Aralarında Genel Kadın Sekreterimiz Selma Atabey’in 04.07.2022 tarihinden beri tutuklu bulunduğu, önceki dönem Eş Genel Başkanımız Gönül Erden’in ev hapsinde olduğu ve eski MYK üyelerimiz ile Ankara Şube yöneticilerimizin tutuksuz yargılandığı davanın 8. duruşması bugün Ankara Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Dava sonucunda Genel Kadın Sekreterimiz Selma Atabey adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, dava 2 Ekim 2023 tarihine ertelendi.

Duruşmanın ardından genel merkezimizde bir araya gelen şube/temsilcilik yöneticilerimiz,  üyelerimiz, KESK ve bağlı sendikaların genel merkez ve Ankara şube yöneticileri, sağlık emek ve meslek örgütü temsilcileri ile uluslararası heyet davayla ilgili basın toplantısı düzenledi.

Duruşmaya katılan uluslararası heyette yer alan kurum ve temsilcileri: Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu, (EPSU) Genel Başkan Yardımcısı Françoise Geng, Fransa’daki Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası (Sante Action Social) Genel Sekreteri Mireille Stivala,  Uluslararası Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonunun  (PSI) Basın-Yayın Birimi Direktörü Marcelo Netto, İsveç ST Sendikası Uluslararası İlişkiler Direktörü Karin Brunzell, İngiltere Kamu Hizmeti Birliği Sendikas (UNISON) Uluslararası İlişkiler Uzmanı Mark Beacon, İngiltere Üniversite ve Yüksek Öğretim Sendikası Başkanı Justine Mercer,  İngiltere Ulusal Eğitim Sendikası Uzmanı Louis Regan ve İngiltere Ulusal Eğitim Sendikası Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Dawn Taylor.

Basın toplantısında açılışı konuşmasını yapan Eş Genel Başkanımız Hüsnü Yıldırım, dava sürecinde SES’i yalnız bırakmayan KESK’e, TTB’ye, sağlık emek ve meslek örgütlerine, sendikalara ve uluslararası sendikalara teşekkür etti. Yıldırım, davanın hukuksuz ve haksız olduğunun da altını çizdi.

Dava süreci hakkında bilgi veren Hukuk Danışmanımız Öztürk Türkdoğan Covid döneminde halka sağlık tedbirlerini açıklayan SES’in hedef alındığı belirterek, “Eskiden bu yanan devam eden hukuksuzluklar ve baskılar şimdi de Kürt kadın sendikacıların özellikle hedef alınmasıyla devam ediyor. Dava dosyasına dahil edilen usule aykırı gizli tanık ifadeleri, beyanları tutarsız. Devam eden hukuksuzluk Selma Atabey’in tahliye kararıyla kısmen de olsa bir adım oldu. Duruşma 2 Ekim 2023 tarihine ertelendi” diye konuştu.

Sendika avukatımız Linda Sevinç Hocaoğulları ise hukuka aykırı soruşturmaya rağmen 11 aylık haksız bir tutuklamanın son bulmasının sevindirici olduğunu vurgulayarak, “Toplumsal muhalefetin önemli bir parçası olan sendikalara yönelik baskılar ülkenin içinden geçtiği her olağanüstü durumda artıyor. Hukuksuzluğun son bulması için mücadeleye devam ediyoruz” dedi.

Sendika avukatımız İddamin Karahancı da şöyle konuştu: “Delillerin boş olduğunun teknik olarak ortaya çıkmasıyla birlikte verilen kararın sürecin daha iyi bir noktaya gelmesi için umut verici olmasını bekliyoruz. Bütün arkadaşlarımızın beraat etmesi için hukuksal mücadeleyi sürdüreceğiz.”

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri Vedat Bulut da yaptığı konuşmada “SES Covid sürecinde, deprem sürecinde birçok çalışma yaparken bir yandan da baskılarla mücadele ediyor. Gerçek dışı ifadelerin boşa çıkmasıyla Selma arkadaşımız tahliye edildi. Olmaması gereken bir dava süreciydi, demokratik, çağdaş ülkelerde sendikaların, sendikacıların yargılanması, engellenmesi kabul edilemez. SES yalnız değil, dayanışmaya devam edeceğiz. Baskılara karşı birlikte mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

KESK TİS ve Hukuk Sekreteri Zeynep Erkan Korkmaz ise sendikal faaliyetlerin suç olmadığına vurgu yaparak, “Gecikmiş adalet süreci yaşıyoruz. Süreç hukuksuz bir yargılamayla yürütüldü. Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı, emeğimizin çalındığı, sermayedarlardan yana tercih yapıldığı bir dönemde mücadeleyi yükseltmemiz gerekiyor. Çıkan karar umut verici. Sorunları birlikte aşacağız, yaşasın örgütlü mücadelemiz” diye konuştu.

EPSU Genel Başkan Yardımcısı Françoise Geng, “Arkadaşlarımızın yanında olmaya ve dayanışmaya devam edeceğiz. Türkiye’de sendikal mücadele takip ediyoruz, zorlu bir süreç. Sendikal faaliyetlerini yürütmek yerine sendikacılar hapiste tutuluyor. Bu çok elim bir durum. Dikkatli olmaya ve mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

İsveç ST Sendikası Uluslararası İlişkiler Direktörü Karin Brunzell ise “Türkiye derin bir ekonomik kriz içinde. Sadece kamu emekçilerinin değil bütün emekçilerin yaşam standartları tehlike altında. Krizin yanı sıra deprem gibi zor bir süreçte güçlü sendikaların varlığı çok önemli. Türkiye’de sendikalara getirilen sınırlamalar krizi derinleştiriyor. Faaliyet yürüten sendikacıların işlerine son verilmesi de kabul edilemez. SES’in cesur temsilcileri Gönül ve Selma bizim kahramanlarımız, onları örnek alıyoruz. Onların insan hakları ve sendikal hakları ihlal edildi. Demokrasi için seçimlerin yapılıyor olması yeterli değildir, Türkiye demokratik bir ülke değildir” diye konuştu.

İngiltere Üniversite ve Yüksek Öğretim Sendikası Başkanı Justine Mercer de söz alarak “Sendikal faaliyet yürüten kadın emekçilerle dayanışma çerisindeyiz. Kendilerinden çok şey öğrendik. Mücadele öykülerini bulunduğumuz her yerde yayacağız” dedi.

Basın toplantısında konuşan PSI Basın-Yayın Birimi Direktörü Marcelo Netto da şu ifadeleri kullandı: “Mücadelenize tanık olmak bizim için çok önemli. İlham kaynağımızsınız. Dayanışmaya devam edeceğiz.”

Son sözü alan UNISON Uluslararası İlişkiler Uzmanı Mark Beacon ise “Siyasi olarak gerilmiş bir ülkede dava da siyasi gerilim içinde yürütülüyor. Arkadaşlarımız emeklerinden dolayı korkunç suçlamalara maruz kalıyorlar. Büyük bir baskı söz konusu. İlham verici yoldaşlarımızla dayanışmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×