7 Haziran seçimlerinin ardından ülke genelinde sürdürülen savaş, çatışma ve şiddet politikaları emekçilere de baskı, hukuksuzluk ve sürgün olarak yansıyor. Sosyal medyada Diyarbakır HDP mitingine yapılan saldırıyı ve IŞİD’i kınayan işyeri temsilcimiz sosyal hizmet emekçisi Hacı Alkan Siirt’ten Mardin’e sürüldü.
Siirt Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde sendikamıza, sendikal faaliyetlerimize ve üyelerimize yönelik sürdürülen baskı, engelleme ve yıldırma uygulamalarına bir yenisi daha eklendi. Siirt’te uzun süredir devam eden, özellikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Deniz Fener Derneği ile yaptığı protokolün sendikamız tarafından deşifre edilmesinden sonra artan baskı ve yıldırma yöntemleri kamuoyunun gündemine çokça kez getirilmiş, burada yaşananlar Meclis’e de yansımıştı.
Siirt’teki baskı ve mobing uygulamalarının bir uzantısı olarak işyeri temsilcilerimizden sosyal hizmet emekçisi Hacı Akcan, sosyal medyada Diyarbakır HDP mitingine yönelik yapılan bombalı saldırıyı ve bunu yapanları kınayan paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle hakkında açılan disiplin soruşturması gerekçe gösterilerek Mardin’e sürgün edildi.
Disiplin soruşturmasının başlı başına hukuksuz oluşu, soruşturmayla ilgili temsilcimize herhangi bir bildirimde bulunmadan, soruşturma raporu gerekçe gösterilerek yapılan bu sürgün, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yöneticilerinin savaş ortamının hukuksuzluğunu kendilerine dayanak yaptığını göstermektedir.
Bilindiği üzere HDP nin Diyarbakır’ da gerçekleştirdiği mitingine bombalı saldırı yapılmış, bu saldırı sonucu 5 kişi yaşamını yitirmiş, 400 ün üzerinde kişi ise yaralanmıştı. Her kesimden tüm Türkiye halkları bu saldırıyı kınamış, sorumluların bir an önce açığa çıkarılması istenmişti. Bizzat devlet yetkilileri tarafından da bu saldırının kınandığı yönünde açıklamalar yapılmıştır. Sendikamız merkezi düzeyde de yaptığı açıklamalarla saldırıyı kınamış, bu saldırının sadece HDP’ye değil demokrasiye yapılan bir saldırı olarak değerlendirdiğimizi ifade etmişti. Buradan bir kez daha tekrarlıyoruz: Ülkemizde ve dünyanın her yerinde var olan bütün hak ihlallerinde tarafız, taraf olmaya devam edeceğiz.
Temsilcimiz Hacı Akcan’ın sürgününü kabul etmiyoruz. Temsilcimize, sendikamıza, sendikal faaliyetlerimize ve üyelerimize yönelik sürdürülen baskı ve engelleme uygulamalarının hiçbiri haklı mücadelemizi yürütmemize engel olamayacaktır. Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini, temsilcimizin sürgün edilmesine ve tüm hukuksuz ve keyfi uygulamalara karşı birleşmeye ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. 20.08.2015
MERKEZ YÖNETİM KURULU