Sosyal Güvenlik Kurumu’nun anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarında resmi ve dini bayramlar ile pazar günlerinde acil hastalar, kanser ve diyaliz tedavileri dışında poliklinik hizmetleri için provizyon vermeme kararı hakkında çıkan haberler ve yapılan spekülasyonlarla ilgili olarak yurttaşları ve kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur.
Öncelikle bu haberlerin çoğunun belli bir amacı olduğu, bazılarının ise konu hakkında bilgi eksikliğinden kaynaklandığı görülmektedir.
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlığın ticarileştirilmesi sonucu Özel hastane sayısında bir patlama olduğu bir gerçektir. Bu “dönüşüm” programı ile de Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aracılığı ile bütçeden, ilave ücretlerle de hastaların cebinden parasal kaynak aktarıldığı da bilinmektedir. Özel Hastanelerin birer yatırım ve kar amaçlı işletme olarak 7 gün 24 saat ve 365 gün tam kapasite ile çalıştırılmasının sağlık üzerinden daha fazla “kar” elde etme çabası için yapıldığını biliyoruz, yaşıyoruz. Bu şekilde 7/24 ve ylıda365 gün verilen hizmetin, sağlık emekçilerine ağır bir yük getirmekte; gece-gündüz, Pazar-bayram tatili, resmi tatil günü ayırımı olmaksızın hizmet vermek zorunda bırakmaktadır. Böylesine yoğun bir mesai ile hizmet verilmesinin, verilen hizmetin niteliğinin tartışılır olması bir yana; çalışanlar; hekiminden hemşiresine, ebesi ve sağlık teknisyenine kadar tüm sağlık çalışanlarını olumsuz etkilemektedir.
Poliklinik hizmeti normal mesai saatlerinde verilen bir hizmettir. Sürekliliği olan bir sağlık hizmeti değildir, 7/24 saat verildiği, resmi ve dini tatillerde de bunun sürdürüldüğü hiçbir Üniversite ya da kamu hastanesi yoktur. Sağlığın ticarileştirilmesi, SGK’nın hizmet alması sürecinin başlamasından önce de özel hasta ne de yoktur. Evrensel Tıp ve Sağlık Hizmeti kuralları çerçevesi içinde değerlendirildiğinde böyle bir ülke de yoktur. Sürekliliği olan sağlık hizmeti ACİL sağlık hizmetleri, DİYALİZ, YATAN HASTALARIN tedavileri, KANSER hastalarının tedavileridir. Sözü edilen, üzerinden spekülatif değerlendirmeler yapılarak sağlık emekçilerinin karalanmaya çalışıldığı SGK GENELGESİ de bu şekildedir ve yalnızca rutin poliklinik hizmetleri için provizyon verilmemesi, ACİL hastalar, DİYALİZ hastalarını, YATAN hastaları, KANSER hastalarını kapsamamaktadır. Yalnızca sürekli poliklinik yapılması nedeniyle sağlık çalışanlarına yüklenen yükü azaltmayı, verilecek hizmetin niteliğinin de artmasını amaçlamaktadır. Bu nedenle yurttaşların hizmet almasının kesintiye uğraması diye bir uygulama yoktur, amaçlı olarak konu saptırılmakta, sağlık çalışanları itibarsızlaştırılmakta, karalanarak hedef haline getirilmektedir.
Sendikamız SES; Öncelikle sağlık hizmetine erişimin önündeki katkı-katılım payı ve ilave ücret gibi parasal engellerin kaldırılmasından, nitelikli eşit,ulaşılabilir, ücretsiz sağlık hizmeti almasından ve sağlık emekçilerinin insanca yaşayacak çalışma koşullarının ve insanca yaşayabilecek emekliliğe yansıyacak temel ücretin sağlanmasından yanadır. Bunu engelleyen “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ve uygulamalarına ve uygulayıcılarına karşı da mücadeleyi sürdürmeye kararlıdır. Hastalanmamayı amaçlayan “Koruyucu Sağlık Hizmeti”ni öncelemeyip, hastalanmayı ve hizmet almak amacıyla hastanelere gitmeyi kışkırtan, cepten ödemeleri giderek arttıran bu uygulamalara karşı halktan yana ve halkın yanında olmaya devam edecektir
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
MERKEZ YÖNETİM KURULU