Sağlık ve sosyal hizmet politikalarının, sağlık sistemi ve sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin çalışma koşulları ve özlük haklarına olumsuz yansıması devam etmektedir. Alandaki sorunlar, çözümlenmediği gibi artarak devam etmiştir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri git gide yoksullaşmış ve çalışma koşulları da artan şiddet olayları nedeniyle çekilmez bir hal almıştır. Bu nedenlerle ve pandeminin yükü ile birlikte sağlık sisteminin tüm olumsuz koşulları ve bunların yarattığı sorunların yükü, sağlık emekçilerinin sırtına yüklenmiştir. Artık çalışma yerlerinde can güvenliği dahi olmayan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, çalışma hakkından kaynaklanan örgütlenme ve hak arama eylemlerini arttırarak kamuoyunda görünür olma ihtiyacı duymuşlardır ve görünür olmuşlardır. Bunun üzerine birtakım düzenlemeler yapılma zorunluluğu duyulmuştur.
Bu tepkiler sonrasında, 2021 Aralık ayında çalışan/emekli hekim, diş hekimlerini özlük haklarına yönelik yasa tasarısı meclis gündemine alınmıştır. Fakat düzenlemenin kapsamının dar olduğuna yönelik eleştiriler üzerine daha kapsamlı bir yasa tasarısı çıkarılacağı gerekçesiyle tasarı geri çekilmiştir. Sonrasında iş bırakmalar dahil olmak üzere yapılan tüm eylem ve etkinlikler sonuç vermemiştir. Yasa tasarısının geri çekilmesinin ardından geçen altı ayın sonunda, yeni yasa tasarısı 07.06.2022 tarihinde TBMM komisyonlarına yeniden getirilmiştir.
Tasarı, Sağlık Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonunda tartışılmıştır. İlgili tasarıya maddelerinin yetersizliği ve mevcut sorunları gidermekten uzak oluşu ile tüm emekçileri kapsamaması gibi itiraz ve eleştiriler yapılmıştır. Bu eleştiriler sadece sendikamız tarafından değil, iş işkolumuzdaki diğer emek meslek örgütleri ve muhalefet partilerince de dile getirilmiş olmasına rağmen, yasanın kapsamı genişletilmeden olduğu gibi komisyondan geçirilmiştir.
14.06.2022 tarihinde TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi beklenen ve 15.06.2022 tarihinde görüşmeleri devam edecek yasa tasarısına ilişkin sağlık emek ve meslek örgütleri ile yapılan toplantıda 15 Haziran 2022 Çarşamba günü bir günlük iş bırakma kararı alınmıştır.
Bu karar üzerine, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünce daha önceki iş bırakma eylemleri öncesinde bir görüş yazısı yayınlanmıştı. Bu görüş yazısının, sendikal özgürlüğe halel getiren ve hukuka aykırı şekilde emekçilerin hak arama özgürlüğüne yönelik gözdağı verme amaçlı yayınlandığı bilinmektedir. Bu yazı kullanılarak bugün de iş bırakma eylemini işlevsiz kılmak ve güçlü geçmesini engellemek amacıyla, valilikler ve il sağlık müdürlükleri tarafından sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin mail ve telefonlarına mesaj yollanmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, personelin görevi ile ilgili çalışma konuları dışında kalan sendikal haklar ve sendika işleyişi ile ilgili konularda 4688 sayılı kanunun 42. maddesine göre görüş vermeye yetkili kuruluş Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır. Dolayısıyla Genel Müdürlüğünüzün bu hususlarda görüş verme konusunda yetkili olmadığını, bu görüşler ile ilgili yazıların 4688 sayılı kanuna aykırı olduğunu belirtmek isteriz.
Sağlık Bakanlığınca yazılan ve kurumlara gönderilen görüş yazısında, yaşam hakkı gerekçesiyle, yapılan eylemlerin meşru kılınamayacağı belirtilmiştir. Oysa sağlık emekçileri, pandeminin başından bugüne kadar yaptıkları tüm eylem ve etkinliklerde “Yaşamak ve Yaşatmak İstiyoruz” talebi ile yaşam hakkının korunamadığına sürekli olarak vurgu yapmakta idi, burada vurgulanan sadece sağlık çalışanlarının değil, halkın sağlık ve yaşam hakkının korunması gerektiğidir. Yaşam hakkını koruma yükümlülüğünde olanlar ise bu yazıyı düzenleyen makamlardır. Dolayısı ile sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yaşam hakkını engelleyecek şekilde eylem yapacağı iddiası tamamen temelsizdir.
Sağlık hakkının mutlak olduğu ve etkin şekilde, ücretsiz sağlanması gerektiği her türlü eylem ve etkinlikte sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ve sendikamızın temel söylemidir.
Sağlık Bakanlığı, Valilikler, İl Sağlık Müdürlükleri ve hastane yönetimlerine suç oluşturacak şekilde, sendikal hakkın engellenmesine yönelik işlemler yapılmamasını tekrar hatırlatıyor ve diyoruz ki:
- İş Bırakma Eyleminin Örgütlenme Özgürlüğü Kapsamında Mazeret Olarak Değerlendirilmesi Gerekmektedir
- İş Bırakma Eylemi Nedeniyle Verilen Disiplin Cezası Meşru Sendikal Eyleme Katılmaktan Vazgeçirecek Niteliktedir
- İş Bırakma Eylemi Nedeniyle Disiplin Cezası Verilmesi Yasalarla Tanınan Bir Hakkın Kullanımına Engel Niteliktedir
Bu hususta sendikamızın Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğüne sendikal hakların kullanımı konusunda daha önce göndermiş olduğu 02/03/2022 tarihli yazısı da aşağıdaki linkte sunulmuştur. Aynı beyanlarımızı ve hukuki gerekçelerimizi tekrar ederiz.
Saygılarımızla basına ve kamuoyuna duyurulur. 14.06.202
Merkez Yönetim Kurulu
Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne sendikal hakların kullanımı konusunda gönderdiğimiz yazı için tıklayınız