemesinden kaynaklı sağlık emekçisi bir çok arkadaşımız risk altında kalmış ve bu ihmal zincirinin bir sonucu olarak Recep Tepe hayatını kaybetmiştir. Bu durumun açığa çıkması sonucunda 6 sağlık çalışanı ve Recep Tepe’nin 7 aylık hamile olan eşi karantinaya alınmış daha sonra yapılan tedavilerinin ardından taburcu edilmişlerdir.
Ciddi ihmallerin ve tedbirsizliklerin sonucu gerçekleşen bu ölüm kesinlikle normal ve doğal kabul edilemez.
Bu iş cinayetlerinin sorumlusu sağlıkta yıkımın mimarı AKP iktidarıdır.
Gerekli tedbirleri almayan Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü ve Hastane Yönetimi hakkında soruşturma başlatılması için,
Sağlığın piyasalaştırılması, sağlık çalışanlarının iş güvencesinden yoksun esnek ve kuralsız çalıştırılmasına son verilmesi için,
Herkese ücretsiz, eşit, nitelikli, ulaşılabilir ve anadilinde sağlık hakkı için mücadele edeceğimizi,
kamuoyuna saygı ile duyururuz. 23.05.2014
MERKEZ YÖNETİM KURULU