Radyasyonla çalışan personelin çalışma saatlerini 9 saate çıkaran genelgeye karşı İzmir Şubemizin gerçekleştirdiği basın açıklamasına KESK Genel Başkanı İsmail H. da Tombul katıldı.

 

Radyasyonla çalışan personelin çalışma saatlerini 9 saate çıkaran genelgeye karşı İzmir Şubemizin gerçekleştirdiği basın açıklamasına KESK Genel Başkanı İsmail H. Tombul katıldı.17.10.2007 tarihinde saat 12.30 da İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde SES İzmir Şubesinin gerçekleştirdiği ve radyoloji çalışanlarının katıldığı basın açıklamasında, çıkarılan yönetmelik ve genelgenin geri çekilmesi talep edildi. Basın Açıklamasında, “Sağlıkta Dönüşüm” adı altında sürdürülen politikaların hem sağlık emekçilerine hem halka verdiği zararlara değinen KESK Başkanı İsmail H.Tombul, radyoloji çalışanlarının çalışma koşullarının ve ortamının sağlıksızlığının üzerine, çalışma saatlerinin 9 saate çıkarılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, genelgenin geri çekilmesini istedi. 

 

İzmir Şube Başkanı Fahri Demirci’nin basın metni:

 

AKP Hükümeti Sağlık alanını tahrip etmeye devam ediyor.Sağlık Bakanlığı 6 Ekim 2007 tarihinde çıkardığı yönetmelik ve 8 Ekim 2007 tarihli Valiliklere gönderdiği genel yazı ile Kamu Sağlık kuruluşlarında İyonlaştırıcı Radyasyonla çalışan personelin çalışma saatlerini 5 saatten 9 saate, 30 günlük Şua izinlerini de doz aşımına bağlı kalarak, kurum amirlerine yada Radyasyon güvenlik komitelerine bırakmıştır. Yönetmelik  sadece kamu personelini kapsamakta aynı işi yapanlar arasında  da ikilik yaratarak iş barışını da bozmaktadır. Radyasyon kamuda yada  özelde farklı etki mi yaratmaktadır?Sağlık Bakanlığı şuan yürürlükte olan tüzüğü hiçe sayarak çıkardığı yönetmelikle Hukuku katletmektedir. Yönetmelikler tüzüğün üzerinde değildir, aksine tüzüğe uygun yönetmelik çıkarılmalıdır.Çıkarılan bu yönetmelik ve Genelge ile İyonlaştırıcı Radyasyonla çalışan personelin yaşamları riske edilmektedir. Daha birkaç hafta önce İstanbul Tuzla’ da Tersane işçilerinin ölümlerine önlem alamayan Hükümet bugün Sağlık emekçilerinin sağlıklarıyla oynamaktadır. Defalarca söyledik; Ülkemizde var olan radyoloji ünitelerinin büyük çoğunluğu -ki kamuya ait olanlar da dahil bu konuda yetkili olan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından ruhsatlandırılmamıştır…. Radyoloji ünitelerinin bir kısmı kaçaktır. İnsan ve çevre sağlığı açısından uygun olmayan, izolasyonu yetersiz mekanlardır. Ülkemize getirilen Radyolojik cihazların bir kısmı eski teknolojidir. Birçok merkezde koruyucu aparatlar eksiktir. Radyoloji çalışanlarının; düzenli sağlık kontrolleri yapılmamakta, üstelik kendi sağlıklarını riske ederek görev yapmaktadır. Radyasyonun deterministik ve non-deterministik olmak üzere bilinen iki etkisi bulunmaktadır. Deterministik Etki, radyasyon dozunun artışı ile daha çok şiddetlenen bir etkidir. Belirli bir eşik değerden daha yüksek radyasyon dozlarına maruziyette herkeste bu etki görülebilir. Katarakt, kandaki değişiklikler, sperm üretiminde azalma, deride eritem, akut maruziyete bağlı ölüm bu etkilere örnek olarak verilebilir. Bu sağlıksız ünitelerde çalışmak zorunda kaldığı için hastalandığı belgelenmiş, kanser nedeniyle hayatını kaybetmiş birçok sağlık emekçisi arkadaşımız vardır…..Non-Deterministik Etki ise radyasyon dozu miktarından bağımsız olarak, hücresel düzeyde gerçekleşen ve rastgele etkileşimler sonucu ortaya çıkan bir etkidir. Bu etkinin belirlenmiş bir alt ya da üst eşik değeri, doz limiti yoktur. Nitekim radyasyonun bu etkisi kapsamında tek bir iyonizasyon dahi radyolojik hasara neden olabilmektedir. Bu etkide radyasyon dozunun artışı ile radyasyon etkisinin artışı doğru orantılı değildir. Kanser oluşumu, genetik ve embriyo ve fetus üzerindeki radyasyon etkileri bu etkiye örnek olarak verilebilir.SES İzmir Şubesi ve Genel Merkezimizle birlikte Sağlık Bakanı Sayın Akdağ’ı bugüne kadar uyardık.Birçok ülkede radyoloji çalışanları daha fazla ücret almaktadırlar.  Avrupa ülkelerinin bir kısmında radyoloji ünitelerinde çalışanların çalışma saatleri 7,5 saattir. Ama o ülkelerde bir personel günde 25 – 30 çekim yaparken, bu oran ülkemizde 70 – 100 civarında hatta bazen bunun da üzerindedir.            Çernobil kazası hala hafızalarımızdan silinmedi, etkileri hala sürüyor; Karadeniz bölgesinde yapılan bilimsel araştırmalarda her evde en az bir kişinin kansere yakalandığını biliyoruz. Dönemin Bakanlarından Cahit ARAL televizyonda halkın karşısında çay içerek, çayların radyasyonsuz olduğunu söylemiş, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu TAEK’de çayda radyasyon olmadığına dair raporlarla o günlerde bize ne kadar güvenilir bir kurum olduğunu göstermişti. Bakan Akdağ bilimsel verileri hiçe sayarak Karadeniz de kanser vakalarının az olduğunu ülkemizde Nükleer santral yapımının sakıncası olmadığını söylüyor.Sayın Akdağ, hiçbir önlem almadan mesai saatlerini 9 saate, şua iznini de doz aşımına  göre verileceğini söylüyor. Sayın bakan icraatlarıyla Cahit Aral’ ı aratmıyor.

SES Genel Merkezi olarak yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştaya dava açtık. SES İzmir Şubesi olarak AKP Hükümetini ve Sayın Recep AKDAĞ’ ı bir kez daha uyarıyoruz; hazırlanan yönetmelik ülkemizdeki çalışma koşullarına uygun değildir. Bu yönetmelik Sendikamızın ve ilgili meslek kuruluşlarının görüşleri doğrultusunda ülkemiz koşullarına uygun olarak yeniden düzenlenmelidir. 

SES İZMİR ŞUBESİ 17 Ekim 2007

 

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]