2022-2023 yıllarını kapsayan ‘toplu sözleşme’ süreci altı milyon kamu emekçisi ve emeklisi için ağır kayıplarla sona ermiştir. Ancak yandaş konfederasyona bağlı sendika yöneticileri “satış sözleşmesi” niteliğindeki mutabakatı “bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık” gibi tamamen gerçek dışı sözlerle övmeye devam etmektedir.
Söz konusu “sendikacılar’ bununla da kalmayıp %1 barajı hukuksuzluğuna dayanan bir örgütlenme faaliyeti yürütmektedir.
Bunun için ya “sadece Memur Sen’e bağlı sendikalara üye olanlar toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanacak” ya da “falanca sendika %1 baraj altında kaldı, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmak için bize üye olun” türünden sözlerle yalana, dolana, hileye başvurulmaktadır.
Toplu sözleşme ve bütçe süreci değerlendirmesi için tüm yurtta örgütlenme çalışmalarına devam eden konfederasyon ve sendika yöneticilerimiz söz konusu çevrelerin KESK’e bağlı sendikaların da %1 barajı altında kaldığına dair kara propagandası ile karşılaşmaktadır.
% 1 Barajı Yok Hükmündedir!
Öncelikle örgütlenme çalışması adı altında göz göre yalana, dolana, hileye başvuranları kınıyoruz. KESK’in %1 barajı hukuksuzluğundan etkilenen bağlı tek sendikası bulunmaktadır. O da söz konusu hukuksuzluğa karşı daha ilk günden dava açan Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikasıdır.
Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası’nın (DİVES) %1 hukuksuzluğuna ilişkin olarak yürütmenin durdurulması talebi ile Danıştay’da açtığı dava metnine ulaşmak için DİVES – DANIŞTAY %1 DAVA
Öte yandan bilindiği üzere son mutabakata kadar olan süreçte 3,5 milyon kamu emekçisinin yaklaşık yarısı, sendikalara üye olmaları mevcut 4688 sayılı yasa ile yasaklandığı ve herhangi bir sendikaya olmadığı için zaten toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmıyordu.
Son mutabakata ise 2021’de 400 TL olarak ödenecek olan toplu sözleşme ikramiyesinden sadece kurulu olduğu hizmet kolundaki kamu görevlisi sayısının en az yüzde 1’den fazlasını üye kaydeden sendikalara üye olan kamu görevlilerinin yararlanması hükmü eklenmiştir. Böylece 192 sendikaya üye 56 binden fazla kamu emekçisi daha sadece farklı sendika seçtikleri için cezalandırılmak istenmektedir.
Mevcut 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme yasasının 28. Maddesinin, “Toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamaz” hükmü açıktır.
Buna göre toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma bakımından sendika üyesi kamu emekçileri açısından %1 gibi bir baraj konulmasının hiçbir karşılığı yoktur.
Toplu sözleşmeler ile çalışanların daha önceki toplu sözleşmeler ile hüküm altına alınmış, kazanılmış haklarının aleyhine düzenleme yapılamaz.
Toplu sözleşmelerle yasaların alt sınır getiren, nisbi emredici, hükümleri çalışanlar lehine düzenlenebilir. Buna karşın 4688 sayılı yasanının ilgili düzenlemesinde olduğu gibi mutlak emredici düzenlemeler/yasaklar toplu sözleşmeler ile değiştirilemez. Dolayısıyla en başından beri altını çizdiğimiz üzere % 1 barajı yok hükmündedir.
Bir kez daha uyarıyoruz. Yasanın emredici hükmüne rağmen bu ayrımcı düzenlemeyi uygulayanlar ve bu hukuksuzluğa sırtını dayayan, yalanla dolanla “örgütlenme çalışması” yürütenler suç işlemektedir.
KESK olarak tüm kamu emekçilerini yandaş sendika tekeli yaratmaya dönük yalanlara itibar etmemeye, sendika seçme özgürlüğünü ortadan kaldıran tüm saldırılara karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
KESK Merkez Yürütme Kurulu