BASKI, SÜRGÜN, SORUŞTURMA VE CEZALAR BİZİ YILDIRAMAZ; MÜCADELEMİZDEN ALIKOYAMAZ…..!

Facebook
Twitter
WhatsApp

İşkolumuzdaki kadrolaşmalar, baskı, sürgün, soruşturma ve
tutuklamaları, Kamu Hastane Birlikleri ile ilgili KHK ile yapılacak olan
değişiklikleri protesto etmek için bugün alanlardaydık.

BASINA VE KAMUOYUNA

AKP, 2003 yılında iktidara gelişi ile birlikte, Dünya
Bankası programı olan SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM
PROGRAMI’
nı uygulamanın yasal zeminini oluşturmaya başladı. Aradan geçen on
yıla yakın sürede sağlıkta dönüşüm adına önemli ilerlemeler de kaydedildi:
Sağlık büyük ölçüde özelleştirildi, Sosyal Hizmeti tasfiye çalışmaları başlatıldı,
Sosyal Güvenlik; hak olması bir yana, emekliliğe ulaşma hayal haline getirildi,
başta Sağlık ve Sosyal Hizmet alanı olmak üzere, kamu alanında güvencesiz-taşeron
çalıştırma genel kural haline getirildi. Hükümet şimdi de Mayısta aldığı Kanun
Hükmünde Kararname yetkisini kullanarak önemli yapısal değişiklikleri yapma
hazırlığı içindedir. Bu yetki kullanılarak,

·    KHK  ile SHÇEK kapatıldı, taşra teşkilatı tasfiye
edildi, SHÇEK’e bağlı kuruluşlar İl Özel İdarelerine devredildi, siyasi
kadrolaşmanın koşulları oluşturuldu, Sosyal Hizmetin Dernek ve Vakıfların eline
terk edilmesi için yasal zemin hazırlandı. Kadından Sorumlu Bakanlık
kaldırılarak yerine Aile Ve Sosyal Politikalar 
Bakanlığı kuruldu. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Özürlüler İdaresi
lağvedildi.

·        
Adalet
Bakanlığı ile ilgili bir düzenlemeyi içeren KHK içine, sözde TAM GÜN
düzenlemesi, ama  Hekim emeğini
piyasalaştıracak, Hekim işgücünü ucuzlatacak, özel hekimlik alanındaki kaynağı
özel sağlık kuruluşlarına aktaracak  bir
düzenleme yapıldı.

·     Taşeron
Çalıştırılanlara KIDEM TAZMİNATI adı altında bir düzenleme hazırlığı
dillendiriliyor. Aslında işçilerin iş güvencesi anlamına gelen kıdem tazminatını
kaldıran, kesintileri bir fona aktaran bu düzenleme, kıdem tazminatının
kaldırılmasına karşı oluşan tepkileri sönümlendirmak amacıyla, taşerona kıdem
tazminatı cümlesinin arkasına gizlenerek 
yapılmaya çalışılmaktadır. Bu aynı zamanda taşeron eliyle çalıştırılmanın
tescili anlamına da gelmektedir.

·        Sağlık
Bakanlığı Teşkilat kanununda değişiklik ve işleyiş ilkeleri ile ilgili olarak
hazırlanmış KHK ile de Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmeti üretme ve hak
sahiplerine sunma görevinden çıkarılarak, düzenleyici, denetleyici, koordinatör
bakanlık haline getirilmek isteniyor. Bu KHK içine de Kamu-Özel Ortaklığı ve
Kamu Hastane Birlikleri yasası yerleştirilmiştir. Sağlıkta özelleştirmenin tamamlanması,
mülkiyet devri ve tüm çalışanları güvencesizleştirilmesi anlamına gelen bu
düzenleme kabul edilemez. Sağlık çalışanlarının güvencesini ortadan kaldıracak
bu KHK ye karşı ne yazık ki, sendikamız SES dışında hiçbir sendikanın yürüttüğü
bir mücadele de yoktur.

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak başından
beri; Halkın sağlık hakkını ortadan kaldıran, sağlığı özelleştirerek “Paran
Kadar Sağlık” dönemini başlatan, çalışanların iş güvencesini yok eden, taşeron
çalıştırmayı kural haline getiren bu programa karşı mücadelemiz devam
etmektedir, edecektir. Sendikamız bu mücadeleyi yürütürken, başta savaş ve
şiddet ortamı ve bundan beslenen milliyetçi hezeyanlara karşı, emek alanının
demokratikleştirilmesi, grev ve toplu sözleşme hakkının kullanılması, sendikal
örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için de mücadele vermektedir.

AKP,  Sağlıkta Dönüşüm
Programının yürütülmesi amacıyla, her alanda olduğu gibi, Sağlık ve Sosyal
Hizmet alanında da alabildiğine kadrolaşmış, bu programa karşı mücadele
eden   Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilerini hedefine
almıştır. Tüm hükümetlerin her zaman hedefinde olan Konfederasyonumuz KESK ve
ona bağlı sendikalar ile sendikamız SES’e karşı saldırılar AKP döneminde daha
da artmıştır. Başından beri sendikamız üye ve kadrolarına yönelik baskı,
sürgün, soruşturma ve gözaltılar belirgin bir biçimde artmıştır. Üye ve
yöneticilerimiz işyerlerinde MOBBİNG’e varan baskılar, geçici görevlendirmeler,
görev tanımında yer almayan görevleri yapmaya zorlamalar, sürgünler, soruşturma
ve cezalarla karşı karşıya kalmaktadır. Demokrasi mücadelesi içinde olmaktan
kaynaklı olarak da gözaltılar, hatta tutuklamalar yaşanmaktadır. Halen bir şube
başkanımız,  bir eski MYK üyemiz, bir
şube yöneticimiz, bir eski şube yöneticimiz ve bir üyemiz uydurma gerekçelerle
tutukludur.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilerini yıldırmaya,
mücadelelerinden alıkoymaya yönelik bu baskı, sürgün, soruşturma, ceza ve
tutuklamalar bizi yıldırmadı, bundan sonra da yıldıramaz. Hükümetin bu
politikaları sürdükçe, kadrolaşmasını yaygınlaştırdıkça mücadelemiz daha da
büyük bir ivme ile sürecektir. Hükümeti, kadrolaşmaya son vermesi, bizi
yıldırmak için uyguladığı baskı, sürgün, soruşturma ve cezalardan vazgeçmesi
için uyarıyor, tutuklu üye ve yöneticilerimizin derhal serbest bırakılması için
çağrıda bulunuyoruz. Bilinmelidir ki, mücadelemiz her şeye rağmen devam edecek,
baskılar bizi yıldırmayacaktır.


 










İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×