10 Mart 2010 Çarşamba gecesi Amasya Suluova Devlet Hastanesi Acil Servisinde nöbet görevi yürüten üyemiz Dr. Hacer Türk, görevli polislerce getirilen hamile zanlıya kati rapor düzenlemediği gerekçesi ile Suluova Cumhuriyet Savcısı Yıldırım Tezcan’ın talimatıyla görev yerinden gözaltına aldırılmıştır.

Genel
Merkezimize ulaşan bilgilere göre; Suluova Devlet Hastanesine gece 24.00
civarında polislerce getirilen 8 aylık hamile kadını muayene eden Dr. Hacer
Türk, hastada darp olmadığını belirtir geçici rapor düzenlemiştir. Kati raporun
da, 8 aylık hamile olması nedeni ile ancak kadın hastalıkları ve doğum uzmanı
tarafından verilmesi gerektiğini polislere ifade etmiştir.

Ayrıca icapçı
kadın doğum uzmanını birkaç kez telefonla aramasına rağmen uzman doktor hastayı
sabah göreceğini belirterek hastaneye gelmemiştir. Hastanın yanında bulunan
polisler doktora baskı yaparak kati rapor vermesi gerektiğini ısrarla
belirtmişler ve vermemesi üzerine Cumhuriyet Savcısına telefonla şikayet
etmişlerdir. Dr. Hacer Türk polislerce eline uzatılan telefondaki kişiye
“durumu polislere açıkladığını, kati raporun ancak uzman doktor tarafından
verileceğini, kendisinin kati rapor vermek zorunda olmadığını” ifade etmiş,
 telefondaki kişinin “siz kim oluyorsunuz” sözü üzerine “asıl siz kim
oluyorsunuz” ifadesini kullanarak telefonu kapatmasıyla diyalog sona ermiştir.

Telefondaki kişi
kendisinin yetkili ve nöbetçi savcı olduğunu dahi belirtme gereği duymamıştır.
İşgüzar polisler savcı aracılığı ile doktoru baskı altına almışlardır. Olaydan
yarım saat sonra hastaneye bir başka doktor nöbete getirilmiş, Dr. Hacer
Türk’te gözaltına aldırılmıştır. Gözaltında bulunan Dr. Hacer Türk Savcıya
hakaret ve görevi yapmama suçlamasıyla bugün öğleden sonra hakim karşısına
çıkarılacaktır.  Yargı yolu ile baskı uygulamalarına bir örnek daha
yaşıyoruz. Görevi başındaki doktor tehdit ediliyor, polislerin baskısına maruz
kalıyor, gece yarısı bir savcının kaprisine kurban ediliyor ve gözaltına
aldırılıyor, bütün bunlar normal kabul ediliyor. Yani demokratik hukuk
devletinden(!) manzaraları sağlık alanında da yaşıyoruz. Böyle durumlarda
kendini hukukun üstünde gören savcılardan vatandaşı kim koruyacaktır? 

Üyemize yapılan
bu haksız uygulamayı şiddetle kınıyoruz. Sağlık Bakanlığını personeline sahip
çıkmaya çağırırken, Adalet Bakanlığından da acilen olaya el koymasını, görevini
kötüye kullanan Suluova Cumhuriyet Savcısı Yıldırım Tezcan hakkında soruşturma
başlatmasını, gözaltında tutulan Dr. Hacer Türk’ün derhal serbest bırakılmasını
talep ediyoruz. 11.03.2010   

SES MERKEZ
YÖNETİM KURULU      

 

 

ÜYEMİZİN HUKUKSUZCA
GÖZALTINA ALINMASINA SESSİZ KALMADIK

ÜYEMİZ SERBEST
BIRAKILDI.

                 

10.03.2010 tarihinde Suluova Devlet Hastanesinde Acil
Serviste nöbetçi olan Dr. Hacer TÜRK Suluova Emniyet Müdürlüğünde görevli
polislerce getirilen bir zanlıya kati rapor düzenlemediği gerekçesi ile Suluova
Cumhuriyet Başsavcısı Yıldırım TEZCAN’ın talimatı ile gözaltına alınmıştır.

Gece 24,00 sularında Emniyete getirilen 8 Aylık hamile
bayanı muayene eden DR. Hacer TÜRK şüpheli bayanda darp olmadığını belirtir
geçici rapor düzenlemiş olup, kati raporu hamile olması nedeni ile Kadın
Hastalıkları ve Doğum uzmanının vermesi gerektiğinin polislere ifade etmiştir.
Bu esnada İcapçı Kadın Doğum Uzmanı 4-5 kez telefonla aranmasına rağmen
hastaneye gelmeyerek kendisini sabah poliklinikte göreceğini ifade etmiştir.
Bunun üzerine zanlı kadın doğum servisinde nöbetçi ebeler tarafından muayene
edilerek kasılmalarının olduğu üyemiz Dr. Hacer Türk’e bildirilmiştir. Ayrıca
zanlı hamile bayan 8 aylık hamilelik süresince hiçbir doktor kontrolüne
gitmemiştir.

 Daha sonra kati rapor yerine geçici rapor düzenleyen hekim
polislerin, baskısına maruz kalmıştır. Polislerin nasıl vermezsiniz kati rapor
vermek zorundasınız uyarılarına karşın üyemiz bana işimi öğretemezsiniz ben bu
riski göze alamam kati raporu Kadın Doğum Uzmanı verecek demiştir.

 Bunun üzerine polis memuru Cumhuriyet Savcısını telefonla
arayarak kati raporun verilmediğini söylemesi üzerine savcı telefona doktor
hanımı istemiştir. Hacer hanım telefonla görüşmek istemediğini belirtmesine
rağmen zorla telefon kendisine uzatılarak karşı taraftan sen nasıl rapor
vermezsin vermek zorundasın sen kimsin ifadeleri ile karşılaşmıştır. Bunun
üzerine üyemiz Dr. Hacer TÜRK görevinin gerektirdiği bütün şeyleri yaptığını
kendisiyle bu şekilde konuşmaya hakkı olmadığını söyleyerek telefonu
kapatmıştır.

 TIP HAFTASINDA ÜYEMİZE
YAPILAN GÖZALTI SAĞLIK VE HUKUK SKANDALIDIR!

İşte hukuksuzluk bundan sonra başlamıştır. Üyemiz gece 24.00
sıralarında Savcının talimatı ile nöbetçi olduğu Suluova Devlet Hastanesinden
görevi başındayken gözaltına alınmıştır. 
Gece yerine başka bir hekim getirilerek üyemizin gözaltına alınması
tamda içinde olduğumuz 14 Mart TIP HAFTASI’nda Sağlık Emekçilerinin yaşadığı
sorunları gözler önüne sermiştir.

 

Öncelikle şunu belirtmek isterim. Acile muayene amacıyla
getirilen bir hastaya, şüpheliye yapılacak tedaviye ve düzenlenecek evraklara
Nöbetçi Hekim karar verir. Kimsenin nöbetçi doktora şu şekilde tedavi
yapacaksın, şu raporu düzenleyeceksin deme hakkı yoktur.                

 

Üstelik söz konusu şüpheli bayan 8 aylık hamiledir. Ve 8
aylık hamileliği boyunca doktor kontrolüne hiç gitmediğini ifade etmiştir. Bu
durum ülkemizde koruyucu sağlık hizmetlerinin aile hekimliği ile uygulaması ile
nasıl bitirildiğinin en açık göstergesidir. Sağlık Ocağı sisteminde ebeler ev
ev gezerek gebe tespiti yapmakta ve gebelerin sağlıklı bir süreç geçirmesi için
mücadele etmekte idiler. Yaşanılan gözaltı olayı sadece bir hukuk skandalı
değil sağlık sisteminin içinde olduğu durumu göstermesi açısından da son derece
önemlidir..

 

SENDİKA OLARAK ÜYEMİZE
SAHİP ÇIKTIK VE SERBEST BIRAKILMASINI SAĞLADIK!

Biz olayı haber alır almaz Suluova Emniyet Müdürlüğüne
giderek yetkililerle ve üyemizle bir görüşme yaptık. Burada bu gözaltının
hukuksuz olduğunu üyemiz serbest bırakılana kadar her türlü mücadeleyi
vereceğimizi ifade ettik. Daha sonra üyemizin göz altına alındığı Suluova
Devlet Hastanesi Acil Servisi önünde bir basın açıklaması yaparak olayı
protesto ettik. Biz Suluova’da bu mücadeleyi verirken sendikamız SES Genel
Merkezi de Savcı hakkında Adalet Bakanlığına suç duyurusunda bulundu. Bir basın
açıklaması yaparak ulusal basında ve internet ortamında olayın kamuoyuna
duyurulması sağlandı.

 

Ayrıca Türk Tabipleri Birliği (TTB) aranarak birlikte
hareket edilmesi sağlandı. SES ve TTB olarak Sağlık Bakanlığı ile görüşülerek
Sağlık Bakanlığına Doktoruna sahip çıkma çağrısı yapıldı.

 

Bu esnada Suluova Emniyet Müdürlüğü önünde basın açıklaması
yaparak üyemizin bir suçlu gibi şüpheli ile aynı hücrede tutulmasını protesto
ettik.

 

Üyemiz Dr. Hacer TÜRK saat 13.30 da rapor alınması amacıyla
hastaneye oradan da adliyeye sevk edildi. Adliye de çıkarıldığı mahkeme sonrası
yoğun kamuoyu baskısı ve Sendikamızın hukuki girişimleri sonu serbest kalan
üyemiz Dr. Hacer TÜRK özgürlüğüne kavuştu.

 

Saat 16.00’da serbest kalan üyemiz ile birlikte Suluova
Adliyesi önünde basın açıklaması yapılarak bu olayın takipçisi olacağımızı
Savcı hakkında Adalet Bakanlığına suç duyurusunda bulunduğumuzu bu güne kadar
olduğu gibi bundan sonrada Sağlık alanında yaşanan hukuksuzluklara karşı
mücadele edeciğimiz belirttik.

 

                          SES Amasya İl Temsilcisi

                              Recep KARABEK

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]