Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi’nde işten çıkarılan taşeron sağlık işçileri, hastane bahçesinde kurdukları direniş çadırında topladıkları imzaları direnişlerinin 39’uncu gününde SES Trabzon Şubesi ile birlikte Trabzon Merkez Postanesi önünde yaptıkları basın açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderdi.
Sayın Cumhurbaşkanımız;
Biz Trabzon KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesinde çalışmakta iken, 31 Aralık tarihinde herkesin yeni yıla yeni umutlarla girmeye hazırlandığı saatlerde çalıştığımız iş yerinden gelen telefonlarla işinden çıkarılan 85 taşeron sağlık işçisiyiz. Bizler çalıştığımız hastanemizde temizlik ve güvenlik hizmeti vermek üzere işe alınan ancak asli görevlerimizin yanında her türlü hizmette çalıştırılan taşeron sağlık işçileriyiz.
Bizler kadınız, erkeğiz, anneyiz, babayız ama şimdi işsiziz, bizler 750 lira asgari ücretle çalışan,750 lira ücretle evinin geçimini sağlayan, çocuklarını bakıp büyüten, okutan ve memlekete hizmet etmek üzere yetiştiren kişileriz. Siz de takdir edersiniz ki 750 lira ücretle bunları yapmak hayalden öte bir mucizeyi gerçekleştirmekle eşdeğerdir.
Bizler hastanedeki görevlerinin yanında idarecilerimizin de her türlü özel işini yapmak zorunda bırakılan taşeron sağlık işçisiyiz. Çünkü biz işten atılması en kolay olan kişileriz. Her çalışma gününde işten atılma baskısını yaşayarak ömrünü, emeğini hastaneye hizmete ve karşılığında alacağı 750 liraya ve bu parayla da geçimini sağlamaya adamış taşeron sağlık işçileriyiz.
Sayın Cumhurbaşkanımız;
Bizler KTÜ Tıp Fakültesi Hastanesinden, Sayın rektörünün ifadesiyle “hastanenin ekonomik olarak batma noktasına gelmesi” nedeniyle işlerinden olmuş taşeron sağlık işçileriyiz.
Bizler hastanenin batmasını elbette istemiyoruz. Hastanemiz hem ilimize hem de bölgemize sağlık hizmeti veren köklü bir kuruluştur. Ancak siz de takdir edersiniz ki hastanelerin ekonomik olarak batma noktasına gelmesinin nedeni bizim aldığımız asgari ücretler olamaz. Var olduğu iddia edilen ekonomik krizin bedelinin de ödetileceği kişiler taşeron sağlık işçileri olmamalıdır.
Bizler, 2 Ocak tarihinden bu yana hastane önünde “İşimizi Geri İstiyoruz” ve “Siz Tokken Biz Açız” diyerek derdini rektörümüze ve hastane idarecilerimize duyurmaya çalışan taşeron sağlık işçileriyiz.
Bizler, üniversitemiz rektörü ile uzun bir uğraşıdan sonra görüşebildik. Ancak rektörümüz basına da yansıdığı üzere “hastane batıyor” ve “birkaç kişiyi mutlu edebilmek için kurumu batma noktasına getiremem” diyerek sorunun çözümüne dair olumlu bir yaklaşım sergilemedi.
Sayın Cumhurbaşkanımız;
Aramızda 8 yıldır, 10 yıldır, 14 yıldır, 18 yıldır bu hastaneye hizmet veren, emekliliğini bekleyen arkadaşlarımız var. İşimize geri dönmekten başka amacı olmayan bizler için yaşadığımız sorunu sizlere taşımaktan başka çare kalmadı. İşe geri dönüşümüz halinde tüm ödemelerle birlikte hastaneye aylık maliyetimiz 20 bin lira bile değil.
Bizler size sunmak üzere hastanede yaşadığımız dramı anlatan 1980 tane imza topladık. Bu imzaları sadece hastane önünde olan sağlık hizmeti almaya gelenlerden ve hastanede çalışan iş arkadaşlarımızdan aldık. İnsanlar derdimiz dinledi ve bize destek verdi. Ancak sizin vereceğiz destek bizim için çok ama çok daha anlamlı olacaktır. Biz işten çıkarılan 85 kişi içinden işimizi geri istiyoruz diyen son 15 taşeron sağlık işçisi olarak sizin insani olarak yaşanan bu drama sessiz kalmayacağınızı umuyoruz. Çünkü siz cumhurun başısınız. İlginizi bekliyor, sorunumuza duyarlılık göstereceğinize inanıyoruz.
Saygılarımızla.
Ümit PAMUK
SES Trabzon Şube Başkanı
Taşeron Sağlık İşçileri adına
Yılmaz ALTUNTAŞ