İstanbul Şubelerimiz, kronik hastalığı olmasına ve engelli olmasına rağmen çalıştırılan ve hayatını kaybeden sağlık emekçilerine ilişkin olarak “Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak ilk günden dediğimiz gibi kronik hastalığı olan ve 60 yaş üstü tüm sağlık emekçileri idari izne tabi tutulmalıdır. Bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok artık. Yetersiz olan sağlık emekçilerinin sayısını tamamlamak için kronik hastalığı olan ve engelli raporu bulunanları zorla çalıştırma acziyetinden vazgeçilmelidir. Çalışmaya hazır bekleyen binlerce sağlık emekçisinin bir an önce ataması yapılmalı, ataması yapılmasına rağmen güvenlik soruşturmasına takılanlar bir an görevlerine başlatılmalı ve haksız hukuksuz bir şekilde ihraç edilen sağlık emekçileri görevlerine iade edilerek mevcut açık kapatılmalıdır” açıklamasında bulundu.
İstanbul Şubelerimiz yaptıkları açıklamada şu ifadelere yerdi: “Bilindiği gibi dünyamız çok ağır bir pandemi süreci ile yüz yüzedir. Covid-19 salgını ülkemizde de onarılmaz bir tabloyu beraberinde getirmiştir. Sağlık Bakanlığınca açıklanan resmi verilere göre 2805 yurttaş yaşamını yitirmiş, 110.130 kişi de enfekte olmuştur. Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak, yaşanan acıların pandemiden daha ağır etkileri ile on yıllardır topluma dayatılan neoliberal politikalardan kaynaklı olduğunu yaşamımızla deneyimlemekteyiz. Yeni bir şehir hastanesi etiketiyle pandemi krizinde “Allah’ın lütfu” düşüncesiyle malum rant çevrelerinin kesilmez iştahına sunulan Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan sağlık emekçisi İbrahim Arslan 23 Nisan 2020 cuma günü hayatını kaybetti. Engelli olan İbrahim arkadaşımız salgıdan 1. derecede etkilenme potansiyeline sahip olmasına karşın mevcut uygunsuz koşullarda çalıştırılarak alenen adı geçen hastane yönetimince ihtiraslı sisteme kurban edilmiştir. Bu uygulamanın ölümlere açık davet sunduğunu defaatle belirtmemize rağmen başhekimlik, başhemşire kanalıyla gerekli sorumluluğu kendisinin üstlendiğini ve geri adım atamalarının mümkün olmadığını ifade etmiştir. Gerek adı geçen hastanede gerekse diğer sağlık merkezlerinde çok sayıda sağlık ve sosyal hizmet emekçisi arkadaşımız, sağlık raporlarıyla belgelenmiş engelli olma hallerinin kendilerini ağır risk grubuna dahil etmesinin göz önünde bulundurularak izinli sayılma talebiyle idarelere yazmış oldukları dilekçelere ret cevabı almıştır. Bakanlığın izin genelgesine atıfla idareler, sonradan engelli olanlara izin verilemeyeceğini ileri sürmektedir. 657 sayılı kanuna bağlı çalışan engelli memurların genelgede “engelli statüsünde çalışanlar” olarak tanımlanması, engelli yurttaşlar arasında yapay sınıflandırmalar yaparak ayırımcılığa kılıf uydurma çabasından başka bir şey değildir. Zira doğuştan veya sonradan edindiğine bakılmaksızın engelli durumunda bulunanların, kategorik risk seviyelerine göre mukayeseli engel durumları bazında eşit düzeyde korumaya ihtiyaç duydukları aşikardır. Zonguldak valisi Erdoğan Bektaş gibi sağlıkçıların kendi kendilerini kastten ölüme sürüklediği biçimindeki akıllara durgunluk veren yersiz mazeretlerden kaçınılarak ivedi biçimde gerekli adımların atılması olmazsa olmaz kabilindendir. Bu minvalde İbrahim Arslan sağlık emekçisini göz göre göre ölüme gönderen Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Hakan Gürbüz’nün derhal görevden alınmasını, ihmalkarlığın yol açtığı ölümlere mahal vermemek adına başta engelliler olmak üzere risk grubundaki tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet emekçilerine acilen idari izin temin edilmesini siyasi iktidar ve ilgili bakanlıktan beklemekteyiz. Değerli basın emekçileri tam bu basın metnini yazdığımız esnada, İstinye Devlet Hastanesinden acı bir haber daha aldık. Kronik KOAH hastalığı olan ve çalışmaya devam ettirilen Seyfettin Karakaya arkadaşımızı da kaybettiğimizin bilgisini büyük bir üzüntüyle vermek isteriz. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak ilk günden dediğimiz gibi; Kronik hastalığı olan ve 60 yaş üstü tüm sağlık emekçileri idari izne tabi tutulmalıdır. Bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok artık. Yetersiz olan sağlık emekçilerinin sayısını tamamlamak için kronik hastalığı olan ve engelli raporu bulunanları zorla çalıştırma acziyetinden vazgeçilmelidir. Çalışmaya hazır bekleyen binlerce sağlık emekçisinin bir an önce ataması yapılmalı, ataması yapılmasına rağmen güvenlik soruşturmasına takılanlar bir an görevlerine başlatılmalı ve haksız hukuksuz bir şekilde ihraç edilen sağlık emekçileri görevlerine iade edilerek mevcut açık kapatılmalıdır.”