Dün (17 Mart 2017) Yüksel Caddesi’nde ihraç edildikleri için direnişe geçen kamu çalışanlarına polis bir kez daha müdahale etti. BU müdahale esnasında sendikamız üyesi Veli Saçılık ve Annesi de şiddete maruz kaldılar.
Konu ile ilgili bugün sendikamız genel merkezinde Veli Saçılık ve Annesinin katıldığı bir basın toplantısı düzenlendi.
Sendikamız adına açıklamayı Eş Genel Başkanımız İbrahim Kara yaptı.
“Geçtiğimiz günlerde 16 Nisan referandum çalışmaları için Hollanda’ya giden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Hollanda Hükümeti tarafından engellenmiş ve ısrar edince de sınır dışı edilmişti.
Bakan Kaya yapmış olduğu açıklama ise “En temel insani ihtiyaçlarımızın karşılanmasına izin verilmedi. Bir kez daha Hollanda’nın yaptığı ne insan haklarına, ne demokrasiye ne özgürlüklere uymuyor. Her türlü özgürlüğümüz dün askıya alındı.” diyerek tepkisini dile getirmişti.
Günlerce siyasi bir kriz olarak yaşanan bu durum başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere bütün bakanlar tarafından da protesto edildi. Hatta ve hatta demokratik hakkın kullanılmasının engellenmesini faşizm olarak nitelendirdiler.
İnsan haklarının, demokrasinin ve özgürlüklerin askıya alınması faşizmdir. Ve bizim ülkemizde uzun süredir bunun çok daha fazlası yaşanmaktadır. “ diyerek basın açıklamasına başlayan Kara, “Daha dün, haksız ve hukuksuz bir biçimde kamudan ihraç edilen kamu çalışanları Yüksel Caddesi’nde işini ve ekmeğini istemek için yapmış oldukları oturma eyleminin yüzyirmidokuzuncu, açlık grevinin ise dokuzuncu gününde polis bir kez daha müdahale etmiştir. Açlıklarının dokuzuncu gününde hakaret, küfür ve şiddetle gözaltına alınan Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in yanı sıra bu müdahale sırasında direnişte olan, direnişe desteğe gelen herkesle birlikte sendikamız üyesi Veli Saçılık yerlerde sürüklendirilerek, üstündeki kıyafetler çıkarılarak ve darp edilerek gözaltına alınmıştır.
Hızını alamayan polis, oğlunun haksız ve hukuksuz ihracına karşı direnişe gelen Veli Saçılık’ın annesini de yerlerde sürüklemiştir.” sözlerine devam etti.
Kara, “ Buradan AKP iktidarını uyarıyoruz,
Faşizan uygulamalarınıza biran önce son verin,
Gözaltına bulunan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı serbest bırakın…” diyerek sözlerini tamamladı.
Daha sonra üyemiz Veli Saçılık ve Annesi de söz alarak yaşadıkları faşizan uygulamaları anlattılar
BASIN AÇIKLAMASI TAM METNİ
Geçtiğimiz günlerde 16 Nisan referandum çalışmaları için Hollanda’ya giden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Hollanda Hükümeti tarafından engellenmiş ve ısrar edince de sınır dışı edilmişti.
Bakan Kaya yapmış olduğu açıklama ise “En temel insani ihtiyaçlarımızın karşılanmasına izin verilmedi. Bir kez daha Hollanda’nın yaptığı ne insan haklarına, ne demokrasiye ne özgürlüklere uymuyor. Her türlü özgürlüğümüz dün askıya alındı.” diyerek tepkisini dile getirmişti.
Günlerce siyasi bir kriz olarak yaşanan bu durum başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere bütün bakanlar tarafından da protesto edildi. Hatta ve hatta demokratik hakkın kullanılmasının engellenmesini faşizm olarak nitelendirdiler.
İnsan haklarının, demokrasinin ve özgürlüklerin askıya alınması faşizmdir. Ve bizim ülkemizde uzun süredir bunun çok daha fazlası yaşanmaktadır.
Sadece 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşadıklarımız bile Hollanda’da yaşananın kat ve kat fazlasıdır.
Kısaca hatırlatalım,
OHAL ilanı ve KHK’ler ile TBMM’nin bypass edilmesi,
Gece yarıları çıkarılan KHK’lerle;
yüzbinin üzerinde kamu çalışanının sorgusuz sualsiz ihraç edilmesi,
muhalif basın yayın kuruluşlarının kapatılması, gazetecilerin tutuklanması,
seçilmiş milletvekili ve belediye başkanlarının tutuklanmaları, belediyelere kayyum atanması,
halk yararına olan derneklerin kapatılması,
gibi bir çok hukuksuz uygulama yaşanmıştır.
Sadece bununla da kalınmadı,
Basın açıklaması ve miting gibi demokratik hakların kullanılması OHAL gerekçesiyle engellendi.
Demokratik haklarını kullanmak isteyenler ise şiddete maruz kaldı, gözaltına alındı ve tutuklandı.
Daha dün, haksız ve hukuksuz bir biçimde kamudan ihraç edilen kamu çalışanları Yüksel Caddesi’nde işini ve ekmeğini istemek için yapmış oldukları oturma eyleminin yüzyirmidokuzuncu, açlık grevinin ise dokuzuncu gününde polis bir kez daha müdahale etmiştir. Açlıklarının dokuzuncu gününde hakaret, küfür ve şiddetle gözaltına alınan Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in yanı sıra bu müdahale sırasında direnişte olan, direnişe desteğe gelen herkesle birlikte sendikamız üyesi Veli Saçılık yerlerde sürüklendirilerek, üstündeki kıyafetler çıkarılarak ve darp edilerek gözaltına alınmıştır.
Hızını alamayan polis, oğlunun haksız ve hukuksuz ihracına karşı direnişe gelen Veli Saçılık’ın annesini de yerlerde sürüklemiştir.
Cezaevleri operasyonları esnasında tutuklu olarak bulunduğu Burdur Cezaevi’nde bir kolunu kaybeden ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda da Sosyolog olarak görev yaparken KHK ile ihraç edilen Veli Saçılık ile birlikte Yüksel Caddesinde işini geri isteyenlere yönelik yaşanan bu polis şiddetini ve gözaltına alınmalarını Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nasıl tanımlıyor, çok merak ediyoruz ama bir cevap da beklemiyoruz.
Onlar susmayı tercih edecekler…
Çünkü onlar,
Bugüne kadar uyguladıkları bütün politikalarda hukuku, demokrasiyi ve insan haklarını hep ayaklar altına aldılar ve almaya da devam ediyorlar.
Kendilerine yapılanı faşizm olarak tanımlayanlar, kendilerinin bu ülkenin emekçilerine yoksul halkına yaptıklarını ise demokrasi olarak tanımlamaktan ve kamuoyunun karşısına çıkıp “demokrasi havarisi” kesilmekten de geri durmuyorlar.
Ama biz çok iyi biliyoruz ki, onlar nalıncı keseri gibi
demokrasiyi de, insan haklarını da, özgürlükleri de kendilerine yontuyorlar.
Bize de faşizm kalıyor.
Buradan AKP iktidarını uyarıyoruz,
Faşizan uygulamalarınıza biran önce son verin,
Gözaltına bulunan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı serbest bırakın…
Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak emek, barış ve demokrasi için mücadele edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.