SAĞLIKTA TAŞERON
ÇALIŞTIRMAYI DURDURDUK!…

 Çukurova Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yıllardır taşeron şirketler aracılığıyla
çalıştırılan 1100 sağlık çalışanı 13 Ocak 2010 tarihi itibariyle Çalışma
Bakanlığı kararıyla asıl işveren olan hastanenin işçisi olarak tescil edildi!

 Yıllardır “İnsan
İhaleyle Çalıştırılmaz, Sağlıkta Taşeron Olmaz
” diyerek taşeron
çalıştırmanın yasaklanması talebiyle güvenceli iş, güvenceli gelecek mücadelesi
veriyoruz. 
Sağlık ve sosyal hizmetler alanında özellikle son yıllarda
uygulanan politikalarla hizmetin önemli bir bölümü taşeron şirketler aracılığı
ile istihdam edilen çalışanlar aracılığı ile yürütülmektedir. Sağlık
Bakanlığı’na bağlı hastanelerde hemşire, radyoloji teknisyeni, laborant, tıbbi
sekreter, hastabakıcı vb. resmi rakamlarla 118 bin sağlık emekçisi yapılan
ihalelerle taşeron şirketler aracılığı ile çalıştırılmaktadır. Bu rakama
üniversite hastaneleri de eklendiğinde kamu sağlık kurumlarında çalışan taşeron
sağlık işçisi sayısı 150 bine yaklaşmaktadır.

 Sağlıkta taşeron çalıştırma esas olarak iki temel sonuç
ortaya çıkarmaktadır:

 Birincisi, bir ekip
hizmeti olan süreklilik, bütünlük ve istikrarın esas olduğu sağlık hizmetinin
bölünüp parçalanarak taşeron şirketler eliyle gördürülmesi sağlık hizmetinin
doğasına aykırı olup niteliğini olumsuz etkilemektedir.

 

İkincisi, taşeron
çalıştırma, sağlık emekçilerinin başta iş güvencesi olmak üzere kıdem
tazminatı, yıllık izinler, fazla mesailer gibi kazanılmış tüm haklarını ortadan
kaldırmayı hedeflemektedir.

 Sağlık alanında yıllardır emeği ve kimliği yok sayılan,
haksız ve hukuksuz bir biçimde güvencesiz çalıştırılan, sendikasız ve sahipsiz
bırakılmak istenen taşeron sağlık emekçileri olarak, tüm baskılara, tehditlere
ve işten çıkarmalara rağmen örgütlendik, sendikalı olduk.

“Taşeronu sağlıktan süpüreceğiz” diyerek hastanelerimizde,
kent merkezlerinde, Ankara sokaklarında ve en son da 7 Kasım’da TBMM önünde
taleplerimizi haykırdık, “Taşeron
Çalıştırma Yasaklanmalıdır
” talebini ve hukuksal dayanaklarımızı içeren
dosyamızı TBMM’ne sunduk.

 Bizler, insan sağlığı gibi en temel yaşamsal hizmetlerden
birisi olan sağlık hizmetini veriyor ve 24 saat hizmet verilen hastanelerimizde
yıllardır kesintisiz olarak hastane yönetimlerine bağlı olarak çalışıyoruz.
Taşeron şirketler gelip gidiyor, kağıt üzerinde girdi çıktılar yapılıyor, çoğu
kez haberimiz bile olmadan farklı şirketler üzerinden çalışıyor gösteriliyoruz,
ama biz hastanelerimizde çalışmaya devam ediyoruz. Bizim işverenimiz, bizim
muhatabımız yasal olarak da, yaptığımız işin doğal akışı gereğince de hastane
yönetimleridir, Üniversite yönetimleridir, Sağlık Bakanlığı’dır dedik.

 Taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılan, kağıt üzerinde
yılda bir bazen üç-altı ayda bir yapılan girdi-çıktılarla hakları gasp edilen,
emeği yok sayılan bizler,
hastanemizde ürettiğimiz sağlık hizmetinin bir
parçasıyız ve sağlık çalışanıyız. Hastanelerde aynı servislerde çalıştığımız,
aynı işi yaptığımız, aynı okullardan mezun olduğumuz kadrolu arkadaşlarımız
gibi sağlık çalışanıyız, bu hastanenin işçileriyiz dedik.

 Fiili ve meşru temelde yürüttüğümüz sendikal örgütlenmemizden
ve mücadelemizden aldığımız güçle  kazanımlarımızı hukuksal girişimlere taşıdık.
Örgütlü bulunduğumuz tüm hastanelerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na
başvurarak yaptığımız işin ve buna bağlı olarak işverenimizin tespit edilmesini
istedik.

 Bakanlık, müfettişleri aracılığıyla incelemelerini yaptı ve
bizlerin sağlık çalışanı olduğumuzu, yapılan ihalelerin muvazaalı olduğunu ve
bizlerin başından itibaren asıl işveren olan hastanelerin işçileri olduğumuzu
tespit etti Yani, bu ülkenin çalışma yaşamını düzenleyen en üst kurum olarak
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bizlerin yıllardır söylediğimiz gerçekleri
belgeledi. Bizim yıllardır söylediğimiz ve üzerinde adım adım yürüdüğümüz
doğruları tespit etti. Sendikamızın bakanlık nezdindeki girişimleri ve bizlerin
fiili gücüyle 13 Ocak 2010 tarihi itibariyle bizler artık yıllardır hizmet
verdiğimiz, bir parçası olmaktan onur duyduğumuz Çukurova Üniversitesi’nin ve
Balcalı Hastanesi’nin çalışanlarıyız!

 HAKLILIĞIMIZA İNANDIK,
KENDİ GÜCÜMÜZE GÜVENDİK, ÖRGÜTLENDİK, BEDELLER ÖDEDİK, MÜCADELE ETTİK VE
KAZANDIK!

İşte bizim öykümüz bu!

 Alnımızın teriyle çalışıyoruz, kimseden sadaka istemiyoruz!

Hakkımız olanı istiyoruz!

Eşitlik İstiyoruz!

İnsanca çalışmak, İnsanca yaşamak İstiyoruz!

Yok sayılan emeğimizi ve kimliğimizi görünür kılmak,
emeğimizin karşılığını almak için çıktığımız bu yolda çocuklarımıza onurlu ve güvenceli
bir gelecek kuruyoruz!…

Üretenlerin yöneten olacağı bir ülke ve bir dünyaya olan
inancımızla bu onurlu yolda yürümeye devam edeceğiz!

 

 

 

DEVRİMCİ SAĞLIK
İŞÇİLERİ SENDİKASI

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×