Malatya Şubemiz, iş güvencesine, eğitim ve çalışma hakkına yönelik sağlık torba kanun teklifine karşı PTT önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamayı yapan Şube Eş Başkanımız Zuhal Güler, şöyle konuştu: “Sağlık sisteminden kaynaklanan aksaklıklardan sanki biz sağlık emekçileri sorumluymuşuz gibi çoğu zaman hastalarımız ve hasta yakınlarımız öfkelerini bize yönlendirirler. Son dönemlerde bu öfkenin giderek arttığı ve sağlık emekçilerinin can güvenliğine neden olacak durumlar kamuoyunca bilinmektedir. Bizler bir taraftan arkadaşlarımızın yasını tutarken diğer taraftan sağlık sistemindeki sıkıntılar ve bu sıkıntıların neden olduğu şiddetle mücadele etmeye çalıştık. Şiddeti uygulayan kişi ve kişilerin caydırıcı cezalar alması konusunda uzun soluklu bir mücadelemiz oldu. Bunun sonucunda sağlıkta şiddeti önleme yasası Mecliste alt komisyondan geçti. Ancak bu yasal düzenlemenin içinde öyle bir madde var ki kamu vicdanını yaralayıcı hukuki hiçbir alt yapısı olmayan bu madde komisyondan apar topar geçirilmiştir. Binbir emek ve masrafla tıp fakültesini bitirmiş tıpkı diğer mesleklerde olduğu gibi güvenlik soruşturması adı altında parametrelerini bilmediğimiz hiçbir hukuksal alt yapısının olmadığı bir uygulamayla atamaları yapılmamaktadır. Özellikle tıp fakültesi mezunları için atamasının yapılmamasına dair yapılan kanuni düzenleme anlaşılır gibi değildir. Komisyonu yakından takip eden ve orda gözlemci sıfatıyla yer alan genel merkez yöneticilerimiz ve tabip odası temsilcileri söylemlerinden komisyonda bu öneriyi savunan milletvekillerinin güvenlik soruşturmasından geçemiyorlarsa SGK bağlantısı olmayan hastanelerde çalışılabileceğini veya muayenehane açabileceklerini ifade etmişlerdir. Belli ki bu milletvekilleri tıp fakültesi eğitimi almamış pratisyen bir hekimin muayenehane açamayacağını bilmemektedir. Ayrıca SGK’yla bağlantısı olmayan bir sağlık kuruluşu yoktur. Sağlıkta şiddet adı altında beşinci madde olarak bildiğimiz diğer bir durumda haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen doktorların hiçbir yerde çalışamayacaklarına dair çıkarılmak istenen diğer bir düzenlemedir. Bir gecede insan yaşamını simgeleyen formalarımızı, önlüklerimizi, stetoskoplarımızı elimizden aldılar. Tüm KHK’lar için ilk zamanlar ağaç kovuğundan beslensinler diyenler, tepkiler üzerine ne yaparlarsa yapsınlar piyasada çalışınlar, özellerde çalışınlar gibi ifadeler kullanıldı. Bu ifadeden sonra özellikle sağlık emekçilerinin özellerde çalışabileceğine dair KHK yayınlandı. Kendileriyle çelişen bu düzenlemeyi görmezden gelen ve beşinci maddeyi meclisten geçirmeye çalışan hükümet tüm tepkilere rağmen ısrarcı tutumu sürdürmektedir. Sadece çıkarılan KHK ile uyumsuz olmayan bu düzenleme birçok alanda da çelişkili durumlara neden olmaktadır. Örneğin Mecliste KHK ile ihraç olmuş onlarca milletvekili vardır. Toplum vicdanını acıtan bu durum travmalara neden olacaktır. Buradan başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, milletvekillerine ve toplumsal muhalefete çağrımızdır. Hukuksuz, Anayasaya aykırı, insani değerlerle uyuşmayan yasal düzenlemeyi ivedilikle geri çekilmelidir.”