Ankara’da Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde yaşanan bebek ölümlerinin ardından şimdi de İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören 13 bebeğin yaşamlarını yitirdikleri bildirildi.
Ankara’da Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde yaşanan bebek ölümlerinin ardından şimdi de İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören 13 bebeğin yaşamlarını yitirdikleri bildirildi. Önceki gün saat 20.00 ile dün saat 07.00 arasında immatür ve prematüre 13 bebeğin ölüm nedenleri henüz belli değil ancak sağlık örgütleri temsilcileri ölüm nedenlerinin sır olmadığını açıkladı.
AKP Hükümeti’nin sağlık hizmetlerinin taşeronlaştırmasının bir sonucunun yaşandığını dile getiren sağlık örgütü temsilcileri, ölümlerde asıl sorumluların cezalandırılmasını istiyor.
İzmir’deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları Kliniğinde 13 bebeğin ölümü ile ilgili incelemeler sürüyor. 13 bebekten 5’inin “ölüm olayı adli vaka olarak görülmediği” gerekçesiyle ailelerine daha önce teslim edildiği ve defnedildiği kaydedilirken, ölen bebek sayısının artması üzerine bebeklerin, incelenmek için savcının talimatıyla mezarlarından çıkarılacağı belirtildi. Ölen 8 bebeğin İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nda bulunduğu, otopsi yapılmasının ve bebeklerden incelenmek üzere parça alınmasının ardından, ailelerine teslim edilecekleri bildirildi. Yeni doğan bebekleri ile mutluluğu yaşarken onları kaybetmenin büyük acısı ile karşı karşıya kalan aileler perişan halde. Bebekleri hastanede bulunan diğer aileler ise büyük endişe içerisindeler. Hasta kabulü durdurulan Yenidoğan ünitesinde halen 27 bebek bulunuyor. Bunlardan 24’ü prematüre.
Aileler ifade verdi
10 bebeğin aileleri Asayiş Şube Müdürlüğü’nde ifade verdi. Hastanedeki bebek ölümleri ile ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı üzerine, bebekleri ölen aileler İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü’ne çağrıldı. İzmir’de oldukları belirlenen 10 ailenin ifadeleri Cinayet Büro Amirliği ekiplerince alındı. Ailelerden 5’i hastaneden şikayetçi olduklarını bildirdi. İfade veren ailelerden Bahar-Zemihan Özkan çifti, bebeklerinin 26 haftalıkken 850 gram doğduğunu ve 5 gündür hastanede yattığını belirtti. Zemihan Özkan, “Cumartesi günü hastaneden arayarak bebeğimizin öldüğünü bildirdiler. Şikayetçi olmadım, mağduriyetimiz ortada zaten” dedi. Özkan çifti, ölen bebeğin ikinci çocukları olduğunu ve ilk bebeklerinin de aynı hastanede doğduğunu belirtirken, çiftin yakınları hastanede “sağlıksız ve kirli bir ortam” olduğunu dile getirdi.
Perihan-Mehmet Emin Bilinmiş çiftinin ikiz bebeklerinin öldüğü, Musa Yaylak’ın ise yine ikiz bebeklerinden birinin öldüğü, diğerinin halen hastanede olduğu öğrenildi.
Araştırmaya izin verin
Bebek ölümlerinin basına yansımasının ardından hastanenin ilgili servisinin önü hasta yakınları ve basın mensupları ile dolarken, SES İzmir Şubesi ve Pratisyen Hekimlik Derneği henüz ölümlerle ilgili resmi açıklamanın yapılmadığı saatlerde ortak basın toplantısı düzenlediler. Toplantıda konuşan SES İzmir Şube Başkanı Ergün Demir, ölümlerin nedenlerinin ve sorumluların üzerine kararlılıkla gitme çağrısında bulundu. Ankara’da meydana gelen ölümlerle ilgili bağımsız bin heyetin inceleme yapmasına hastane tarafından izin verilmediğini hatırlatan Demir, izin vermeyenin hastane yönetimi değil, bizzat Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın olduğunu söyledi. Demir, TTB’nin, Uzmanlık Dernekleri, üniversiteler ve sendikalardan katılımcıların olacağı bir bilimsel bağımsız heyetin konuyu araştırmasına izin verilmesini istedi.
Hasta kabul durduruldu
Bebek ölümlerinin nedenleri konusunda, İl Sağlık Müdürü, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Yeni Doğan Servisi Klinik Şefi ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan İl Sağlık Müdürü Mehmet Özkan, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin en büyük ikinci devlet hastanesi olduğunu belirterek, ayda ortalama 120 bin poliklinik ve 30 bin acil vaka başvurusu olan hastanede son yıllarda yapılan yapısal iyileştirmelerle son derece modern ve vatandaşlara yakışır bir ortamın yaratıldığını savundu.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinde de bakım yapıldığını anlatan Özkan, Yenidoğan servisinde Cuma günü saat 20.00’den itibaren 13 bebek kaybı olduğunu açıkladı. Olayın ilk saatlerinden itibaren Valiliği ve Savcılığı bilgilendirdiklerini ve Yeni Doğan servisine hasta kabulünü tedbir amacı ile durduklarını açıkladı.
Hastalardan ve hayatını kaybeden bebeklerden alınan örneklerin laboratuar sonuçlarını beklediklerini belirten Özkan, Bakanlığın talimatı ile bir Sağlık Bakanlığı başmüfettişi görevlendirildiğini belirtti. Ayrıca değişik hastanelerden aralarında enfeksiyon uzmanlarının da bulunduğu uzman doktorlar tarafından oluşturulan bir kurulun incelemelere başladığını belirtti. Ölümlerin nedeni ile ilgili açıklamanın kurul tarafından yapılacağını belirtti.
‘Hata varsa…’
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Gazi Yiğitbaşı da Şubat 2005’ten önce hastanenin Bölge SSK hastanesi olarak hizmet verdiğini, 2005’ten sonra Sağlık Bakanlığı’na devredildiğini hatırlatarak, “Hastane, personel, fiziki ve teknik açıdan çağın gerektirdiğini standartlara getirilmeye çalışılmıştır” dedi.
Ünitenin 30 küvöz ve 15 beşikle hizmet verdiğini belirten Yiğitbaşı, “Personel anlamında hemşire sayısı 20’den 40’a çıkarılmıştır. Geçen yıl 1560 hastaya hizmet verildi. Bunlardan 705’i prematüre bunların içinde de 600 tanesi de ağır prematüre idi. Hata varsa üzerine ciddiyetle gidilecektir” dedi.
Klinik Şefi Doç. Dr. Nejat Aksu da, ölen bebeklerin 6’sının 27 haftanın altında, 4’ünün 28-29 haftalık, ikisinin 31, birinin de 33 haftalık olduğunu belirterek, “Çok erken ve düşük doğum ağırlıklı (800-1200 gr.) doğmuşlardır. Yaşamsal organları ve savunma mekanizmaları yetersizdir. Hepsine ciğerleri yeterince gelişmediği için akciğerlerde havalanmayı kolalaştırıcı sulfaktan denilen ilaç uygulanmış ve hastalar yapay solunum cihazlarına bağlanmışlardır. Bu hastalara yoğun antibiyotikle destek uygulanmıştır” dedi.
Özkan, “Bize göre ihmal yok, tarafsız bir heyet tarafından inceleme yapılıyor. Kurul kararını verecek” dedi.
Hastanenin sicili kabarık
İzmir Tepecik Hastanesi, Türkiye’nin en fazla organ nakli yapılan hastanesi olarak tıp literatürüne girmiş. Ancak bu hastane, yaşanan bazı talihsiz olaylar nedeniyle de geçmişte gündeme geldi. Trafo yangını ve lösemili hastaların toplu ölümü bu talihsiz olaylara iki örnek.
Hastane de geçtiğimiz ağustos ayında hastane bahçesindeki trafo yangını nedeniyle doğum yapmak için sıra bekleyen 200 hamile kadın karanlıkta kalınca büyük bir kargaşa yaşandı.
Ayrıca 6 Kasım 2005 ile 7 Ocak 2006 tarihleri arasında peş peşe 20 lösemili çocuğun da hayatını kaybetmesi, hastanenin sicilindeki olumsuzluklara eklendi.
23 Eylül ’08 evrensel