8 Mart Dünya Kadınlar Günü için Antalyalı feministler gece yürüyüşü gerçekleştirdi. Üç Kapılarda toplanan kadınlar şarkılarla, sloganlarla 8 Mart’ı kutladı. Yürüyüşe izin verilmemesi üzerine kadınlar basın açıklaması gerçekleştirdi. Kadınlar adına basın açıklamasını okuyan Suzan Yazıcı, Bursa’dan Ankara’ya giderken otobüsü devrilen Türk Metal İş Sendikasından ölen 6 işçi kadını andı. “Talepleri talebimiz, sözleri sözümüzdür”dedi.
Coşkumuz Öfkeye Dönüştü, Yastayız! İsyandayız!
Bursa dan Ankara ya giderken otobüsü devrilen Türk Metal İş Sendikasından 6 kadın işçinin ölüm haberiyle sarsıldık hepimiz. Mücadeleyi büyütmek üzere yola çıkan kadınların, talepleri talebimiz, sözleri sözümüzdür. Unutmayacağız!
Dün gece erkekler bir kadını daha katletti.! Bundan 1 sene önce boşandığı erkek tarafından öldürülen Aynur Özallı’nın öfkesiyle çıktık bugün sokağa! Hayatlarımız çalan erkeklere karşı yaşamı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz, erkeklerden alacaklıyız!
ERKEKLERİN SEVGİSİ HER GÜN BEŞ KADIN ÖLDÜRÜYOR! ÖLDÜREN SEVGİ İSTEMİYORUZ!
Direncimizi Kuşandık Özgürlüğe Yürüyoruz, Bu 8 Martta Da Sokakları Bırakmıyoruz!
8 Mart 1857′ de ‘eşit işe eşit ücret’ talebiyle greve çıkan 40 bin kadın dokuma işçisinin başlattığı büyük isyan bugün de devam ediyor, kadınlar erkek egemen-kapitalist sisteme karşı hayatlarını savunuyor.
Bizler her gün kampüslerde, meydanlarda, sokaklarda, evlerimizde iş yerlerimizde tacize tecavüze uğruyor, katlediliyoruz. Katiller; kravat taktı diye, aşırı sevdi(!) diye, tahrik oldu diye yani kısacası erkek diye kadın düşmanı devlet tarafından kollanıyor.
2016 yılında erkekler, 261 kadın ve kız çocuğunu öldürdü,194 kadına taciz ve tecavüz etti,417 kız çocuğuna istismarda bulundu. 2017 nin ilk 2 ayında ise katledilen kadın sayısı 60 ı geçti. Bunlar sadece kayda geçenler. Duymadığımız, bilmediğimiz, görmediklerimiz için sesleniyoruz: hayatımızı çalan erkek egemen sistemden alacaklıyız ,adalet biziz susmuyoruz!
ADALET BİZİZ SUSMAYACAĞIZ !
OHAL ve KHK ile baskısını iyice arttıran erkek egemen devlet, kadınların yaşam alanlarına en ağır şekilde saldırıyor. Kadından şoför olmaz diye kadınları görevden alan, belediyelerin kadın danışma merkezlerini ve sığınaklarını kapatan, yıllardır omuz omuza mücadele ettiğimiz kadın derneklerinin kapısına kilit vuran, ohal bahanesi ile onlarca kadını işinden-ekmeğinden eden kayyımlar adeta hayatlarımıza atandı.
TBMM’de sesimiz olan, eşit temsili hayata geçirmeye çalışan, feminist mücadelede yol arkadaşımız, kadın milletvekilleri tutuklanıyor susturulmaya çalışılıyor. Bizleri meclisten, toplumsal hayattan itekleyerek çıkarmaya çalışıyorlar. Bizler ise mecliste değilsek sokaklarda, belediyede değilsek meydanlardayız.
İçimize korku salan, biz kadınları sokaklardan, meydanlardan, gecelerden, üniversitelerden, kamudan, iş yerlerimizden ve siyasetten tasfiye etmeye çalışan devletin ve bedenlerimize her gün kasteden erkeklerin karşısında hep birlikte dikiliyoruz. Akdeniz Üniversitesinden ihraç edilen barış imzacısı hocalarımız, Suzan Yazıcı, Hafize Öztürk, Nursel Şahin e de buradan mor bir selam gönderiyoruz!
Muhafazakarlığın ve gericiliğin, her türlüsünü en iyi biz tanıyor, kadınlara nasıl saldırdığını en iyi biz biliyoruz. Şort giyen kadına atılan tekme, parktaki hamile kadına saldırı, gece evine dönen kadına tecavüz haberlerini duydukça korkup evlere dönmemizi istiyorlar. Halbuki biz korkmak, geri çekilmek şöyle dursun kadın dayanışmasını güçlendiriyor, sokaklardan geri çekilmiyoruz. Hayatımızı kastedenlere karşı öz savunmamızı geliştiriyoruz!
Aile kuralım diye yapmadıkları teşvik kalmaz iken biz kadınları aile içine tıkıp yalnızlaştırmak, güçsüzleştirmek istiyorlar. İstiyorlar ki çocuk doğuralım, çocuk bakalım, esnek çalışalım, kiralık işçi yasaları ile, anneannelere evde çocuk bakım ödenekleri ile ömür boyu niteliksiz güvencesiz işlerde çalışmaya mahkum olalım.
Gece yarıları bizlerden habersiz meclisten geçirdikleri yasalarla, çocuğun istismarcı ile evliliğinin önün açmaya, kadınların medeni kanun ve uluslararası sözleşmeler ile hakettiği kazanımları birer birer gaspetmeye çalışılıyor. Haklarımızı biz kazandık yine bizler koruyacağız
Bizi iç savaşla tehdit ederek barış umudumuzu çalan, hayatımızı tek bir adamın ellerine sorgusuz sualsiz teslim etmemizi salık verenlere karşı tüm gücümüzle hayır diyoruz!
Yalanı tehdide katarak rızaya ve kendine mecbur eden babalar, kocalar, sevgililer, patronlar, devlet ‘büyükleri’, sizlere de kocaman bir hayır diyoruz!
Kadın cinayetlerine, yurtlarda-vakıflarda erkek şiddetine, tecavüze, otobüste sokakta tacize, eski sevgilinin ya da eşin ısrarlı takibine, zorla evlendirmelere, çocuk doğurma baskısına hayır demekten de geri durmuyoruz!
Liselerde üstü kapatılan taciz ve tecavüze, üniversitelerde ayrımcılık ve flört şiddetine, akademisyenin, öğretmenin cinsiyetçi muamelelerine da karşı susmayacağız!
Meclisteki erkek şiddetine, cinsiyetçi milletvekillerine, cinsel istismarı meşrulaştıran yasa tasarılarına da güçlü bir hayır diyoruz!
Nefret suçlarına, trans cinayetlerine, işte okulda sokakta homofobik ayrımcılığa karşı buradayız biraradayız, alışın gitmiyoruz!
Erkek adalete ve erkek devlete hayır! Ailenin reisine de devletin reisine de hayır!
Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz
Gelecek sene de bu alanda feminist mücadelenin sesini yükseltmek için buluşacağız.
Yaşasın Feminist Mücadelemiz !
Yaşasın 8 Mart !