3600 Ek Gösterge Talebi İçin Çalışma Bakanlığı’nı Tüm Konfederasyonların Katılımının Sağlandığı Toplantılar Düzenlemeye Çağırıyoruz!
Tüm kamu emekçilerini yakından ilgilendiren ek gösterge adaletsizliğinin çözümü ve bu temelde 3600 ek gösterge talebi sadece mevcut iktidara yandaşlığı ile bilinen konfederasyon yönetimi ile Çalışma Bakanlığı arasında kapalı kapılar ardında yapılacak toplantılarla yine oldubittiye getirilmek istenmektedir.
Geçtiğimiz günlerde yayımlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hazırlık sürecinde de aynı yol izlenmiş, sosyal tarafların görüşü dahi alınmadan yürütülen çalışmalarda öğretmenler açısından bir ek gösterge düzenlemesi yapılmıştır. Ancak söz konusu düzenlemenin yürürlük tarihi bir seçim yatırımı olarak 2023 yılına bırakılmıştır. Yine sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ilgilendiren, kimi maddeler görüşülen torba yasa ise daha sonra Meclis Genel Kurulundan geri çekilerek akıbeti belirsiz bir duruma getirilmiştir.
Türkiye’de milyonlarca kamu emekçisi ve emekli resmi enflasyona endekslenen düşük maaşlar, hız kesmeden devam eden zam tufanı sonucunda her geçen gün daha fazla yoksullaşma başta olmak üzere onlarca sorunla baş etmeye çalışmaktadır. Ek ödemelerinin emekliliğe yansıtılmaması ve yıllardır süren ek gösterge adaletsizliği kamu emekçilerinin emekli olduklarında ellerine geçen ikramiyenin adeta kuşa dönmesini ve maaşlarının yarı yarıya düşmesini beraberinde getirmektedir.
Bu nedenle KESK olarak en başından beri tüm kamu emekçilerinin maaşlarının insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çıkarılmasının yanı sıra ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması ve ek ödeme adaletsizliğinin giderilmesi mücadelesi veriyoruz.
Tüm kamu emekçilerinin ek ödeme adaletsizliğinin giderilmesi kapsamında 3600 ek gösterge talebini sahiplenmesi mevcut iktidarı adım atmaya zorlamış, 2018 seçimleri öncesinde bizzat Cumhurbaşkanı tarafından öğretmen, polis, hemşire ve din görevlilerinin ek göstergesinin 3600 ‘e çıkarılması sözü verilmiştir. Ancak AKP seçim beyannamesine de giren bu sözün gereği yıllar boyunca yerine getirilmemiş, konu deyim yerinde ise yılan hikayesine çevrilmek istenmiştir.
Buna rağmen kamu emekçileri 3600 ek gösterge taleplerinden vazgeçmemiş, konfederasyonumuz KESK ise milyonların bu temel talebini sadece toplu sözleşme masalarında ifade etmekle kalmamış, işyerlerine, alanlara taşıyarak gündemde kalmasına önemli katkı sunmuştur.
Söz konusu çabaların bir sonucu olarak 3600 ek gösterge talebi 2022-2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem “toplu sözleşme” görüşmelerinin temel talepleri arasında yer almıştır. Buna rağmen kamu işvereni pozisyonundaki iktidar 3600 ek gösterge talebini bir toplu sözleşme kararına dönüştürmek yerine “bir temenni, iyi niyet ifadesi” sınırları içine hapsederek olabildiğince ertelemeye çalışmıştır. Konu 6. Dönem “toplu sözleşmenin”, “ek gösterge çalışması” başlıklı 51. Maddesinin 1. Fıkrasında ”Kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak 3600 ek gösterge düzenlemesi dahil olmak üzere ek göstergelere ilişkin çalışma, yetkili konfederasyonun katkı ve katılımıyla 2022 yılı içerisinde tamamlanacaktır.” Şeklinde düzenlenmiştir.
KESK olarak o gün ifade etmiştik, bugün tekrar altını çiziyoruz.
Siyasi iktidar bugüne kadar 4688 sayılı yasa başta olmak üzere kendi yaptığı yasaları, sefalet oranlarında maaş artışları başta olmak üzere hemen her konunda kendisi ile son derece uyumlu bir çalışma ortaya koyan paydaşı konfederasyon lehine defalarca delmiştir.
Söz konusu süreçlerin hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçilerinin kayıp hanesine yeni çeltikler atılması ile sonuçlandığı defalarca ispatlanmıştır. Nitekim en son ek zam konusunda, “yetkili” denilen konfederasyonun yönetimi tarafından Cumhurbaşkanlığı sarayından bakanlık koridorlarına uzanan “etkili diplomasi” ile estirilen rüzgarın ürünü maaşlarımızda sadece %2,5’luk sefalet zammı olmuştur. Üstelik söz konusu artış kamuoyuna “memura, emekliye refah payı” diye sunulmuştur.
Bugün aynı süreç 3600 ek gösterge konusunda işletilmek istenmektedir.
Oysa ek gösterge adaletsizliği sorunu ve bu temelde 3600 ek gösterge talebi altı milyon kamu emekçisinin sorunu ve talebidir.
Dolayısıyla sorunun çözümü; on yıl boyunca kurulan toplu sözleşme masalarına yansıyan tutumu ve altına imza attığı mutabakatlar başta olmak üzere altı milyon kamu emekçisinin ve emeklinin temel taleplerini savunmaktan uzak olduğunu defalarca ispatlayanlar ile iktidar arasında kapalı kapılar ardında yapılacak görüşmelere bırakılamaz.
KESK olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı tüm eksiklerine rağmen 4688 sayılı yasa başta olmak üzere kendi yaptığı yasalara ve temel ILO sözleşmelerine uymaya çağırıyor, “toplu sözleşme” masasının konusu olan ek gösterge adaletsizliğinin çözümü, 3600 ek gösterge talebinin karşılanması için bir an önce tüm konfederasyonların katılımının sağlandığı toplantıları hayata geçirmeye davet ediyoruz.
KESK Yürütme Kurulu